Oturum başkanlığını Esen Tunç tarafından yapılan sunumda konuşmacılar genç kardeşlerimizden Ebru Şat ve Feyza Rençber'di.
İlk konuşmacı Ebru Şat aile yapısının önemine vurgu yaparak Avrupa'daki sıkıntılı aile süreçlerinin ve bunlardan etkilenen toplumlarda bir çatı altında toplanan ve "ben" kavramından ziyade "bizi" oluşturamayan bir oluşumun sosyal hayat içerisinde "sevgi, saygı, sabır, dayanışma" gibi kavramların yoksunluğundan ve daha da önemlisi İslam dininden olan uzaklaşma ciddi bir manevi ve maddi sıkıntı oluşturmuştur. Bu tablonun aksine İslam'ı yaşayan toplumlarda bu durumun çok az yaşandığına değinerek "Beyaz Melek" filminin toplumun gerçeklerini güzel ifadelendirdiğini ve batıda fazlasıyla yaygın olan Huzurevi varlığının normalleştirilmeye çalışılması çok üzücüdür, dedi. -Peygamberimizin ve sahabelerin hayatından örneklerle sunumuna devam eden Şat son olarak anne ve babamıza özellikle de gençler olarak Kuran ve Sünnet ışığında onlara karşı sorumluluklarımızı yapmalı, geçici değil kalıcı kararlarla yol almalıyız diyerek, konuşmasını Hz. İbrahim'in; "Ey rabbimiz insanların hesaba çekileceği kıyamet gününde beni, anamı, babamı ve bütün müminleri bağışla." (İbrahim/41) şeklindeki duasıyla bitirdi.
İkinci konuşmacı Feyza Rençber: "Biz anne ve babasını (onlara iyilikle davranmayı) tavsiye ettik. Annesi onu zorluk üstüne zorlukla (karnında) taşımıştır. Onun sütten ayrılması iki yıl içindedir. Hem bana, hem anne babana şükret dönüş yalnız banadır." Lokman/14
"Siz ey iman edenler eğer iman yerine küfrü tercih ediyorlarsa babalarınızı ve kardeşlerinizi veliler edinmeyin. Sizden kim onları veli edinirse işte bunlar zulmeden kimselerdir." Tevbe/23
En'am 151, Nisa 36, Bakara 83 ayetleri ışığında anne babaya itaatin önemini vurgulayarak, -sadece küfrü imana tercih ettiklerinde onları veli edinmemiz fakat iyilikte bulunmaya devam etmemiz, maddi ihtiyaçlarını karşılamamız gerektiğinin altını çizdi.
Son olarak Allah'ın bizden razı olması için anne-babamızı razı etmemizi ve vefat ettiklerinde dahi onları hayırla anmamız gerektiğini belirterek, sözlerini Hz. Süleyman'ın şu duasıyla bitirdi: "Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı ilham et ve beni rahmetinle Salih kulların arasına kat."
Oturum başkanı Esen Tunç konuyu toparlayarak modernizmin ürettiği bencil insan tipinin anne-baba konusunda da maalesef İslam'ın önerdiği merhamet merkezli ilişkiyi değil modernizmin önerdiği bencil ilişki tarzını benimseyerek kendi toplumsal ifsadına zemin oluşturduğunu ifade etti. İslam'ın anne-baba hakları konusundaki hassasiyetini en iyi yansıtan umdenin ise Lokman-15'te ifade edilen ilişki şekli olduğunu belirterek paneli sonlandırdı.