Abdullah Hoca "Zikir" konulu sohbetine Allaha hamd ederek, peygamberine salat ve selam ederek başladı. 28 Şubat'ın yıl dönümü vesilesiyle; postmodern darbede mağdur olan ve hala cezaevlerinde olan kardeşlerimize Allahtan sabır diledi, bu darbeye katkısı olan asker, sivil ve medya gruplarının hak ettikleri ceza almaları dileğinde bulunduktan sonra seminer konusuna geçildi.
"Zikir" kelime olarak hatırlamak zihinde tutmak unutmamak ve anmak anlamına geliyor. Kur'an-ı kerimde ise, kitap, Kur'an, Allah'ı anmak, namaz, şeref gibi manalara gelir.
Zikir sadece Allah'ı dilimizle anmak değildir.Bunun yanında Kur-an okumak zikirdir,ibadetlerimiz zikirdir, namazımız zikirdir, dualarımız zikirdir bu anlamda çok geniş bir kavramdır. Zikir Allah'ı zihinde canlı tutmaktır.
Kim, Rahmân'ın Zikri'ni görmezlikten gelirse, biz onun başına bir şeytan sararız. Artık o, onun ayrılmaz dostudur. (Zuhruf 43)
Kendimizi şeytandan korumak için sürekli Allah'ı anmalıyız.
Geleneksel toplum Allah'ı zikri sadece suphanallah ı tekrar etmek olduğunu anlıyor.Ama bizim Hz. Peygamberden öğrendiğimiz İslami yaşamımızın tamamının zikir olması gerektiğidir. Tüm İslami amellerimiz ibadetlerimiz ve çalışmalarımız bir nevi Allah'ı zikirdir.
Zikir
1.Dille olur
2. Kalple olur (tefekkür ederek )
3.Pratik amellerle olur (Namaz,Hac,Oruç,Dua)
Bütün bunları Yapmak Allah'ı anmaktır yani zikirdir.Fakat bizler içtenlikle yapılan zikirleri ihmal ediyoruz.Bizler içtenlikle tefekkür edersek bir süre şeytanın vesveselerine maruz kaldığımızı görürüz. Ancak içtenlikle için için dua ve zikir edersek şeytanı yendiğimizi ve biz den uzaklaştığını görürüz.
Sunumunu bitiren Abdullah hoca katılımcıların konuyla ilgili sorularını yanıtladı.