27-29 Ocak tarihleri arasında Özgür-Der heyeti ile birlikte yardım faaliyetleri için Suriye’nin İdlib kenti ve kırsalına giden M. Emre Metinsayar ve Hasan Erkan izlenimlerini Bartın Özgür-Der’de sinevizyon gösterisiyle dinleyicilere aktardılar.
2011 senesinden bu yana devam eden Suriye Savaşı’nda milyonlarca insan rejimin katliamları sebebiyle mülteci konumunu düştü. Bu mültecilerin büyük bir kısmına da Türkiye ev sahipliği yapıyor. İstanbul gibi büyükşehirlerin dışında sınıra yakın bölgelerdeki çadır kentlerde ve briket evlerde binlerce mülteci yaşıyor.
Suriye’de ise Suriyelilerin çok büyük bir kısmı İdlib şehrine yerleşmiş durumda. İdlib gerçek anlamda Suriye’nin varolduğu tek şehir dense abartılmış olmaz. 5 milyona yaklaşan nüfusuyla İdlib’de hukuk, güvenlik ve ekonomi HTŞ’nin başında olduğu yerel hükümet tarafından sağlanıyor.
Bartın’dan toplanan yardımları Suriyeli mazlumlara ulaştırmak için yola çıkan Emre Metinsayar kendisini en çok etkileyen hadisenin yardım faaliyetleri sırasında insanların ortaya koydukları tavır olduğunu ifade etti. “Türkiye’de bir telefon markasının ürünleri indirime girdiğinde AVM’lerde yaşanan rezaletlere hepimiz tanıklık ediyoruz. Gerçekten ihtiyaç sahibi olan ve kıt kanaat geçinen Suriye halkı ise asaletinden hiçbir şekilde taviz vermiyor. İhtiyaçları kadar olan neyse onu temin ettikten sonra Allah’a şükredip insan onuruna aykırı hareketlerde bulunmadan ailelerinin yanına dönüyorlar.”
Bölgede ziyaret ettikleri mültecilerden kimisinin depo, ardiye vb. yerlerde yaşadığını vurgulayan Metinsayar tüm sıkıntılara rağmen gittikleri her yerde büyük bir muhabbetle karşılandıklarını ve mültecilerin ellerinden gelenin en iyisiyle misafirlerini ağırladıklarını aktardı. “Sınır bölgesine gittiğimizde yaşlı bir amca bize zarar gelmesinden korktuğu için daha ötesine geçmememiz gerektiğini hatırlatma ihtiyacı hissediyor. Eşyasız derme çatma evlerde bizleri misafir etmek için birbirleriyle yarışan insanlar gördük. Kendisinden önce kardeşlerini düşünen bu insanlarda gelecek korkusu diye bir şey yok…”
Gerçekleştirilen onlarca katliama karşın kamplarda her yerin çocuklarla dolu olduğunu belirten Emre Metinsayar, İdlib bölgesinde yeni bir Suriye kurulduğuna da dikkat çekti. “Mülteci kampları ve çevresi zeytin ağaçlarıyla dolu. Zeytin ağacı çok güçlü bir ağaçtır. Yansa da kesilse de bir zaman sonra kökünden tekrar dirilir. Buradaki insanlar da zeytin ağaçları gibi... Rejim ve işbirlikçilerinin katliam ve tehcir politikalarına karşı direnmekten bir adım bile geri durmuyorlar.”
Hasan Erkan, Ocak’ın 27’sinde başlayan organizasyonun kısa süreli de olsa oldukça kapsamlı bir güzergaha sahip olduğunu ifade ettikten sonra Suriyeli mazlumların tüm zorluklara rağmen çok güçlü bir inanca sahip olduğunun altını çizdi. “15 sene boyunca Esed zindanlarında her türlü insanlık dışı muameleye maruz kalan bir mülteci yıllar sonra devrim sayesinde ailesiyle bir araya gelebilmiş. Şuan da ciddi sağlık sorunlarıyla boğuşuyor ama Allah inancı sayesinde her şeye göğüs gerebildiğini söylüyor. Aynı insanlar ölümü de metanetle karşılıyorlar. Şehit cenazelerinde taşkınlık yok, teslimiyet var.”
Suriye halkının yaşanan onca zorluğa rağmen hayat dolu olduğunu dile getiren Erkan, güncel olayları takip eden ümmet bilincine sahip insanlarla bir araya geldiklerini iletti. “Karşılaştığımız mülteciler bize Ayasofya’nın ibadete açılmasını soruyorlar. İdlib’in ortasında Kur’an-ı Kerim’e yönelik ahlaksızlığı kınayan eylemler yapılıyor. Müfredatını Müslümanların belirlediği okullarda onlarca çocuk eğitim görüyor. İdlib ve çevresindeki briket evlerde asayiş sağlanmış durumda hırsızlık, cinayet gibi hadiseler neredeyse yok denecek kadar az. Ekonomi hareketli ve bütün alışverişlerini Cilvegözü üzerinden Türkiye ile yapıyorlar. Bunun Türkiye’ye de çok ciddi bir katkı sağladığını unutmamak lazım.”
Suriyeli Müslümanların son derece güçlü bir şekilde devrimden yana olduğunu dile getiren Hasan Erkan, Esed’in vaatlerinin Suriyeliler için hiçbir şey ifade etmediğini aktardı. “Esed ile normalleşmek Suriye halkı için ihtimal dışı. Esed’in af ve barış çağrılarının düzmece olduğunu sadece bir otobüs dolusu insanın Esed tarafına geçtiğini ve gidenlerden bir daha hiç haber alınamadığını sınır bölgesindeki Müslümanlar açıkça söylüyorlar. Buna karşın yüzlerce Suriyelinin özellikle Halep’ten İdlib’e gelmek istediğini ancak rejimin buna engel olmak için her şeyi denediğini vurguluyorlar.”
Program katılımcıların katkıları ve soru-cevap kısmının ardından sona erdi.
Fotoğraf: Bilal Yusuf Kara