Başkan Urlu sözü panelistlere bırakmadan önce yaptığı kısa konuşmada şu görüşleri dile getirdi; Peygamber ve arkadaşları Kur'an-ı Kerimde ismi geçen peygamberleri ve aileleri örnek almışlardır. Fakat daha sonraları erkek egemen kültür ulema yapısına sirayet etmiştir. Kadın erkeklerin haram işlemesine yol açan bir varlık olarak görülmüş ve ayrıca erkeğe itaat etmesi gerektiği iddia edilmiştir.
'doğrusu çiftleri erkeği ve dişiyi yaratan odur…' (Necm 45)
'Kim salih bir amelde bulunursa kendi lehinedir kimde kötülük ederse o da kendi aleyhinedir, senin Rabbin kullara zulmedici değildir.' (Zümer 18)
'Gerek erkek gerek kadın kim mümin olarak salih amel işlerse hiç şüphesiz onu çok güzel bir hayat ile yaşatırız ve mutlaka yapa geldiklerinin daha güzeliyle ecir veririz' (Nahl 97)
Elki Mekke Döneminde bu konuyla ilgili yaşanmış örnekliklerden de bahsetti. Sözgelimi; Peygambere ilk iman eden kişi Hz Hatice'dir. Peygamberle beraber tebliğ mücadelesinde bulunmuştur. Hz Sümeyye İslamın ilk şehidir ve bir kadındır. Habeşistan'a hicret edenler arasında kadınlarda vardır. Evs ve Hazreç kabilesi Mekke'ye gelip Peygambere biat ettiklerinde aralarında kadınlarda vardı.
Biyoloji ve cins kardeşliğinden önce iman kardeşliği ön plana geçmiştir. Mümin ve mümine insanlar birbirlerinin kardeşidirler. Erkam'ın evinde tertil üzere Kuran eğitiminde bulunan ilk Müslümanlar arasında kadınlar ve erkekler bulunuyordu. Kabe'ye doğru yapılan yürüyüşte kadın ve erkek beraber yürümüşlerdir. İnsanları Hakka davet edenler arasında kadınlarda yer alıyordu.