Basın Açıklamasının Tam Metni
Yaklaşık 90 yıl önce, Batı destekli terör örgütü olarak bölgeye yerleştirilen ve Filistin halkına yönelik terör eylemleriyle sürekli toprak işgal eden Siyonistler, BM kararıyla Filistin halkından gasp ettikleri topraklar üzerinde 1948 yılından itibaren bir devleti kurmuşlardır. Siyonist Terör Devleti, BM Genel Kurulu kararıyla kurulan tek devlettir. Buna rağmen, bugüne kadar BM'i asla ciddiye almayan ve hiçbir kararına da uymayan tek devlet de yine Siyonist terör devletidir. Üstelik yaptığı katliamlar yanına kalan, hiçbir BM kararına uymama azgınlığına rağmen, hakkında tek bir yaptırım uygulanmayan, ABD ve İngiltere gibi emperyalistlerin desteğiyle BM nezdinde ayrıcalıklı tutulan, korunan devlet de Siyonist terör devletidir. Ve bu yüzden de BM, İsrail ve ABD terör devletlerinin işbirlikçisi terörist bir örgüt haline dönüşmüştür. Filistin konusunda Müslümanlara karşı her türlü zulme sessiz kalan BM, İşgal hükümetiyle ilgili kararlarının hiçbirine sahip çıkmamış, Siyonist işgalcilerin BM kararlarını çiğnemesi karşısında hiçbir ciddi teşebbüste de bulunmamıştır. BM'in, Hamas'ın Siyonist bir askeri esir almasını ve can kaybına da yol açmayan birkaç el yapımı roket atmasını bahane ederek Siyonist Çete yanlısı tavır takınması Gazze'de yaşanan katliama ortak olmasından başka bir şey değildir. Artık ABD öncülüğündeki emperyalist Batının ve emperyalizmin bölgemizdeki temsilcisi, azgın çocuğu İsrail terör devletinin işgal ve katliamlarına meşruiyet kazandırmaktan başka işlevi kalmamış bulunan BM teşkilatı Yalnız emperyalizme hizmet ediyor ve artık bizim için yok hükmündedir.
Gazze halkı, yaklaşık iki yıldır kuşatma ve ambargo altında, açlıkla, elektriksizlikle, ilaçsızlıkla, susuzlukla sınandı, teslim olmaya, İslami devlet talebinden vazgeçmeye ve İsrail terör devletinin işgalini tanımaya, meşrulaştırmaya, küresel emperyalist projelere boyun eğmeğe zorlandı.
Başarılı olunamayınca da, emperyalist devletlerin ve BM'in desteğiyle, karadan, havadan, denizden ölüm kusan vahşi silahlarla katliama girişildi. İsrail terör devletinin, dünyanın silah gücü bakımından 3. ordusunun ABD ve Batı destekli büyük gücüne karşı, ambargoyla beli bükülmüş Gazze halkı ve türlü imkansızlıklar içindeki bir avuç onurlu direnişçi üç haftadır muhteşem bir direniş destanı yazıyor.
Onlar Allah'ın yardımcıları olma, Allah taraftarı olma özelliğini kazandıkları ve Allah yolunda canlarını feda etmeyi göze aldıkları için, Allah vadettiği yardımını gönderdi ve kardeşlerimiz büyük silah gücüne sahip katil orduların ilerlemesini ve sonuç almasını engellediler. Allah korusun, artık Gazze haritadan silinse bile bu durum, büyük ve muhteşem bir zafer olarak tarihe geçmiştir.
Allah kardeşlerimizin yardımcıları olsun, onları muzaffer kılsın ve bizleri de onların yardımcıları kılsın inşallah. Eğer bizler de Kur'an'a ve sünnete sarılarak onlar gibi Allah'ın vadettiği yardıma müstahak olabilirsek, ümmet olarak hablullah'a, vahye sarılarak yeniden izzet kazanabilirsek, inşallah bütün ümmete Allah'ın yardımı gelecek ve işte o zaman, emperyalist devletlere ve onların çıkarlarını korumada kullandıkları bir araç olan BM'lere rağmen Allah'ın yardımı ile galibiyet Müslümanların olacak, Filistin de, ümmet de işte o zaman kurtuluşa erecektir. Emperyalistler ve İsrail terör devletinin bölgedeki işbirlikçileri despot rejimlerin de tek korkusu, Filistin'de İsrail'i tanımayan ve ona rahat vermeyen bir İslami sistemin kurulmasıdır.
Çünkü böyle adil ve güzel bir örneklik, Kur'an'ın toplumsal planda yaşamlaştırılması, Vahyin kurtarıcı, karanlıklardan aydınlığa çıkarıcı mesajının bütün bölgeyi kuşatması ve bütün dünya insanlığına ulaşması ihtimali tek korkulu rüyalarıdır. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, inşallah dünya insanlığının tek ihtiyacı olan bu İslami alternatif gelişecek, toplumsallaşacak ve bütün dünyayı aydınlatacaktır. Böylece küresel şirke, küfre, ifsada karşı küresel intifada yaygınlaşacak ve küresel ıslah projesi insanlığa adalet ve özgürlük getirecektir.
Buradan değişim adalet eşitlik özgürlük vaadi ile iktidara gelenlere sesleniyoruz
Hala utanmıyor musunuz. bu ne aymazlık,
Filistin'de Kardeşlerimizin kanları oluk oluk akarken, Siz hala yalnız nutuk atıyor, duygu sömürüsü yapıyorsunuz. Siyonist katil köpekler hangi laftan hangi insani duygudan anlar.
Yoksa Siyonistler gibi sizde Filistinli Müslümanların kanlarıyla oy avcılığına mı soyundunuz
Eğer söylemlerinizde samimi iseniz somut bir adım atın.
Hiç bir söy siyonistlerin canını yakmaz, Siyonistlerin canını acıtacak somut adımlar atın artık bu vahşeti durdurmak için.
İsrail'i durdurmak, katliam görüntüleri karşısında sadece gözyaşı dökmeyle olmuyor. İsrail'i durdurmak bizim elimizdedir. Halkın duygularına tercüman olması gereken Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin aktif, somut adımlar atması gerekmektedir. Yoksa bu çocuk, kadın katliamından akacak kan, buna tepki göstermeyecek her kişinin eline bulaşacaktır.
Bundan dolayı,
1. İsraile Nota verilmesini
2. Türkiye'nin İsrail büyükelçisinin derhal geri çağırılmasını
3. İsrail büyükelçisinin ülkesine geri gönderilmesini,
4. İsrail'le yapılan tüm ekonomik, siyasi ve askeri anlaşmaların iptal edilmesini,
5. Konya semalarında askeri uçuş talimi yapan İsrail uçaklarının eğitiminin iptalini, istiyoruz.
Artık bu kararın alınmasının tarihi bir görev olduğunu hatırlatıyoruz.
İsrail terörü aleyhinde bir takım sözler söylemeniz ve ağlamanız yetmez. Mutlaka somut bir adım atıp, silah alım ve modernizasyon, askeri eğitim ve istihbarat anlaşmalarını iptal etmedikçe sizin de bu kana eliniz bulaşmış demektir. Hiç değilse Bolivya ve Venezüella kadar olun.
Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve: "Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize Katından bir koruyucu gönder, bize Katından bir yardım eden yolla" diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz?