Antalya Muratpaşa Camii'nde ikindi namazına müteakip şehitler için gıyabi cenaze namazı kılındı. Cenaze namazının ardından sloganlar ve tekbirler eşliğinde kapalı yol istikametinden Cumhuriyet Meydanı'na gelindi. Cumhuriyet Meydanı'nda bekleyen Antalyalılarla birlikte basın açıklamaları okundu. İlk basın açıklamasını Özgür-Der Antalya adına Barış Hoyraz okudu. Basın açıklaması sırasında sloganlar atılmaya devam edildi. Umut-Der adına basın açıklamasını ise Osman Yıldırım yaptı. Yapılan basın açıklamalarında darbe sert bir dille eleştirildi. Gurup basın açıklamasından sonra da "Darbeye Hayır" nöbetine devam edeceklerini belirtti.
Basın Açıklamasının Tam Metni:
Türkiye; tarihinin en alçakça, en çirkin, en büyük saldırısına uğradı. Alemlerin Rabbine hamdolsun, dün olduğu gibi bugün de bu ahlaksız girişime karşı yine buradayız.
Ülkemiz çok ağır bir tehdit atlattı. Ülkemizi yok etmeye, parçalamaya, sokakları kan gölüne döndürmeye, iç savaş çıkarmaya, ülkeyi bir daha bir araya gelemeyecek hale getirmeye, Türkiye'yi örgüt devletine dönüştürmeye dönük bir plan boşa çıkarıldı. Bundan dolayı Rabbimize sonsuz senalar olsun.
Türkiye'nin en büyük düşmanı Gülen ve teröristleri, o yabancı istihbarat ağının Türkiye'deki uzantıları, Anadolu'ya geldiğimizden bu yana, bin yıldan bu yana görmediğimiz türde hainliğin en iğrenç halini sergiledi.
Milletin tanklarını, uçaklarını, helikopterlerini, silahlarını millete karşı çevirdi. Sokaklarda sivilleri kurşun yağmuruna tuttu. Milletin sesi olan Meclisi bombaladı. Türkiye'nin savaş uçakları, kendi halkını bombaladı, şehirleri bombaladı. Darbeciler köprüleri kapattı, kalabalıklar üzerine kurşun yağdırdı, sivil katliamları yaptı.
O terör organizatörü, Pensilvanya'dan verdiği talimatlarla Türkiye'yi işgale kalkıştı. O şizofren ruh haliyle bütün ülkeyi kan gölüne çevirmeye çalıştı. Doğrudan Cumhurbaşkanı'nı öldürmeye teşebbüs etti. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ı rehin alıp Akıncı askeri üssüne kapattı.
Bu alçaklar, bu hainler, bizim hiç tanık olmadığımız, bu topraklarda asla yeri olmayan bu insan müsveddeleri insan ırkının en çirkin halini sergiledi. Mısır'da yaptıkları gibi yapacaklardı. Hükümeti devirecekler, binlerce insanı içeri alacaklar, darağaçları kuracaklar, düzmece mahkemeler ayarlayacaklar, ülke genelinde tasfiyelere başlayacaklardı.
Türkiye bir kaleydi ve devrilecekti. Bu ülke denklemden çıkarılmalıydı. Hemen ardından bütün bölge için hazırladıkları harita taslakları masaya serilecekti. Artık Türkiye vesayet altında olacak, bir iradesi kalmayacak, direnci veya itirazı olamayacaktı.
Ama milletimiz vardı, direndi ve adeta bir Kurtuluş Savaşı verdi. Bugün bu savaşta hakkın şahitliğini yapmayı sürdürüyoruz elhamdülillah. Sokaklara akın eden milyonlarımız var. Büyük bir öfke ve nefretle bu terör unsurlarının üzerine yürüyoruz. Herkes elinden geleni yapıyor.
Türkiye halkının silahı yok ama iradeleri var. Yaşlı teyzeler ve amcalar da sokaklara çıktı, bazı bölgelerde bütün halk sokaklara çıktı, tankların geçişini engellemeye çalıştı. Kamyonlarla, traktörlerle, araçlarla yollar kapatıldı. Şehitler verildi. Türkiye'nin ana omurgası yine direndi. Hep olduğu gibi yine ülkesini kurtardı. Şehitlere Allah'tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyor, yaralılarımıza da Allah'tan şifa diliyoruz.
Gezi isyanında olduğu gibi, 17 Aralık'ta olduğu gibi, PKK terörüne karşı olduğu gibi. O tarih yapıcı irade, güç dimdik ayakta durdu. Yüzlerce yıl direndiği gibi direndi. Tankların üzerine çıktı, tankları rehin alanları dışarı çıkardı, linç etmek istedi. Onlar nereyi işgal etmeye girişse binlerce insan oraya akın etti. Kurşunlara siper oldu, canlarını verdi, kanlarını akıttı.
Şükürler olsun. Şükürler olsun. Türkiye kurtarıldı. O alçaklar da, efendileri de halkımızdan çok ağır bir cevap aldı.
Bu ülke, bu millet büyük bir planı, kumpası, oyunu bozdu. Hep birlikte direndi; siyasetçisiyle, gazetecisiyle, polisiyle, öğrencisiyle, kadınıyla, erkeğiyle direndi. Şimdi yapılacak şey, bu alçak darbeye girişen ekibin üyelerine yaptıklarının hesabı tek tek sorulmasıdır.
Bir çokuluslu müdahalede daha başarısız oldu. Plan yapanlar kendi pisliklerinde boğuldu. Yüzlercesi şimdi gözaltına alınıyor. Bu ülke bu satılmışlardan temizleniyor. Bu ülkesini satmışlardan, bu tarihe ihanet edenlerden, bu Türkiye'yi yakıp yıkmak isteyenlerden kurtuluyor. Hepsi toplanmalı, hepsi bedelini ödemeli, bir kişi bile ihmal edilmemeli.
Bilmelisiniz ki bu ülke size dar edilecek. Asla başaramazsınız. Asla bu halka diz çöktüremezsiniz. Bundan böyle asla bir başka ülke için bu ülkeye operasyon yapamazsınız. Yaparsanız böyle rezil olursunuz, tükenirsiniz, bitersiniz.
Ey Paralel Devlet Yapılanmasının alçak mensupları! Sizi çok geniş bir tasfiye bekliyor. Bu hainliğin cezası çok ağır olacak. Artık bundan sonra hiçbir şey yapamazsınız. Her ayağa kalktığınızda hepimizi karşınızda bulacaksınız. 78 milyon insanı karşınızda bulacaksınız.
Biz Antalyalılar olarak, Türkiye halkının tercihini hedef alan menfur darbe girişimini kınıyoruz. Bu vesileyle Türkiye halkının asil duruşunu, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere seçilmiş liderlerini, güvenlik güçlerini özgürlük ve istikrarı koruma adına gerçekleştirdikleri çaba nedeniyle tebrik ediyoruz. Biz biliyoruz ki Türkiye'nin seçilmiş yönetimine sahip çıkmak, Gazze, Halep, Arakan ve Myanmar'daki Müslümanlara sahip çıkmak demektir.
Değerli Antalyalılar kardeşlerim! Paralel Devlet Yapılanması'nın 17-25 Aralık'tan sonra bunların ne olduğu dün akşamki eylemleriyle tam manasıyla ortaya çıkmıştı. Terör eyleminin tam manasıyla örneklerini dün akşam verdiler. Bu milletin, fakir fukaranın imkânları ve paralarıyla alınan silahları bu millete yöneltecek kadar alçaktır bunlar. Allah'ın izniyle bizim bu bedenlerimiz bu tende oldukça, biz kefenimizi giyerek bunların karşısına dikildikçe yapamayacağımız hiçbir şey yoktur. Ama dik duracağız, sağlam duracağız. Allah inananlarla beraberdir! İnanıyorsanız üstün olan sizlersiniz!
Antalyalı Müslümanlar olarak dün yapılan darbe girişimi karşısında sessiz kalmadık. Meydanlarda şahitliğimizi gerçekleştirdik. Dün akşamdan sabaha kadar Cumhuriyet Meydanı'nda, Subay Orduevinin ve Jandarma kışlasının önünde darbeye karşı direniş nöbetimiz tutuldu ve tutulmaya devam edecek inşallah. Bizleri en çok duygulandıran ise dün akşamki nöbetimizde Suriyeli kardeşlerimizin de bizlerle birlikte olmasıydı. Allah darbeye karşı destek verenlerden razı olsun!
Hep birlikte canlı bir şekilde şu sloganı atalım "darbeciler yenilecek, direnenler kazanacak"
Lütfen darbe püskürtüldü demeyelim ve meydanlarda olmaya devam edelim. Bu akşam 19:00'da Antalya Sivil Toplum Kuruluşlarıyla "DARBEYE HAYIR" demek için toplanıyoruz.
Destek veren tüm halkımıza teşekkür ediyor,
hepinizi Allah'a emanet ediyoruz!