Özgür-Der Ankara Girişimi tarafından düzenlenen ve her yıl Mayıs ayı sonu, Haziran ayı başında gerçekleştirilen Geleneksel Doğa Buluşması ve Pikniği hafta sonu Çubuk 2 Baraj Gölü’nde yapıldı.
Haksöz Dergisi Yazarı Hamza Türkmen, MEKDAV Başkanı Süleyman Aslantaş, Araştırmacı Yazar Celal Sancar, Özgür Eğitim Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi, Özgür-Der Ankara Girişimi Üyeleri, üniversite öğrencileri ile İstanbul ve Ankara’dan çok sayıda davetli katıldı.
Sabah erken saatlerde Baraj Gölü’nde kahvaltı ile başlayan piknik çeşitli yarışmalar, doğa yürüyüşü, voleybol turnuvası ve Araştırmacı Yazar Hamza Türkmen’in gündeme ilişkin konuşması ile sürdü. Ankara’da çeşitli üniversitelerdeki öğrencilerin de kaynaşmasına vesile olan piknikte, yapılan yarışmalar sonucunda çocuklara alınan oyuncaklar hediye edildi.
Geleneksel Doğa Buluşması ve Piknik Organizasyonu’nda Türkiye, Ortadoğu ve dünya gündemindeki konulara dikkat çeken Araştırmacı Yazar Hamza Türkmen, Müslümanların kendi gündemlerine sahip çıkmasının gerekliliği üzerinde durdu.
“Müslümanlar’ın ilişkisi açılım kazandırır”
Müslümanların yardımlaşmasının, görüşmesinin, aile ziyaretleri yapmasının önemine atıf yapan Türkmen; “Bir insanı bir Müslüman’ı arayıp “bu akşam size geliyoruz” demeniz hoşuna gider mi? Gitmez mi? Bunu bir düşünün. Tabiî ki hoşuna gidecektir. Yada kendisini evinize davet etmeniz. Bunu her hafta yapmalıyız. Bunu alışkanlık haline getirmelisiniz. Bu hem bize dinamizm katacak, hem yeni ufuk açacak ve açılım kazandıracaktır” dedi.
“28 Şubat’ın dağınıklığını üzerimizden atmalıyız”
Ankara’nın bir yalnızlık şehri olduğunu kaydeden Türkmen;“28 Şubat’tan itibaren Müslümanlar bir dağılma, pasifize olma, içe çekilme hali içerisindedirler. Öncelikli hedef konusunda öncelikler tartışma konusu oldu. Durağanlığı aşabiliriz. Ümitvar olmalıyız ama Müslümanlar ümitlerini de yitirdi. Bunu da yeniden canlandırmalıyız. Öncelikli hedef, bu hedefe nasıl varılacak, neler yapılacak bunlar üzerinde Müslümanlar geçmişteki örnekliklerinden ders alarak yeni bir okuma yapmak zorundadırlar.” dedi.
“Namazımız hayata müdahil olmalıdır”
Öte yandan Müslümanların sosyalleşmesinde namazın önemine dikkat çeken Türkmen; “Namaz bizi fahşadan alı koymalıdır. Namazımız, Kur’an-ı hayata indirgememizi sağlayan bir ictima formülüdür. Namazımız hayata müdahil olmalıdır. Kur’an bize hayata müdahil kılmaktadır” dedi.
“28 Şubat yargı sürecinde ayakta olmalıyız”
28 Şubat’ın Müslümanlar için bir zulüm dönemi olduğuna dikkat çeken Türkmen; “Hiçbir Müslüman’ın bu günü es geçmesi mümkün değildir. Böyle bir lüksümüz olamaz. Olmamalıdır. Yakın bir zamanda bu dönemin yargılanması Ankara’da başlayacak. Bu bizi ilgilendiriyor mu? İlgilendirmiyor mu? Müslümanlar fişlendi, psikolojik taarruza muhatap oldu. Zulümler gördü. Okullarından atıldı. Görevlerinden alındı. Cezaevlerine alındı. Yapılarımız dağıtıldı. Hala bu yapılanların sonuçlarını yaşıyoruz. Dışarıdan gelen mikrop bizi kuşattı. Bunların hesabını mutlaka sormalıyız. Bu hesabı bir intikamcı mantığı ile değil, darbeci mantığın karşısındaki duruşumuzu kararlılığımızı göstermek adına, sormalıyız. O’nun için bu mahkeme süreci büyük önemi haizdir. Ankaralı Müslümanlar olmak üzere tüm Türkiye Müslümanları bu yargı sürecini iyi değerlendirmelidirler. Ayakta olmalıdırlar.” diye konuştu.
Çeliker; “Islah bilinciyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz”
Özgür-Der Ankara Kurucular Kurulu Başkanı Abdurrahman Çeliker ise pikniğe ilişkin yaptığı açıklamada; bu pikniğin inşallah son kez Özgür-Der Ankara Girişimi olarak gerçekleştirildiğini belirterek; “Pikniğe katılan kardeşlerimizin hepsine teşekkür ediyoruz. Bu organizasyonlara 2003-2004 yıllarında ilk başladığımızda bir iki aile gelirdik. Allah’a şükür ki bu halka her geçen gün büyüdü. Bugün onlarca aile, öğrenci ve çocuklar ile 150 kişilik bir grubu burada ağırlıyoruz. Bu kardeşlerimiz aynı zamanda İslam’ın dönüştürücü, ıslah edici ruhunu yüreklerinde hissederek yeni bir Kur’an Nesli’nin inşası için çabalayan kardeşlerimizdir. İnşallah bu çalışmalarımız ve benzeri organizasyonlarımız gelecek yıldan itibaren Özgür-Der Ankara Şubesi’nin çatısı altında sürdürülecektir. Açılış için çalışmalarımız sürüyor. Kısa sürede bu süreci tamamlayarak Ankara’da fiili olarak var olan ama adı konmamış Özgür-Der’i açacağız. Bu sürece katkı sağlayacak tüm kardeşlerimizle ilke merkezli olarak birlikte yürümeye devam edeceğiz. Islah bilinci ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ve bizim yolumuzu açtığı için Rabbimiz’e şükrediyoruz.” diye konuştu.