Temellerini 14. yy da İngiltere'nin bozkırlarında atan kapitalizmin klasik tanımlarını veren Nurcan Büyük, kapitalizmin kazanç, rekabet, rasyonellik, kayıtsız şartsız mutlak kazanç gibi düşünce temelini oluşturan unsurlar üzerinde yükseldiğine vurgu yaptı.
Kapitalizmi oluşturan sebepleri sıralayan Nurcan Büyük, tarım ve ticaret kapitalizmi süreçlerinden sonra ortaya çıkan birikmiş sermaye, sömürgelerden elde edilen hammadde fazlası ve ortaya çıkan pazar sanayi devrimi ile gelişen üretimdeki artışın, mevcut ülkelerin zenginleşme yarışına girmesine zemin hazırladığını tespit etmemiz gerekir diyerek sözlerine devam eden Büyük, bu son aşamaya dünya ülkeleri ekonomik açıdan güçlü emperyalist ülkelerin tüketim mamulleri açısından açık pazarları haline gelmiştir. Bu gelişim dünya ülkelerini rekabet gücü yüksek ve rekabet gücünden yoksun ülkeler olarak ikiye ayırmıştır.
Gelişim gösterdiği süreçlerde üretim ve tüketim olgusunu temele alan kapitalizmin, hem kapitalizm teorisyenlerinin hem de kapitalizm karşıtlarının bu iki kavrama ilişkin yaklaşımlarını geniş bir şekilde ortaya koyan Nurcan Büyük, ihtiyaç ve istek bağlamında kapitalizmin dayattığı ilkelerin nefsimizde ne kadar yer bulduğu ve ne kadar teslim olduğumuz konusunda afaki söylemlerden ziyade mevcut halimizi aşağılamadan ya da abartmadan sağlıklı bir tahlilinin yapılması gerektiğini belirtti.
Modernizmin baskı ve kabullendirme ideolojisinin pos-modern kültürle değişip yerine toplumsal rıza araçlarının ön plana çıktığı özellikle reklam, magazin, televizyon gibi herkesin kolayca ulaşabilecekleri araçlarla yapıldığını dikkate alırsak ne tür oyunlar oynandığı konusuna dikkat çeken Büyük, tüketim ve reklam ilişkisi üzerinde de uzunca bir değerlendirme yaptı. Farklı örneklerle kapitalist işleyişin mantığının ifade edilmesinin ardından bu sistemde doğan insanlar olarak biz Müslümanların tavrı ne olmalı üzerinde de analizler yaptı.
Müslümanların kapitalizme geçiş süreçleri, hem İslami cemaatlerin birbirlerine, hem de laik seküler kesimlenin Müslümanlara yönelttikleri eleştirilerine kadar gerçeği yansıttığı vurgusunu yapan Nurcan Büyük, kapitalizme çıkışlarımızın sloganların ötesinde vahyi ilkeler ışığında, bulunduğumuz merhalenin şartları gözetilerek reel olarak yapılması gerektiğini, İslam'ın kapitalizme itirazının sadece sermayenin tekelleşmesi, üretimin artmasıyla ilgili olmadığını özellikle kapitalizmi ortaya çıkaran bilgi biçimine ve hayatı, insanı anlayış ve anlatış tarzına olması gerektiğini belirtti.
Nurcan Büyük, yer yüzünden yükselen ifsada, adaletsizliğe ve küresel çürümüşlüğe karşı Müslümanlar olarak köklerini nebevi inşa geleneğinin içinde bulacağı, yeniden vahiyle diriltilecek bir dünya çağrısını yükseltmek konusundaki sorumluluğumuzun ötelenemez ve ertelenemez ibadi bir yükümlülük olduğunu belirterek konuşmasını tamamladı.
Sunum sonrası dinleyici soruları ve katkılarıyla program tamamlandı.
Haber: Yusuf Dursun / Fotoğraf: Osman Öğüt