Özgür-Der Ankara Şubesi “Direnişten Dirilişe İslami Kimliğimiz” başlığını yazar ve şair Ali Emre’nin sunumuyla gerçekleştirdi.
Dernek salonunda düzenlenen programda, Ali Emre, dinleyicileri selamlayarak konuşmasına başladı.
İslam dünyasının zor bir dönemden geçtiğini belirten Emre, Müslümanların uzun bir süredir emperyalistlere, zalimlere karşı direniş gösterdiğini ve bu direnişin kalıcı olması gerektiğini söyledi.
Selahattin Eyyubi’nin Kudüs için verdiği mücadeleden örnekler veren Emre, Müslümanların tekrar Kudüs’ü geri alacağına ve Filistin’in özgür olacağına inandığını vurguladı.
Haçlı seferlerinin benzerinin günümüzde de yaşandığına dikkati çeken Emre, “Amerika, Fransa, İtalya, İngiltere vs. hepsi İsrail’e desteklerini açıkladılar. Küçücük bir kara parçası olan Gazze’ye bu haçlı sürüleri topluca saldıracaklar. Öyle bir duruma geldi. İslam’ı kuşatmış boğuyorken hüsran, inşallah Selahattin gibi o hüsran ablukasını parçalayan insanlar, direnişler çıkar. İnşallah Rabbimiz yardım eder. Çok benziyor yani.” dedi.
“Şimdi sırası mıydı” gibi gerekçelerle mütedeyyin kesimin bile Hamas’ı eleştirdiğine şahit olduklarını beyan eden Emre, “Sivil Siyonist yoktur. Bunları anlatamıyoruz. Biraz da bizim suçumuz bu. Gazze’de doğru yanlış adamın elinde Türk bayrağı var, “Türkiye bir gün gelecek” diye. Biz yalnız bıraktık. En çok bizden beklenti vardı.” diye konuştu.
Küresel bir çağda yaşayan Müslümanların direnişlerini de küresel bir boyutta taşımaları gerektiğini söyleyen Emre, Müslümanların mücadele ederken Kur’an ve sünnetle irtibatını koparmaması, dinin üzerine yapışan kir ve pastan arınması, yeryüzünü tanıması ve emperyalizm ile mücadeleyi devam ettirmesi gerektiğini vurguladı. Emre, bu noktada Mehmet Akif Ersoy’un hayatından örnekler verdi.
Sömürüye ve emperyalizme karşı direnç cephesinin genişletilmesi gerektiğini söyleyen Emre, “Bunu yeryüzünde aynı anda yapamıyorsak hiç değilse yaşadığımız coğrafyada, bölgede yapmalıyız. Filistin’de yaşıyorsak orada yapmalıyız, Türkistan’da yaşıyorsak orada cepheyi kurmaya çalışalım. Kürdistan’da yaşıyorsan orada cepheyi kurmaya çalışacaksın. Allah bunları bir araya getirir, birleştirir. Önemli olan o yolda ceht içinde olmaktır.” ifadelerini kullandı.
Dünyanın birçok yerinde insanların Filistin için, Gazze için yürüyüşler ve eylemler yaptıklarını ifade eden Emre, “Herkesin Filistin’e borcu var. Brezilya’da 2 milyon, Endonezya’da 5 milyon, Kanada’da 800 bin kişi yürüyor. Elin gavuru dediğimiz insanlar bunlar. Niye? Biliyorlar ki Filistin düşerse Brezilya’da çok kolay düşer. Şili de Peru da bir gün çok kolay düşer. Filistin aslında bir bakıma 70 yıldır bütün insanlık adına direnen bir yerdir. O sancağın kolay kolay düşmemesi kafirleri, egemenleri korkutuyor. Direnmek isteyen başka ülkelerin insanlarının sinelerini açıyor. O yüzden onlar önemsiyorlar, düşmemesi için gösteri yapıyorlar, dua ediyorlar. Yeryüzünün alnına çatılmış bir bildiridir Kudüs, Gazze. İnşallah Gazze bu direnişi sürdürür.” değerlendirmesinde bulundu.
Ali Emre konferanstan sonra salona gelenlerin isteği üzerine kitaplarını imzaladı.