Tevhid ve Şirki Bilmenin Önemi

Özgür-Der Amasya Temsilciliğinde, Tevhid ve Şirki Bilmenin Önemi Konusu İşlendi.

Özgür-Der Amasya Temsilcisi Mustafa SİEL tarafından Temsilcilik Salonunda Cuma günü Kur'an ayetleri ışığında, Tevhid ve Şirk kavramlarının mahiyeti, bu kavramları bilmenin önemi ve gereği konusu işlendi.

TÜM PEYGAMBERLERİN TEMEL MESAJI TEVHİTTİR

İslam'a girişin anahtarı olan Kelimeyi Tevhidin ilk cümlesi olan "La ilahe illallah – Allah'tan başka ilah yoktur"un temel mesajı, Allah'a şirk (ortak) koşmadan Tevhid (Allah'ı birleme) üzere iman etmektir. Bu konuyu daha önce "La ilahe İllallahın Gerçek Anlamı" başlığı altında ayrıntılı olarak işlemiştik.

Kur'an'da da vurgulandığı üzere tarih boyunca ve günümüzde tüm toplumlar Allah'ın varlığını kabul etmişler, lakin çoğu O'na şirk koşarak iman etmişlerdir. Bu nedenle Kur'an'da bütün peygamberlerin halklarını Allah'ın varlığına inanmaya değil, Allah'a şirk koşmadan iman etmeye ve sadece O'na ibadet – kulluk etmeye davet ettikleri bildirilmiştir. Nitekim 16.Nahl Suresi 36. ayette bu durum ifade edilmiştir.

Bu durum Tevhid ve şirk kavramlarını bilmenin, imanın esası ve özü itibarıyla mutlak ve vazgeçilmez önemini ortaya koymaktadır. Zira bu iki kavramı bilmeden Allah'a şirk koşmadan iman etmek ve sadece O'na ibadet – kulluk etmek asla mümkün değildir. Netice olarak ta yaratılış gayemiz olan sadece Allah'a kulluğu gerçekleştiremeyeceğimizden, dünyada zillet, ahirette daimi cehennem kaçınılmaz olmaktadır.

TEVHİT VE ŞİRK KAVRAMLARININ ANLAMI

Tevhid terimi, bir ve tek anlamına gelen Arapça vehade kökünden gelip, sözlük anlamı birlemek ve teklemektir. Kur'an'da kullanılan terim anlamı ise, ilahlık ve rabliğe, yani tanrılığa ait özellikleri sadece Allah için tanımak ve kabul etmek demektir. Yani Tevhid sadece Allah'tan başka ilahlar kabul etmemek değil, aynı zamanda ilahlık ve rabliğe, yani tanrılığı ait hiçbir vasfı Allah'tan başka hiçbir şeye tanımamak demektir.

Şirk terimi, ortak olmak anlamına gelen Arapça şereke kökünden gelip, sözlük anlamı bir şeyde birden fazla şeyin ortak olmasıdır. Kur'an'da kullanılan terim anlamı ise, ilahlık ve rabliğe, yani tanrılığa ait özellikleri Allah ile beraber başka şeyler içinde tanımak ve kabul etmek demektir. Yani şirk sadece Allah ile beraber başka ilahlar kabul etmek değil, aynı zamanda ilahlık ve rabliğe, yani tanrılığa dair bir vasfı Allah'tan başka bir şey içinde tanımak demektir.

Özetle, tek ilah ve rab – tanrı olarak Allah'ı kabul etmek ve de ilahlık ve rabliğe - tanrılığa ait vasıfları sadece Allah için tanınıp kabullenilmesi Tevhid iken, Allah ile beraber başka ilahlar kabul etmek yada ilahlık ve rabliğe - tanrılığa ait vasıfları Allah'tan başka şeylere tanımakta şirktir.

ŞİRK VE İSLAM BİR ARAYA GELEMEZ

İslam'ın temeli Tevhid akidesine dayanmakta olup, şirkin devreye girmesi durumunda İslam geçersiz olur. Nitekim 4.Nisa Suresi 48 ve 116. ayetlerde Yüce Allah'ın kendisine şirk koşulmasını (tevbe edilip vazgeçilmediği sürece) bağışlamayacağı, bunun dışındaki günahlardan dilediğini bağışlayabileceği bildirilmiştir.

Tevhid ve şirk konusu o kadar önemlidir ki, 6.Enam Suresi 88. ayette, peygamberlerin bile, (farzı muhal) eğer şirk koşsalardı amelleri boşa çıkardı denmektedir. Bu ifade (haşa) peygamberlerin şirk koşabileceğini değil, şirkin ne kadar tehlikeli bir şey olduğunu anlatmak için kullanılmış edebi bir ifadedir.

Zira şirk samimi olarak iman edip hayatını buna göre yaşamaya çalışan bir Müslümanın imanını ve tüm amelini boşa çıkaran ve bu kişi cennet için samimi ve ciddi çaba gösterdiği halde cehenneme düşüren çok tehlikeli bir durumdur.

HALKIMIZIN EKSİK VE YANLIŞ TEVHİT VE ŞİRK ANLAYIŞI

Bu kadar önemli olan Tevhid ve şirk kavramları halkımızca pek bilinmemekte, bilenlerde eksik ve hatalı bilmektedirler. Halkımız Tevhid ve şirkten ziyade, inanmak ve inkar etmek kavramlarını bilmekte ve kullanmaktadır. Halkımızın genel anlayışına göre Allah'ın varlığını kabul etmek iman için yeterli olup, kabul edenlerin Allah'a açık yada dolaylı şirk koşmasını gündemine almamaktadır.

Tevhid ve şirk kavramını bilenler ise, Tevhid kavramını Allah'ın varlığına iman etmek olarak, şirk kavramını ise putlara tapınmak yada Allah'tan başka tanrılar kabul etmek olarak anlamaktadırlar.

Bu anlayış temelde doğru olmakla beraber, eksiktir. Zira yukarıda açıkladığımız üzere, Tevhid kavramı Allah'ın varlığına inanmakla beraber Allah'tan başka şeylere ilahlık ve rabliğe ait özellikleri tanımamak iken, şirk terimi putlara tapınmaktan ve Allah ile beraber başka tanrılar var kabul etmekten çok daha geniş bir anlama sahiptir.

TEVHİDİ MUHAFAZA ETME VE ŞİRKTEN KORUNMANIN TEK YOLU

Allah'a şirk koşmadan iman etmek ve tağuta kulluktan sakınarak sadece O'na kulluk edebilmek için, Bakara Suresi 1'den 5'e kadar olan ayetlere işaret edildiği üzere, tek mutlak yol gösterici ve hüküm koyucunun Allah olduğunu ve yol gösterici hükümlerin Kur'an'da bulunduğunu kabul etmek ve Kur'anı anlayarak okumak suretiyle Tevhid ve şirki doğru öğrenmek şarttır.

Tevhid ve şirki gereğince anlamak, sadece geçmişteki şirkleri değil, günümüzdeki şirkleri kavrayarak şirkten korunabilmek için Kur'anı baştan sona ve devamlı anlayarak okumalıyız. Zira ancak Kur'anı gereğince okuyup anladığımız da  Tevhid ve şirki daha iyi anlayıp, şirke düşmeden Tevhid üzere yaşayıp ölebiliriz.

Kur'anı baştan sona ve devamlı okuyup anlamadıkça ne Tevhid ve şirki anlayabiliriz, ne şirk koşmadan iman edebilir nede şirke düşmeden tevhidi imanımızı muhafaza edebilir ve nede gerçek kurtuluş olan ahiret kurtuluşuna ulaşabiliriz. 

Etkinlikler Haberleri

Peygamber dostu dört güzel insan
Gazze ölmüş ruhlarımızı diriltiyor
Direnen Gazze kazanacak!
Gazze direnişi ümmet için başlı başına bir kazanımdır!
Amasya bayramda Gazze ile kucaklaştı