Bayanlara yönelik olarak gerçekleştirilen seminer, 25 Nisan Cumartesi akşamı temsilcilik salonunda, Özgür-Der Çorum Şubesinden Avukat Mürşide Gökgöz tarafından verildi.
Mürşide Gökgöz, Kur'an neslinin yeniden inşaasının mutlaka vahiy–Kur'an temelli ve Peygamberimizin sahih–gerçek sünnetinin rehberliğinde olması gerektiğini söyleyerek başladığı sunumuna şöyle devam etti.
"Kur'an neslinin yeniden inşaasında ilk adım, her bir Müslümanın, Yüce Rabbimizin bizler için mutlak yol gösterici–hidayet rehberi olarak gönderdiği kitabımız Kur'anla, onu doğru olarak anlamak ve anladıklarımızı hayatımıza aktarmak şeklinde doğru irtibat kurmak suretiyle, öncelikle kendisini hem düşünsel, hem de duygusal boyutta inşa etme sürecidir.
Her bir Müslümanın kendisinden başlayacağı bu süreç, öncelikle ailesi, yakın ve uzak akrabaları, komşuları ve iş arkadaşları olmak üzere tüm topluma doğru açılmak suretiyle, yakın ve uzak çevre ilişkilerine doğru genişletilerek devam ettirilmelidir.
Hem çocuklarımızı ve ailemizi, hem akraba ve komşularımızı, hem çevremizi ve hem de içinde yaşadığımız tüm toplumu kendimizden başlayan bu inşa sürecine dahil etme sorumluluğu ve çabası, elbette kendimizin ve bu sürece katılan her Müslümanın, peygamberimiz ve gerçek ashabını örnek alan Müslüman birer şahsiyete dönüşmesini de beraberinde getirmelidir.
Bu süreçte Peygamberimizin Kur'anla şekillenmiş hayatı olan sahih sünneti, bizim için görünür örneklik olarak her zaman yolumuzu aydınlatacaktır.
Günlük hayatımıza, işimize, kişisel ve toplumsal olaylara bakış açımızı şekillendirecek, yani hayatımızın her anına ve alanına müdahil olan yüce kitabımız Kur'anın hükümleri ile, düşünce ve duygularımızdaki Kur'anla örtüşmeyen her türlü kirliliklerimizden ve zaaflarımızdan arınmaya çalışmalı ve Kur'anın hayata aktarılarak insanlara örneklik edilmesi anlamındaki şahitlik görevimizi yerine getirmek için çabalarımızı arttırmalıyız.
Şahitlik içinde yaşadığımız çağın bencillik, egoistlik, bireycilik, nemelazımcılık, faydacılık gibi hastalıkların; insanı ve toplumu ifsad eden - bozan her türlü bozgunculuğun ve zulmün – ifsadın karşısında yer almayı zorunlu kılar. Vahye – Kur'ana dair bu şahitliklerimiz, öncelikle ve en fazla çocuklarımız üzerinde etki oluşturacaktır .
Çocuklarımızın Kur'an ve sahih sünnet çerçevesinde Müslüman şahsiyetler olarak eğitilmesi ve yetiştirilmesi, bize emanet olan çocuklarımıza ve yaratıcımıza karşı en öncelikli ve önemli sorumluluklarımızdandır.
Bu bağlamda, günümüzdeki bir aşırılık olarak ortaya çıkan çocuklarımızı neredeyse ölçüsüzce merkeze alarak yada gerekli ilgiyi göstermeyip ihmal ederek değil; vasat bir denge üzerinde onların ümmetin bir halkası olması için sevgi ve yeterli bir ilgi ile beslemeli, kendi şahitliklerimiz ile de eğitmeliyiz.
Çocuklarımızında dahil olduğu Kur'an neslinin yeniden inşası süreci, her birimizin ölümüne kadar sürecek, Kur'andan kesintisiz ve sürekli bir bilgilenme ve eğitim ile devam ettirilmelidir.
Kur'an neslinin bu şekilde yeniden inşaası süre ve çabası, aynı zamanda yitirmiş olduğumuz ümmetimizi yeniden inşaa etme, yeniden ümmet olabilme süreç ve çabası; kişi ve ümmet olarak dünyada onurlu ve temiz bir hayat, ahirette sonsuz cennet nimetlerine kavuşmamız için tek ve mutlak imkanımızdır."
Katılımcılarca ilgiyle takip edilen seminer, soruların cevaplandırılmasıyla devam tamamlandı.