Amasya Özgür-Der,Hızır-Der,İlim Yayma Cemiyeti,Anadolu Gençlik Derneği ve İHH’nın ortaklaşa düzenlediği basın açıklamasında Mısır da halkın meşru yolarla seçtiği iktidara, Batı destekli yapılan Askeri darbe lanetlendi.Aynı zamanda bu darbenin Batı nın, Türkiye de Gezi parkı üzerinden yerli işbirlikçileriyle de yapmaya çalıştığı ve başarıya ulaşamadığı belirtilerek Mısır daki bu hukuksuzluğun biran evvel sonlandırılması istendi.
Basın Açıklamasının tam metni;
MISIR DAKİ DARBEYE KARŞI ÇIKMAK KENDİ GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKMAKTIR!
25 Ocak 2011’de diktatör Mübarek’in devrilmesi ile sonuçlanan devrim, geçtiğimiz Çarşamba günü Mısır ordusunun yaptığı darbe ile kesintiye uğradı. Onlarca yıl aradan sonra ilk defa Mısır halkının özgür oyları ile seçtiği
Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi despotça görevden uzaklaştırılıp, Müslüman Kardeşler cemaatinin önde gelen 400 üyesi ile birlikte gözaltınaalındı.
Mısır ordusu her ne kadar halk arasındaki kamplaşmayı engellemek adına yönetime el koyduğunu izah etse de hedefin açıkça, İslamcıların iktidar çabaları ve İslami değerleri olduğu bir kez daha yakından müşahede edilmiş oldu. Orduya ait helikopterlerden Tahrir Meydanı’nda toplanan Mursi karşıtlarının üzerine bayraklar atmaları ve gösteri uçuşları düzenlemeleri, Müslüman Kardeşler teşkilatına ait basın organlarının kapatılması ve sadece cemaatin öncü kadrolarının gözaltına alınması Mısır halkının ezici oyları ile seçilmiş İslamcı kadroların hedef alındığına açık işaretler olarak okunmalıdır.
Hürriyet ve Adalet partisinin adayı olarak halk tarafından %52 oyla seçilmiş Muhammed Mursi’den yalnızca 1 yıllık görevi süresince ekonomisi ve siyasal sistemi çökmüş Mısır’ı düzlüğe çıkarma imkânsızlığı beklendi. Askeri, ekonomik, bürokratik ve yargı alanlarında diktatörlük döneminin ağır kalıntıları ve engellemeleri arasında görev yapması istenen Mursi ve İhvan-ı Müslim’in teşkilatı, kurdun kuzuyu yemek niyetine benzer şekilde hem yerel hem de küresel güçler tarafından bastırılmak, boğulmak istendi.
Diktatörlere, emperyalistlere ve askeri vesayet rejimlerine karşı başkaldırı olan Ortadoğu intifadalarının önemli ayaklarından biri olan Mısır devrimi, askeri cunta ve İslam karşıtı Kıpti, liberal, sosyalist ve milliyetçi koalisyona terk edilmek isteniyor. Seçimle iktidardan uzaklaştıramayacakları İslamcı kadroları, askeri darbe ile saf dışı bırakmaya çalışıyorlar. Tıpkı dün Gezi Parkı eylemleri vesilesi ile ülkeyi kaosa sürükleyip hükümeti iş yapamaz duruma düşürerek iktidardan uzaklaştırmaya, boğmaya çalıştıkları Türkiye örneği gibi. Gezi parkı üzerinden darbe çığırtkanlığı yapanlara selam çakan katil Esed, İsrail, ABD ve AB; Mısır’daki askeri darbeyi timsah gözyaşları arasında Suud ve Körfez Emirlikleri ile beraber selamlıyorlar.
Son Taksim olaylarında da görüldü ki hegemonik güçler demokrasi masalını yeniden yazmak ya da yepyeni bir demokrasi tanımı yapmaya çalışıyorlar. Halkın iradesinin yansıması olarak görülen seçimleri yeterli görmüyor ve demokrasi bir “uzlaşma” rejimidir diyerek kim seçilirse seçilsin bizimle uzlaşsın demek istiyorlar. Zira onlar hiçbir zaman adaletten hoşlanmazlar. Zulümle ayakta dururlar. Baskı ile ayakta dururlar. Kan ile gözyaşı ile ayakta dururlar. Onlar kendi elleri ile yaptıkları putları acıkınca yiyen atalarının dininin bağlılarıdır.
Mısır halkı bu işi burada bırakmayacaktır. Müslüman Kardeşler yapılan bu hile ve tuzaklara karşı direnecektir. Mısır’ın onurlu insanları darbe sevdalısı bu zihniyeti ülkelerinden def edecektir. Muhammed Mursi Müslümanların ve tüm kişiliğine sahip çıkan insanların onurudur ve onuru olmaya devam edecektir.
İslami hareketleri engellemeye çalışan güçler, Allah’ın izni ve Müslümanlar eliyle hak ettiği cezayı alacaklardır.
Amasyalı Müslümanlar olarak bizler de Mısır’da gerçekleşen askeri darbeye karşı, Muhammed Mursi’nin yanında olduğumuzun altını çizmek istiyoruz.
Mısır’da gerçekleşen darbe ve vesayet özlemlerinin Tunus, Yemen, Suriye, Libya ve Türkiye’yi de sarmasına izin vermemeli, bu doğrultuda duyarlı tüm kesimlerin özellikle bugünlerde aktif bir şekilde tavır alması, Mısır’ın meşru yönetimi ve Müslüman Kardeşleri ile dayanışması gerektiğini belirtmek istiyoruz.
Tevhidi ilkelerimizle adaleti tesis etmek ve özgürlüğün kapılarını açmak için mücadelemiz devam edecektir. Unutulmamalıdır ki bizler başarıyı ve taltifi sahte ilahlardan değil yalnızca Allah’tan bekleyen Müslümanlarız.
ÖZGÜR-DER, HIZIR-DER, ANADOLU GENÇLİK DERNEĞİ, İ.H.H İNSANİ YARDIM VAKFI