Hüsamettin Yılmaz tarafından yönetilen eylemde Ensar Vakfı adına Mehmet Çavul, Eğitim Bir-sen adına Süleyman Edem ve Akim-der adına Muhammet Altunkaynak konuştu. Eylemde basın açıklamasını Akhisar Özgür-Der adına Ahmet Düzgün okudu.
"Sisi'nin Yağlı Urganı İhvan'ın Değil Adaletin Boynunda!", "Benna'nın, Seyyid'in Takipçileri Zulme Boyun Eğmez!", " Mısır'da Sisi, Arakan'da Budist Zulmüne Son!", "İdam Sehpası Yıldıramaz İhvan'ı!" dövizlerinin taşındığı eylemde "Defol Sisi Seninleyiz Mursi", "Üzülme Gevşeme Allah Bizimle", "İslami Hareket Engellenemez", "Seyyid Kutub El Benna Selam Olsun İhvan'a" vb sloganlar atıldı; sık sık tekbirler getirildi.
Basın açıklamasının metni:
Bedii, Mursi ve Kardavi Ümmetin Onurudur!
Ümmet coğrafyasında uzunca zamandır süren zalim diktatörlüklere karşı, halk ayaklanmaları büyük bedeller ödeyerek devam ediyor. Onlarca yıldır özellikle Müslümanların üzerine çullanmış olan bu zalimler, müstekbir güçlerin açıktan yada örtülü destekleri ile ayakta kalmaya devam etti. İnsanların üzerinde her türlü baskı araçları kullanılarak, oluşturulan korku duvarları ile iktidarlarını ayakta tutmaya çalıştılar.
Zalimler mazlum insanların onurlarını, şereflerini esir almak istedi. Diktatörleri devirme iradesiyle sokaklara inen İslami Hareketler Tunus, Libya, Mısır, Yemen ve Suriye'de "Tevhid, Adalet ve Özgürlük" istekleri zalimlerin iktidarlarını sarstı. Halkların kendi iradesini ellerine alma çabaları bu nedenlezalimlerce bir cezalandırmaya, bedel ödetme kampanyasına dönüştürülüyor.
Bilindiği üzere 25 Ocak 2011'de diktatör Mübarek'in devrilmesi ile sonuçlanan devrim, 03 Temmuz 2013 günü Mısır ordusunun yaptığı darbe ile kesintiye uğradı. Onlarca yıl aradan sonra ilk defa Mısır halkının özgür oyları ile seçtiği Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi despotça görevden uzaklaştırılıp, Müslüman Kardeşler cemaatinin önde gelen birçok üyesi gözaltına alındı ve hukuksuz bir şekilde yargılanarak idam cezasına çaptırıldı.Sisi cuntası Mısır'ın umudu Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve cesur arkadaşlarına yönelik baskı, zulüm ve kıyımları sınır tanımadan devam ettiriyor.
Geçen sene yüzlerce kardeşimize idam cezası veren ve bu idamların önemli bir kısmını onaylayan cunta yargısı iki gün önce bir hukuk katliamına imza atarak Muhammed Mursi, Yusuf el-Karadavi, Müslüman Kardeşler Teşkilatı Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii, Hürriyet ve Adalet Partisi (HAP) Genel Başkanı Saad el-Katatni ve İhvan'ın ileri gelenlerinden İsam el-Aryan'ın da aralarında bulunduğu 106 kardeşimizin idamına hükmetti.
Biz bugün burada, yapılan bu zulme seyirci kalmadığımızı haykırarak Müslüman kardeşlerimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek için toplandık. Bütün dünyanın gözü önünde yapılan bu haksız yargılamaların hiçbir meşru tarafı yoktur. Seçimle işbaşına gelen meşru yönetimin darbeyle devrilmesinin ve haklarında idam kararının verilmesinin uluslararası hukukla bağdaşmadığını herkes bilmektedir. İslami hareketlere karşı düşmanlık yürüten güçlerin ne kadar hukuksuz, ne kadar vicdansız ve vahşi olabildikleri Mısır darbe hukukunun kararlarıyla bir kere daha ispatlanmıştır.
Biz bu zalimleri yeni tanımıyoruz. Kimse şaşırmasın, kimse bu kadarı da olmaz demesin? Darbenin hukuku budur!Sokaklarda canlı yayınlarda yüzlerce insanı katleden, slogan atanların üstüne kurşun yağdıran, cezaevi aracında onlarca insanı boğan,kardeşlerimizi vahşi işkencelerle şehit eden zalimlerin hukuku budur!
Sorunun Mursi ya da İhvan değil; insanlığımız, adalet duygumuz, vicdanımız ve İslami kimliğimiz olduğunu kavramamız gerek!
Ne mutlu ki, dün kurşunlara, katliamlara rağmen susmayan, sinmeyen kardeşlerimiz bugün de idamlar, hukuksuzluklar karşısında sinmiyor, geri adım atmıyor, bilakis mücadelelerini sürdürüyorlar.
Muhammed Mursi, Muhammed Bedii, Yusuf el-Kardavi Müslümanların ve tüm kişiliğine sahip çıkan insanların onurudur ve onuru olmaya devam edecektir. İslami hareketleri engellemeye çalışan güçler, Allah'ın izni ve Müslümanlar eliyle hak ettiği cezayı alacaklardır.
Bizler Sisi gibi zalimleri, Beşşar gibi kasapları, Maliki gibi despotları, Suud ya da İran gibi işbirlikçileri ve tüm bu katil diktatörlüklerin patronluğunu yapan ABD'sini, BM'sini, Rusya'sını lanetlemeyi sürdüreceğiz. Müslümanların söz konusu olduğunda bütün coğrafyalarda ABD, AB, BM ve diğer işbirlikçileri sağır pozisyonuna düşmekte ve bizatihi Müslümanlara yönelik yapılan zulmün destekçisi olmaktadırlar. Bunu hiçbir zaman unutmadık ve unutmayacağız.
Tevhidi ilkelerimizle adaleti tesis etmek ve özgürlüğün kapılarını açmak için mücadelemiz arzın tamamında devam edecektir. Unutulmamalıdır ki bizler başarıyı ve taltifi sahte ilahlardan değil yalnızca Allah'tan bekleyen Müslümanlarız. Zillete boyun eğene yazıklar olsun! İzzete talip olanlara bin selam olsun!
İman edenlerin dostunun sadece Allah olduğunu bilerek siyasi duruşumuzu Rabbimizin istediği şekilde sürdürmeye devam edeceğimizi bütün dünyaya haykırarak, bugün olduğu gibi yarın da mazlumların yanında olduğumuzu ilan ediyoruz. Bu Rabbimizin bize yüklediği şahitlik vazifesidir. Müslüman hiçbir zaman zulme sessiz kalamaz.
Bu vesileyle İhvan'a karşı gerçekleştirilen bu haksız, hukuksuz ve alçakça saldırıları, bir komediden farksız olan idam kararlarını, cuntanın baskı ve despotizmini şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Mısır halkını ve Müslüman Kardeşler teşkilatını haklı davalarında sonuna kadar destekliyoruz.
Akhisar Özgür-Der