"Yüce kitabımız Kur'an, bize Peygamber hanımlarından haber vermektedir. Bunun sebebi, onların örnek olmaları ve başlarına gelen olaylardan ibret almamız içindir. Peygamberimizin hanımları, bizim modellerimizdir ve bizler de onların takipçisi olmalıyız." diyerek sunumuna başlayan Öz, sözlerine şöyle devam etti:
"Hz. Aişe'nin babası Ebu Bekir Sıddık, annesi ise Ümmü Ruman'dır. Hz.Aişe'nin ailesi risaletten önce de hiç puta tapmamışlardı, yani onlar 'Hanif'lerdendi. Aişe, tarih ve diğer ilimleri babasından, tıp ilmini ise ninesinden öğrenmiştir. Ve öğrendikleriyle o günün tıp hizmetini vermiştir. Hz. Aişe'nin çok zeki, araştıran, sorgulayan, bilgiye açık ve kişisel özgüveni çok yüksek bir şahsiyet olduğunu görüyoruz. Hz. Aişe'nin ilk kez duyduğu bir sözü Peygamberle istişare ettiği, konu ile ilgili tam ikna olana dek soru sormayı bırakmadığı rivayet edilir. Aişe Peygamberin sadece özel hayatını paylaşmamış, onunla sefere, savaşlara, görüşmelere katılmış, hayatın her aşamasını nasıl sevk ve idare ettiğine şahid olmuştur. Gelen vahyi çoğu zaman Peygamberden sonra ilk o duyuyor, ilk o öğreniyordu. Bu olay halkın gözünde Aişe'nin otoritesini ve saygınlığını artırmıştır."
" Hz. Aişe ile ilgili tarihte geçen olaylardan biri de İfk Olayıdır. İfk olayının önemli bir boyutu iftiraya uğrayan ve uğrama ihtimali bulunan müslüman hanımlara ya da erkeklere bir örnek ve teselli niteliği taşımasıdır. İfk olayı sebebiyle Allahu Teala, Aişe'nin şahsında namuslu insanlara iftira atmanın, gıyabında konuşmanın ne yıkıcı ve sakıncalı olduğunu insanlara hatırlatmıştır."
"Peygamberimizin ahirete intikalinden sonra evi adeta bir okul olmuştur. Hz. Ömer'in hilafet yıllarında yetiştirmek üzere yanına aldığı çocuk ve gençlerin bakım ve terbiyesi üstleniyor, hadis, tefsir fıkıh konularında sağlam bir eğitimden geçmelerine yardımcı oluyordu. Hz. Ömer döneminde sadece Hz. Aişe'ye fetva verme izni verilmiştir. Fetva verme konusunda meşhurdur, Peygamberin sünnetini ve Kur'an ayetlerini en iyi şekilde bildiği ve görüşünde isabetli olduğu rivayet edilir. Sadece Rasul eşi olduğu için değil dirayetli ve dikkatli olduğu için de herkesin güvenini kazanmıştır. Hz. Aişe pasif bir eğitici olarak kalmaz, kendisine başvuru olmasa da yanlışlıklara müdahale eder. Hz. Aişe, kendi hayatıyla müslüman bir kadının da erkek gibi dini, ilmi, içtimai, siyasi ve her türlü işi ve vazifeyi başarabileceğini ispat etmiş, bilhassa müslüman kadının sahip olduğu hukukun ne kadar yüksek olduğunun örnekliğini teşkil etmiştir. Rivayet ettiği 2210 hadisle en çok hadis rivayet eden yedi sahabeden dördüncüsüdür. Tarihte siyasi kişiliğinin de çok ön planda olduğu görülür. Cemel vakasında orduya komutanlık yaptığı bilinir. Hz. Aişe müslüman kadınlardan beklenen sadece evlere kapanıp iyi bir anne olmaları değil, her türlü sosyal ve siyasal faaliyetlere katılmak suretiyle öncüler olmalarının ilk örneğini teşkil eder."diyerek sunumunu tamamladı.
Program hanımların hep birlikte dua etmesinin ardından sona erdi.