Akhisar’da “Kur’an’da Nüzul Ortamı” Semineri

Özgür-Der Akhisar Temsilciliğince düzenlenen alternatif eğitim seminerlerinin dördüncüsü, Halil Füzün'ün sunduğu "Kur'an'ın Nüzul Ortamı" konulu seminerle gerçekleştirildi

Kur'an'ın nüzul ortamını öğrenmenin, Kur'an'ın vahy olduğu toplumun, siyasi, ekonomik, dini ve kültürel durumunu anlamak açısından önemli olduğunu söyleyerek sunumuna başlayan Füzün, sözlerine şöyle devam etti:

"Kur'an'ın nüzul ortamını öğrenmek, Kur'an'ın anlaşılmasında önemli bir yardımcı kaynaktır. Kur'an açık ve anlaşılır bir kitaptır, indiği dönemdeki cahiliye toplumunu, İslam diniyle değiştirip dönüştürmeye çalışmış ve hayata müdahale etmiştir. Cahiliye kavramı sadece o dönemle ilgili değil, Kur'an vahyini referans almadığımızda oluşacak her türlü toplumsal düzenin adıdır. Tevhid inancına ve insan haysiyetine uymayan dini ve sosyo-kültürel hayata yönelik uygulama ve telakkileri, algılayışları Kur'an 'cahiliye' olarak adlandırmıştır. Peygamberimiz; kendisine vahyin gelmesinden sonra, şirk, kabile asabiyeti, kan davaları gibi her türlü zulüm ve haksızlıkla mücadele etmiştir."

"Kur'an'daki bazı ayetler hakkındaki nüzul sebebiyle ilgili rivayetler, Kur'an'ın nüzul ortamıyla aynı şey değildir. Nüzul sebebi, bir olay hakkında bize bilgi verirken, nüzul ortamı, tüm Kur'an'ın anlaşılmasında bize kılavuzluk eder."

Halil Füzün, sözlerinin devamında konuyu şu yedi başlık altında açıkladı:

1)Coğrafi Yapı

Mekke, on binin üzerindeki nüfusuyla, o dönemin en önemli merkezlerinden biri konumundaydı. Dağlarla çevrili yapısı nedeniyle tarıma elverişli değildi. Bölgedeki tüm ticaret yollarının kesiştiği noktadaydı.

2)Toplumsal Yapı

Mekke toplumu, hürler, köleler ve mevalilerden oluşmaktaydı. Hürler, her türlü hakka sahip kişilerdi. Köleler de, hürlerin her türlü işlerinde çalıştırdıkları, alınıp satılabilen kişilerdi. Mevaliler ise, azad edilmiş kölelerdi. Şehirde yerleşik hayat sürenler 'Medeni', çölde göçebe hayatı yaşayanlar ise, 'Bedevi' diye nitelendirilirdi. En önemli toplumsal dinamik kabile asabiyetiydi. İslam, bu asabiyetten insanları kurtararak, aynı dine inanan bir ümmet oluşturmuştur.

3)Eğitim ve Kültürel Yapı

Mekke toplumunda okur-yazarlık çok yaygın değildi. Yazılı gelenek yerine sözlü kültür yaygındı. Çok önemli olaylar ve şiirler, yazılarak Kabe'nin duvarına asılırdı. Bunu, bugünkü medyaya benzetebiliriz. Panayırlar, bu şairlerin şiirlerini halka duyurdukları en önemli zeminlerdi.

4)Aile Yapısı

Mekke'de birçok nikah çeşidi mevcuttu. Hür ve ailesi güçlü kadınlar dışında, kadınların bu nikahlarda hakları yoktu. Mekke'de fuhuş çok yaygındı. Erkekler istedikleri kadar kadınla evlenebilirdi. Boşanmada yetki erkekteydi. İslam geldikten sonra, 'zıhar' gibi birçok cahili adeti kaldırmış, aile hayatındaki birçok haksızlığa son vermiştir.

5)Siyasi Yapı       

Arap yarımadasında siyasi bir birlik yoktu. Her şehir kendi siyasi otoritesine sahipti.

Mekke'yi, 'Dar'ün Nedve' adlı bir meclis yönetiyordu. Kureyş kabilesi yönetimdeki en etkin kabileydi. Ticaretle uğraştıkları için, Mekke'nin ileri gelenleri dönemin büyük devletleriyle siyasi ilişkiler içindeydi.

6)Ekonomik Yapı 

Ekonomik yapı ticarete dayanıyor, çok az bölgede tarım yapılabiliyordu. Coğrafi şartlara uygun olduğu için, deve hayvancılığı yapılıyordu. Mekke'li tüccarlar, kervanlarla getirdikleri malları, hac ve diğer panayırlar sayesinde satabiliyorlardı. Mekke, dönemin en önemli ticaret merkezlerinden biriydi.

7)Dini Yapı

Kabe'nin Mekke'de olması ve haccın her yıl yapılması dolayısıyla din, en önemli toplumsal dinamikti. Mekkeliler, kendilerini Hz. İbrahim'in dinine nisbet ediyorlardı. Allah'ı yaratıcı olarak kabul ediyor, toplumsal düzende ise O'nu kanun koyucu olarak kabul etmiyorlardı. Şefaatçi kabul ettikleri putlara tapıyor, meleklerin  Allah'ın kızları olduğuna inanıyor, cinler ve onlardan bilgi aldıklarına inandıkları kahinlerin zanlarına uyuyorlardı. Mekke'de Hz.

İbrahim'in tevhid dinine bağlı kalan hanifler de vardı. Bunun dışında Arap yarımadasında, yahudi ve hristiyan topluluklar da vardı.

Son bölümde, konuşmacı, Kur'an'ın bir hayat rehberi olduğunu ve Kur'an'ı doğru şekilde anlayabilmek için, sünneti ve sireti ve de nüzul ortamını iyi bilmemiz gerektiğini kaydetti.

Program, katılımcıların sorularının cevaplandırılmasıyla sona erdi.

Etkinlikler Haberleri

“Aksa Tufanı ve Gazze'den çıkarılacak dersler''
Akhisar Özgür-Der'den Kur'an öğrencilerine ziyaret
Akhisar’da "Aklın diktatörlüğü: Kemalizm" konuşuldu
Akhisar’da ''Muhafazarlık ve İslam” konuşuldu
Akhisar Özgür-Der’den Kur’an kursu öğrencilerine destek