Semineri Akhisar Özgür-der den Aziz Karaboğa sundu. Kur'an'ın hidayet kitabı olduğunu, insanları karanlıktan aydınlığa çıkarmak için Rabbimiz tarafından bize gönderildiğini vurgulayarak konuşmasına başlayan Karaboğa Kur'an'ı anlayarak okumamız ve yaşamamız gerektiğini belirtti. Anlatacağı konunun Kur'an'ı anlama çabamızla ilgili olduğunu belirten konuşmacı özetle şunları söyledi:
Kur'an'ı okuma biçimlerini 5 başlıkta değerlendirebiliriz.
1.Analitik Okuma
Bu tarz okuyuşta, okuyucu Fatihadan Nas suresine kadar ayetleri birer birer okumakta ve hadis, siyer, dilbilgisine ait verilerle Kur'an-ı Kerim'i anlamaya gayret etmektedir. Ancak bu tarz bir okumayla toplumsal dönüşümü sağlamayı hedeflemek oldukça zordur. Çünkü "ne yapmalı?" sorusu ile Kur'an-ı Kerim'e yönelmek söz konusu değildir. Daha ziyade "ne diyor?" sorusunun cevabı bu tür okumayla elde edilebilir. Bu da yaşanan sorunlarla bu sorunları çözmeye yönelik bilgileri elde etmeyi güçleştirmektedir. Bu tür Kur'an-ı Kerim okumayı benimseyen Razi, Kurtubi ve diğer birçok tefsir yazarını örnek olarak verebiliriz. Analitik okumada okuyucu pasiftir. O, Kur'an metninin bir bölümünü dikkate alır. Genellikle onun çabası belli bir kısmını açıklanması ile sınırlıdır.
2.İcmali Okuma
Bu tarz okumada Kur'an-ı Kerim'in muhtevası özet olarak okunur. Ayrıntıya fazlaca ilgi gösterilmez. Yeni okuyucular için bu biçimde Kur'an-ı Kerim okumak oldukça faydalıdır. Daha sonra isterse ayetler hakkında daha ayrıntılı yorumlara sahip diğer okuma biçimlerine de yönelebilir. Bu tarz okuyuşta da ayetler Kur'an-ı Kerim'in mevcut sırasına göredir. Ancak ayetler hakkında genel bir kanaat edinmek için bu okuma elverişlidir. Zaman açısından da gayet ekonomiktir. Öncelikli olan ayetlerden kastedilendir. Bu tür okumalar için Muhammed Esed ve Mustafa İslamoğlu mealleri önerilebilir.
3.Karşılaştırmalı Okuma
Karşılaştırmalı okuma, ayetleri ayetlerle, ya da konuyla ilgili hadislerle, ayet gruplarını diğer kutsal kitaplar ile karşılaştırarak okuma şeklidir. Karşılaştırma yapılırken aynı zamanda farklı görüşler serdedilerek tercih edilen görüş belirtilir. Örneğin Taberi, tefsirinde ayet ile ilgili görüşleri verir ve sonra tercih ettiği yorumu ortaya koyar. Bu biçimde okuma yapılan eyleme canlılık katar. Kıyaslama yaparak öğrenme daha etkilidir. Kur'an'da kısa olarak anlatılan kıssalarla ilgili tarihsel bilgi için önceki ilahi kitaplardan yararlanma buna örnek gösterilebilir.
4..Konulu Okuma
Konulu okuma biçiminde okuyucu Kur'an-ı Kerim karşısında aktiftir. Buna karşın konulu anlamaya çalışan okuyucu çalışmasına Kur'an metninden değil hayatın gerçeklerinden yola çıkar. O, insan düşüncesinin ve deneyiminin ideolojik, sosyal ya da ekonomik problemlerle ilgili ortaya koyduğu sorular ve çözümleri dikkate alarak tezahür eden problemlerden özel bir konu üzerine odaklaşır. Okuyucu Konuya kapasitesi ölçüsünde eğilir. Meraklı ve düşünen bir kafayla, araştırdığı konuyla ilgili Kur'an'ın bölümlerinden başlayarak Kur'an-ı Kerim'e sorular sorar. Amacı, Kur'an'ın araştırılan konuyla ilgili kalkış noktasını o konudaki görüşler ile karşılaştırarak tespit etmek ve metinin ilham ettiği sonuca ulaşmaktır. Konulu okuma biçiminde Kur'an-ı Kerim, ayet ayet okunmaz. Tersine, Kur'an-ı Kerim'in ilgilendiği çeşitli doktirinel, toplumsal konular arasından özel birini işlemeye çalışır. Örneğin Kur'an'daki tevhid doktirinini, Kur'an'daki peygamber kavramını, Kur'an'ın ekonomiye yaklaşımını, tarihin işleyişini şekillendiren yasaları Kur'an'a göre ele alır. Bu çalışmalar aracılığıyla bu metod, hayatla ve evrenle ilgili çeşitli konular arasından özel bir konuyla ilgili Kur'an'ın görüşünü belirlemeye çalışır. Konulu okuma, çeşitli doktrinel ve sosyal problemler arasından birini ele alan ve Kur'an'ın ona karşı tavrını belirlemeye çalışan bir yöntemdir.
Bu metodu Hz. Muhammed 'in de kullandığını biliyoruz. Resulullah , "iman edip imanlarına zulüm karıştırmayanlar" ayetini " şirk en büyük zulümdür" ayetini okuyarak cevap vermiştir. Demek ki bu tarz Kuranı anlamayı Hz. Peygamber de kullanmıştı. Bu örnek en azından ilke olarak Peygamberimizin de böyle bir anlama biçimini kullandığını göstermektedir. Peygamberimizin, döneminde konulu okuma metodunu çok az uygulaması bu dönemde de az yapılmasını gerektirmez. Ayrıca o dönemde kelimeler ve kavramlar hakkında farklı anlamalar söz konusu değildi. Olsa bile Hz. Muhammed 'in manevi iklimi müminleri kuşatıyor ve bu farklılıklar gideriliyordu. Aynı atmosfer günümüzde de devam etmediği için Kur'an ve İslam kavramlarında çalışmalara ihtiyaç var. Bu metodu sistematik hale getirmeye çalışan Muhammed Bakır es-Sadr Kur'an Okulu adlı bir eser yazmış ve bu metoddan ayrıntılı bir şekilde bahsederek bir de Kur'an-ı Kerim'de tarih ve sünnetullah kavramlarını üzerinde örnek bir inceleme yapmıştır.
5.Nuzul Sırasına Göre Okuma
İslam adına zulme karşı tavır almak isteyen müslümanların bugün en çok istifade edecekleri okuma biçimi budur. Nüzul sırasına göre Kur'an-ı Kerim okunursa vahyin iniş dönemini ve peygamberi mücadele merhalelerini daha açık bir biçimde izlemek mümkün olabilir. Aynı şekilde nebevi tavırdaki sürecin izlenmesi sağlanmış olmakta, öyle ya da böyle okuyucu Kur'an'ın indiği ortama, onun karşılaştığı şartlar, ilişkiler boyutlar ve kavramların atmosferine girmekte, kendisi için tenzilin hikmeti berraklaşmaktadır. Böylece Kur'an-ı Kerim'in mücadele yöntemi ortaya konabilir ve hareketin safhaları tespit edilebilir. Ancak bunun sıra takip etmediği gerçeğini göz önünde bulundurmalıyız. Yani Mekke'de zamansal olarak Resulullah ile müminlerin karşılaştıkları her problemi bizim de beklememiz gereksizdir. Bu tür bir okuma mutlak bir seyri değil o dönemdeki hareketin gelişim safhalarını bize verir. Günümüzdeki insanların sapkınlıklarına, yanlış itikat ve amellere sahip Müslümanlara biraz daha müsamahakar davranmayı öğrenebiliriz. Bu tür okuma grup halinde yapılırsa dahada bereketli olur. Böylece anlaşılamayan konular istişare ile daha açık hale gelecektir.
Kur'an-ı Kerim'i nüzul sırasına göre okuma konusunda İzzet Derveze örnek bir tefsir hazırlamış ve Kur'an-ı Kerim'den yola çıkarak kronolojik bir seyir ortaya koymaya gayret göstermiştir.
Sonuç olarak Kur'an okuyucusu yaşına kapasitesine ilgi alanına göre bu okuma biçimlerinden istifade edebilir. Bu okuma biçimlerinin birini veya bir kaçını ihtiyacımıza göre kullanabiliriz. Aslolan Kur'an'ın amacını kavramak vahyin şahitliğini yapmak için Kur'an'ı doğru anlama kavrama yaşama çabasıdır. Seminer programı soru cevaplarla yapılan ikinci bölümden sonra sona erdi.