Gece sinevizyon sunumuyla devam etti. Özgür çocuk kulübünden Gülevşan Yıldırım tarafından Gazzeli Gülsüm şiiri okundu. Daha sonra Özgür çocuk kulübü Sehid Tahtında marsını grup olarak söyledi. Geceye İzmir'den katılan Hamza Akdeniz'in okuduğu Gazze'ye Selam şiirle devam edildi.
Aziz Karaboga'nın dua etmesinden sonra geceye konuşmacı olarak katılan Hamza Türkmen Gazze Direnişi Dirilişimizdir adlı konuşmada özetle şunları söyledi:
'Gazze direnişi tüm ambargolara kuşatmalara ve çaresizliğe rağmen hepimizi dirilten bir destanı ifade ediyor. Bu direniş şerefimizi ve ümidimizi yükseltiyor. Bu ümit iktidar olma veya ekonomik kalkınma hevesi değildir. Bu ümit insanlığın ve İslami değerlerin yükselmesidir. Kur'an ayetlerinin ete kemiğe bürünmesidir. Siyonizmin yahudilik dinini uluslaştırıp laik ve ırkçı bir kanala yönelttiğini belirten Türkmen, siyonist yahudilerin önce İngilizler sonra ABD himayesinde Filistin'e bir işgalci unsur olarak yerleştirildiğini belirtti.
Muhammed Abduh'un talebesi İzzettin Kassam'ın 1925'te Hayfa'da cami cemaatleri arasında ilk direniş nüvelerini oluşturduğunu ve 1935'te İngiliz-Arap güçleri tarafından şehit edildiğini belirtti.
FKÖ ile paralel çalışan Filistin Müslüman Kardeşleri 1987 den itibaren direnişlerini olgunlaştırarak fiili mücadeleye dönüştürdüler. Yine 1987'de başlayan İntifadada en önemli öncülüğü İslami Cihad oluşturdu. FKÖ ABD ile barış görüşmelerine başlayınca siyonistlere karsı yürütülen mücadelenin insiyatifi müslümanlara geçti.
2000 yılında El Aksa intifadası başladı.2006 seçimlerinden sonrada hükümet Hamas'ın eline geçince İsrail FKÖ'nün işbirlikçi unsurlarıyla birlikte Filistin direnişine daha doğrusu Filistin İslami Direnişine saldırmaya başladı.
Katliama dönüşen en son saldırı 27 Aralık günü yasandı. 220 Gazzeli kardeşimiz şehit edildi.
Bu saldırılar bu güne kadar devam etti.
Bu saldırı haberinden üç saat sonra İstanbul Beyoğlu'nda toplanan binlerce müslümanın tepkisi tüm Türkiye şehirlerine yayıldı. İsrail'i protestolar ve Gazze için yardım kampanyaları Türkiye halkının en önemli gündemi oldu. Ancak halkın ve müslümanların bu tepkileri karsısında İsrail'i kınayan hükümete rağmen Türkiye-İsrail stratejik anlaşmaları hala devam ediyor ve siyonist elcilik Türkiye'deki faaliyetini sürdürüyor.
Türkmen hükümetin kınamayla yardım toplamayla görevinin bitmeyeceğini halkın tepkileri doğrultusunda somut adımlar atması gerektiğini belirtti. Zaten halkın ve müslümanların kınamada bulunduğunu ve Gazze için yardım topladığını belirten konuşmacı hükümete düsen görevin siyonist İsrail ile askeri ve ekonomik anlaşmaları ve diplomatik ilişkileri iptal etmesi en azından; İsrail'in azgınlığı susturuluncaya kadar dondurmasının kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Ayrıca Gazze'deki dirilişin direnişin İslami bir direniş olduğunu, müslümanlar olarak bu direnişi desteklerken kimliğimiz ve tepkilerimizin İslami saflığının bulandırılmamasına özen gösterilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Gece Ömer Karaoğlu'nun Savaşa Düştü Kalbim adlı ezgisinin sinevizyon olarak izlenmesiyle son buldu.