Adana Ümmet ve Kardeşlik Platformu adı altında birleşen müslümanlar önceki haftalarda her Cuma günü sabah namazında Ulu Camii’de buluşup gıyabi cenaze namazı kılmak ve dua etmek kararı almışlardı, şimdi ise Adeviyye Nöbeti tutuyorlar. Müslümanlar Adeviyye Nöbeti programının 3. Gününde yine 5 Ocak Meydanı’nda toplandı. Mısır’da katliama maruz kalan kardeşlerimize destek vermek ve onların kıyamına ortak olmak için meydanlara inen müslümanlara katılım gün geçtikçe artıyor. Eylemin ilk gününden beri meydana akşam ezanı vaktinde gelen topluluk akşam ve yatsı namazlarını cemaatle kılıyor. Özellikle yatsı namazınının Kunut ile kılınmasının verdiği hissiyatın etkisi birlikteliğin şuurunu güçlendiriyor ve müslümanları kardeşleri için meydanlara bağlıyor.
“Kardeşlik mazeret değil bedel ister” sloganı temelinde başlayan eylemin 3. Gününde konuşmacılar Genç Hareket Başkanı Sezgin Kızılkoca ve Mavi Marmara Gazisi Şahin İbrahim Güleryüz idi.
Akşam namazını mütakip sözlerin en güzeli Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda Yediveren Ezgi Grubu’da sahne aldı. Topluluğunda eşlik ettiği ezgilerin ardından Sezgin Kızılkoca bir konuşma yaptı.
Konuşmasına Saff suresinden ayetlerle başlayan Kızılkoca “Adeviyye kıyamlarına eşdeğer bir direniş olur mu bilemiyoruz ama Saraçhane'yi Adeviyye'ye kardeş meydan ilan ettik. Şehid vermeleri direnişi zayıflatmıyor. Çarşamba günü Rabia'da büyük bir gösteri vardı. Bağlantılarla Saraçhane'den Adeviyye'yi selamladık ve gece yarısı Rabia Meydanında yapılan katliam ve dağıtma haberi geldi. Mısır'dan arayan tanıdığımız, "Bizim dünyaya açılan kapımızı kapattılar, bizi dünyaya duyuran ses olur musunuz?" dedi. Mısır ayakta kalamazsa ne Suriye, ne Çeçenistan, ne Arakan ne de ümmetimiz ayakta kalabilir. Dünya arkasını döndü, ümmet adına sorumluluk aldığını iddia edenler sırtlarını döndü, o yüzden bizler dedik ki “bizler bu nöbeti sizler için devraldık”. İstanbul ve Türkiye’deki birçok meydanda müslümanlar nöbet almaya devam ediyorlar. Bu duruş ümmetin kıyamıdır” dedi. Kızılkoca “şehit sayılarını elli, yüz, bin, üçbin diye söylemek dilimize kolay geliyor ama orada her mazlum öldüğünde bir ocağa ateş düşüyor, orada her mazlum öldüğünde milyonlarca ocağa ateş düşüyor” dedi ve konuşmasını dua ile bitirdi.
Sezgin Kızılkoca’nın ardından Şahin İbrahim Güleryüz söz aldı. “Biz aslında 40-50 gündür öldürülmüyoruz, yüz yıldır kuşatılmış ve her türlü zulme maruz kalmıştık. İslam aleminde nereye baksak acılar görüyoruz. Şu toplantıları terketmeyin. Biz şuan Cihat’ın arkasındayız. Mısır’da şehit olarak ölmek niyetiyle kollarına isimlerini yazıyorlar ve eğer ölürlerse “ya Rabbi, herkes bizi yalnız bırakmadı, bizi yalnız bırakmayanda Türkiye halkı idi” diyecekler. Eğer onlar bunları söylüyorlarsa bizlerin bu sözlere layık olması gerekmektedir” dedi. Güleryüz daha sonra “İslam Mekke’de doğdu ama İslam Devleti Mekke’de değil Medine’de kuruldu çünkü Allah her topluluğa hakettiğini verir” dedi. “Onlar kıyama kalkıyorlarsa bizlerde teheccüd namazlarımızı kılmalıyız. Burada yalnızca müslüman olan değil, vicdanı olan herkes toplanmalıdır.” diyen Güleryüz konuşmasının ardından topluluğun kalbine tesir eden bir dua okudu ve program sona erdi. Topluluk konuşmalar sırasında sık sık sloganlar atarak duygularını dışa vurdu ve meydanı yarın tekrar daha kalabalık gelmek üzere temizlediler ve dağıldılar.
Haksöz-Haber