28 Şubat Darbesinin Tüm Failleri Cezalandırılsın!

28 Şubat darbe döneminde başörtülü oldukları gerekçesiyle eğitim gördükleri üniversitelerden atılan 3 kadın davaya müdahillik başvurusu kabul edildi.

Adana Adliyesi önünde bir araya gelen 28 Şubat Kadın Platformu üyesi Sevim Yalınız, Melek İnce ile Nurdan Cevher, "28 Şubat zorbalığının failleri ve tüm işbirlikçileri cezalandırılsın" yazılı pankart açtı. İfade vermeden önce Adana Adliyesi önünde basın açıklaması yapan kadınlara Özgür-Der'de destek verdi.

İfadeye çağrılan Melek İnce, 1995 yılında Çukurova Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne giriş yaptığını ancak 2012 yılında mezun olabildiğini, Nurdan Cevher ise 2013 yılında mezun olabildiğini söyledi. Cevher, Üniversiteden atıldıktan sonra uzun yıllar kaybettiklerini ve hala KPSS nedeniyle atanamadıklarını dile getirdi. 1995 yılında Selçuk Üniversitesi’ne giriş yapan ancak 2012 yılında mezun olan Sevim Yalınız ise 28 Şubat’ın İslam kimliğine yapılmış açık bir saldırı olduğunu ve tarihe kara bir leke olarak geçtiğini ifade etti. Yalınız, gazetecilere yaptığı açıklamada, Konya Selçuk Üniversitesi'nde Fizik Öğretmenliği bölümünde okurken 1999 yılında başörtüsü nedeniyle okuldan uzaklaştırıldığını söyledi.

Üniversitelerdeki başörtüsü yasağı nedeniyle yüzlerce öğrencinin mezuniyetlerine aylar kala "yasak" ve "emekleri" arasında tercih yapmak zorunda bırakıldıklarını ifade eden Yalınız, yaşadıkları acıları unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını kaydetti.

Aradan geçen bunca yıla rağmen darbenin faillerinden hala hesap sorulamadığını belirten Yalınız, "Bu darbenin sermaye, medya ve siyasi ayağı da olmasına rağmen, bugün sadece darbenin askeri ayağından küçük bir grup, yani 103 kişi hakkında dava açılabilmiştir. 28 Şubat darbesinde görev alan tüm darbecilerin yargı önüne çıkarılmalarını, etkin hızlı ve adil yargılama yapılarak cezalandırılması için gerekli işlemlerin yürütülmesini talep ediyoruz" dedi. 

Çukurova Üniversitesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı bölümü son sınıfta okurken 28 Şubat döneminde başörtüsü yasağı nedeniyle üniversiteden uzaklaştırıldıklarını söyleyen sınıf arkadaşları İnce ve Cevher de dönemin sorumlularından hesap sorulmasını istedi.

Eylemin sunumunu yapan Özgür-Der Adana Temsilciliği’nden Recai Ağuş dönemin faillerinin yargılandığı davayı izlemek ve bu zulmü yapanların cezalandırılması için burada olduklarını söyledi. Binlerce dindar insanın keyfi uygulamalarla yargılanıp cezalandırıldığını hatırlatan Ağuş, Nurdan Cevher’e ve Melek İnce’ye de söz hakkı verdi. Ardından basın açıklamasını 28 Şubat Kadın Platformu adına Sevim Yalınız okudu.

Basın açıklamasının tam metni:

28 ŞUBAT’IN BÜTÜN FAİLLERİ CEZALANDIRILSIN!

Silahlı Bürokrasi tarafından bütün bir ülkeyi abluka altına almak, toplumsal kesimleri resmi ideolojinin elinde rehin tutmak, insanlık onuruna, akıl ve mantık ilkelerine deli gömleği giydirmek üzere devlet çeteleri tarafından organize edilen 28 Şubat darbe süreci insanlık tarihine kara bir leke olarak geçmiştir.

Bugün, işte bu İnsan onurunu ayaklar altına alan, adalete ve özgürlüğe düşman, silahlı cuntanın faillerinin yargılandığı dava devam ederken burada üç kardeşimiz hakim karşısında faillerden şikayetçi olacaklar. Bizler, bu davanın sonucunda, darbe süresince yapılan zulüm, baskı ve dayatmaları yapanların gereken cezaları alacaklarını umuyoruz.

28 Şubat Darbesi;  Başörtülü üniversite öğrencileri üzerinden, İmam Hatip Liseleri üzerinden, Kuran Kursları üzerinden, namaz kılan ve eşi başörtülü/tesettürlü askeri personel üzerinden Türkiye halkının İSLAMİ KİMLİĞİNE yapılmış açık bir saldırıdır. Bu saldırı ile Müslüman halkın en tabii, en sade özgürlük talepleri engellenmiş, çocuklarımızın Kuran öğrenmeleri dahi yasaklanmıştır.

28 Şubat’ın en acı bilançolarından birisi de şüphesiz üniversitelerde yaşanan ‘Başörtüsü Yasağı’ idi. Bizim gibi yüzlerce kardeşimiz mezuniyetlerine aylar kala emekleri ve yasak arasında tercih yapmak zorunda bırakıldı. Onlar, cemaatlerinin maslahatı gereği tesettüre’ furuat’ demeyip aksine ’ Namazım,orucum,ibadetim gibi imanımdan bir parçadır başörtüsü!’ diyerek uğruna bedeller ödediler.17. yılında post modern darbeden 28 Şubat’ın 1000 yıl süreceğini söyleyenlere inat direnen Müslümanların sayesinde Başörtü yasağının kalktığı güzel günler için Rabbimize hamdediyoruz. Lakin yaşanmış acıları ve verilen ağır bedelleri unutacak değiliz, unutturmayacağız da. 

Aradan geçen bunca yıla rağmen 28 Şubat Darbesinin faillerinden hala hesap sorulamamış olması ayrı bir hüsrandır mağdurlar için. Bu darbenin Sermaye ayağı, medya ayağı, siyasi ayağı da olmasına rağmen bu gün sadece darbenin Askeri ayağından küçük bir gurup, yani 103 kişi hakkında dava açılabilmiştir. Darbenin diğer tarafları ise yargı önüne çıkarılamamıştır.

Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden 103 sanıklı davada ise 19 Aralık 2013 tarihi itibarı ile tutuklu sanık kalmamıştır. Suçun işlendiği tarihte karşılığı idam cezası olan, ama yasa değişikliği ile bu gün Haklarında Ağırlaştırılış müebbet hapis ile dava açılan tüm sanıklar, davanın devam ettiği mahkemece, dosyada bu sanıklar aleyhine -çok güçlü deliller olmasına rağmen-  tahliye edilmişlerdir.

Davada yargılanan sanıkların tümü suçu inkar yoluna gitmişler, pek çoğu da savunmalarını gerçek dışı bir zemin üzerine kurmuşlardır.

Bizler İslami ve İnsani taleplerimizi başkalarının inisiyatifine bırakamayız. Kimse bize altın bir tepsi içerisinde hak ve özgürlüklerinizi sunmaz, haklarımızı iade etmez. Bu nedenle kazanılmış haklarımızı kaybetmemek, hak ve özgürlük taleplerimizin önündeki engellerin kaldırılması için var gücümüzle mücadele etmek ve gerektiğinde meydanlara çıkmak üzerimize düşen bir sorumluluktur. Bir daha benzer darbelerle karşılaşmamak adına,  hak ve özgürlüklerimizin savunucusu ve talepkarı olmalıyız. Zira bu gün dahi darbe girişimlerinin farklı versiyonlarının hayata geçirilmesi çabalarını görüyoruz. Geçmişte yaşadığımız darbelerle yüzleşmek ve darbecilerden hesap sormak adına, bir daha benzer hadiseleri yaşamamak adına, herkesin üzerine düşeni yerine getirmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.

28 Şubat darbesinde görev alan tüm darbecilerin yargı önüne çıkarılmalarını, etkin, hızlı ve adil yargılama yaparak darbecilerin cezalandırılması için gerekli işlemlerin yürütülmesini talep ediyoruz.

28 ŞUBAT KADIN PLATFORMU

Basın Açıklamaları Haberleri

ASİM: Hukuk ve adalet hepimize lazım
Kişi Suçsuzluğunu İspatlayıncaya Kadar Suçlu mudur?
ASİM’den “Dünya Rakı Günü” Tepkisi
Adana Sivil İnisiyatif Meclisi: Halep Sessizliğimizin Kurbanı Olmasın
İslami Kuruluşlar: Kardeşlerimizin Yanında Olacağız!