"Uluslararası Açılım Hayber ve Mute"  başlıklı seminere Hayber ve Mute  seferleri Allah Resulünün risaletinde  çok önemli yere sahiptir diyerek başlayan Aydoğdu ilk defa bölgenin ve Hayber ile Mute denen beldelerin coğrafi konumları ile tarihsel durumlarına ait bilgiler verdi.

Hicretin yedinci senesinde gerçekleşen Hayber muharebesinden önce bilindiği gibi Hendek'te Yahudiler Müslümanların aleyhine tavır almışlardı ve Hayber Mekke-Medine-Şam ticaret yolunun üzerinde jeopolitik açıdan da önemli bir yerde bulunuyordu. Tamamıyla Yahudilerin yaşadığı bir şehirdi. Peygamberimiz hazırlanmasını emrettiği 1500-1600 kişilik bir güçle birlikte burayı kuşattı. Hayber'in Arapların yabancı olduğu muhkem kalelerle çevriliydi. Yaklaşık 9-10 günlük bir kuşatmanın ardından Hayber fethedildi. Hayber Müslümanların ilk saldırı savaşıdır diyebiliriz ve bu yönüyle de zaten dikkate alınması gereken bir olaydır. Hayberin fethiyle birlikte Şam ticaret yolu açıldı ve güvene kavuştu ve kronik hale gelen Yahudi sorunu çözülme sürecine girdi.

Mute ise Medine'ye yaklaşık bin kilometrelik mesafede bulunan Bizans (Doğu Roma) sınırında bir şehirdi veya beldeydi. Allah Resulü İslama davet maksadıyla birçok yere elçiler gönderdiği gibi buraya da Haris b.Umeyr'i göndermişti. Fakat Haris Bizansa bağlı Busra Valisi tarafından şehid edildi. Hz. Muhammed elçisinin öldürülmesi üzerine yaklaşık 3000 kişilik bir birlik hazırlanması talimatını verdi. Ayrıca orduya kimlerin komutanlık yapacağını da bildirdi. Buna göre ilk başta Zeyd eğer o şehid olursa Cafer o da ölürse Abdullah B.Revaha geçsin diye emretti. Bu üç güzide Müslüman şehid olunca yapılan istişareler sonucunda Halid komutanlığa geçti. Gerçekten bir savaş dehası olan Halid sağdakileri sola soldakileri sağa öndekileri arkaya arkadakileri öne almak gibi birkaç taktikle savaşın gidişatını değiştirdi.3000 kişilik Müslüman ordusunun karşısında Bizans ordusu sayıca en az 20-30 katı kadardı.

Halid savaşın gidişatından çıkardığı bir sonuç gereği bir gece geri çekilmeye karar verdi. Böylece Mute muharebesi sona ermiş oldu.

Sunumun ardından katkılar ve sorular bölümünde Peygamberimizin Hayber ve Mute hamlelerinin Uluslararası açıdan bir kararlılık ve bir varoluş anlamına geldiği vurgulandı. Peygamberimizin bu iki savaş kararının yanı başlarında Mekke'de putlar durup dururken yani Mekke'de değişen bir şey olmamışken böyle uzak mesafelere sefer çıkarmanın nasıl anlaşılması gerektiğinin iyi düşünülmesi gerektiği soruldu ve buna cevap olarak İslami mücadelenin kendine has şartları olduğu Hz. Muhammed'in çok cesur ve risk alabilen bir yapısının olduğu ve diplomatik açıdan da Uluslar arası bir kazanım olduğu ayrıca kararsızlık yaşayan civardaki diğer kabilelerin de bu iki muharebenin ardından kararlarının Müslümanların lehine değiştiği vurgulandı.