Sakarya’da “Peygamberlerin Mücadeleleri” Semineri

Sakarya’da “Peygamberlerin Mücadeleleri” Semineri

Özgür-Der Sakarya Şubesi aylık seminerlerinde bu ay “Kur’an’da Peygamberlerin mücadelesi” konusu işlendi.

Peygamberlere karşı gösterilen tepki tehdit ve karşı çıkışlar ile Peygamberlerin bu tepkilere karşı gösterdikleri tavırlar olarak iki ana başlık altında işlenen sunumu Sezai ARICIOĞLU ve Murat AYDOĞDU gerçekleştirdiler.

İlk olarak Peygamberlere karşı gösterilen tepki ve tehditleri madde madde aktaran Sezai ARICIOĞLU şunlara değindi.

1- Atalar dini'ni ileri sürerek tepki göstermek: Bu evrensel tepki, Hakkı tebliğ eden her elçiye gösterilmiştir. Bununla kendi batıl düşünce sistemlerinin kökünün çok gerilere gittiğini dolayısıyla yüzyılların denenerek gelen gelenek olduğunu belirtmek istemişlerdir.

 (2/Bakara,170.)

2- Mutrefin Tepkisi: Mütrefûn, toplumun varlıkla şımarmış kalburüstü, sosyetik kesimidir. Bütün peygamberlere bu aristokrat kesim ilk tepkiyi göstermiştir.

 (34/Sebe,34.) 43/23.

3- Mele'nin tepkisi: Mele toplumun liderleri, yöneticileri, siyasetçileri, bürokratlarıdır. Bütün peygamberlere bu kesim karşı çıkmıştır. İstikbar içinde olmaları onların Tevhid dini İslam'a uymalarını engellenmiştir:

(11/Hud, 27.); 7/60,66,88,90; 23/24,33.

4- Tehcir Tehdidi: Peygamberler yaşadıkları yerlerden çıkarılıp sürülüp atılmakla tehdit edilmişlerdir. Tehcirle tehdit eden, rasulleri göçe zorlayanlar nübüvvet görevini engelleyerek Allah'ın nurunu söndüreceklerini zannetmişlerdir. Oysa Yüce Allah nurunu tamamlamış, zorbaları maddi ya da manevi helakle yok etmiştir.

 (14/İbrahim,13.); 7/88, 17/76,77,103; 27/56.

5- Recm'le Tehdit:

(11/Hud.91.); 19/46.

6- Alay Etmek

 [15/Hicr,11)

(21/Enbiya,36.); 25/41; 43/7,47

7- Allah'ın Ayetleriyle Ve Elçileriyle Alay Edenlerin Sonu: Fiziksel varlıklarının helaki ile, yahut ahlaki temellerinin sarsılması neticesinde zulüm ve şirkin toplum üzerinde yıkıcı etkiler yaparak dünyevi mutlulukların tahrip olması yahut da daha kötüsü olan bitimsiz ahiret hayatının harab olması şeklinde olacaktır. Aşağıdaki ayetlerde belirtildiği gibi:

(13/Rad,32.); 6/10; 21/41; 38/16,17

8- Büyü Suçlaması: Rahman olan Allah'ın görevlendirdiği güzide elçiler, büyü yapmakla ve büyücülükle suçlanmışlardır. Oysa ilahi vahyin büyü ile hiçbir alakası olmadığı gibi büyücülüğü de yasaklamaktadır. Aşağıdaki ayetlerde belirtildiği gibi:

 (38/Sad,4.); 10/2; 17/101; 20/57,63,71; 26/34,35,49,153,185; 27/13; 28/36,48; 34/43; 37/14,15; 38/4; 40/24; 43/49; 51/39,52:61/6.

9- Bizim Gibi Ölümlü Bir Beşer Tepkisi: Peygamberler sıradan ölümlü bir beşer olmakla bile suçlanmışlardır. Oysa beşer olmak bir suç değil zorunluluktur. Çünkü Allah her varlığı kendi türüne elçi göndermişti. Aşağıdaki ayetler bu gerçeği dile getirmekte, tepkinin yersizliğini vurgulamaktadır:

(36/Yasin,15.)

(25/Furkan,7.)

 (25/Furkan,20.); 23/24,33,34,47; 54/24,25,26.

10- Yalancı Suçlaması: Allah'ın elçilerine karşı çıkanlar, küstahlıklarını karşı tarafı suçlayarak dışa vurmuşlardır.

(22/Hacc,42.); 3/184; 7/66,92; 22/43; 23/38; 28/38; 29/18; 34/8; 35/4,25; 36/15; 40/37; 54/9,24,26.

11- Çarpılmışlıkla İtham Edilmişlerdir: Akıldan noksan olmak, asıl putperestlerin hak ettiği bir sıfat olduğu halde kendi niteliklerini tevhid'in elçilerinde vehmetmişlerdir. Bu ithamla Ad toplumuna gönderilen Hud peygamber karşılaşmıştır:

 (11/Hud,54.)

12- Psikolojik Baskıya Tabi Tutulmuşlardır:

 (6/En'am,34)

13- Mustazaf Suçlaması: Allah'ın seçkin elçileri müstekbirler tarafından güçlü, kudretli, zengin, nüfus ve nüfuz sahibi olmamakla suçlanmışlardır. Tabii ki, Davud ve Süleyman peygamberler kudretli hükümdarlar oldukları için bu tepkiyle karşılaşmışlardır. Allah katında üstünlük, varlıklı olmakla değil takvalı olmakla elde edilebilir. Şuayp peygamber kavmi tarafından zayıf olmakla itham edilip küçümsenmişti:

 (11/Hud,91)

14- Peygamberlere Çeşidi Tuzaklar Kurulmuştur: Çeşitli hile ve oyunlarla Allah'ın yolundan çevirmek, işini zorlaştırmak istemişlerdir.

 (8/Enfal,30.) 13/42; 14/46; 21/70; 40/37.

15- Gülünüp Eğlenceye Alınmışlardır:

 (25/Furkan,41.); 18/106; 43/47.

16- Muhalifler peygamberleri kendi yollarına çekmek, kendilerine benzetmek istemiş, kendi dinlerine uydurmaya çalışmışlardır:

(27/Neml,56.); 7/82.

17- Dalalet Suçlaması: Dalalet çukurunun diplerinde çırpınanlar, Hidayetin aydınlık ve yüceliş çağrısı yapan elçilerini dalaletle suçlamışlardır:

 (7/A'raf,60.); 34/8; 36/47; 40/29; 54/24; 67/9.

18- Menfaat Suçlaması: Peygamberler menfaat elde etmeye çalışmakla, iktidarı ele geçirmeye çalışmakla suçlamışlardır. Oysa peygamberler, yerine getirdikleri görev için toplumdan bir ücret istememişlerdir. Karşılığını Allah'tan beklemişlerdir.

 (23/Müminun,24.)

19- Bilgide Sefahat Suçlaması: Peygamberler konusunda beyinsizlikle düşkünlükle itham edilmişlerdir. Oysa aklı kıt olanlar kafirlerdir. Çünkü akıllı olsalardı ilahi vahyin hakikatini kavramakta acze düşmez, peygamberlerin kendi batıl inançlarına uymasını beklemezlerdi. Halbuki akledenler iman ederler.

 (7/A'raf,66.)

20- Hüsran'la Tehdit: Peygamberler ve onlara uyanlar toplumun Önde gelen kafirleri tarafından varolan olanaklarını kaybetmekle tehdit edilmişlerdir, Şuayp peygambere meyledenlere yapıldığı gibi:

" (7/A'raf,90)

21- Mecnun İthamı: Peygamberler cinlenmiş olmakla yani vahyi, Allah'tan değil cinlerden almakla suçlanmışlardır:

 (51/Zariyat,52.); 26/27; 34/8; 51/39; 54/9.

22- Fesat Suçlaması: Firavun Musa peygamberi yeryüzünde bozgunculuk çıkarmakla suçlamıştır. Oysa asıl bozguncu olan o ve onun gibileridir:

 (40/Mümin,26.27.); 2/11,12.

23- Kıskançlık Tepkisi: Özellikle kitap ehlinden yahudiler, Allah'ın lütfundan dilediğine ihsan ettiği vahiy nimetine mazhar kılınan peygamberleri kıskanarak onların yanlarında olmaları gerekirken karşı cephede yer almışlardır:

" (4/Nisa,54.)

24- İşkence Etmek: Allah'ın yolunda olmaktan, iman etmiş olmaktan başka hiç bir suçu bulunmayanlara çeşitli şekillerde işkence etmek. Zalimlerin ilahi vahye tarih boyunca gösterdiği tepkilerden biridir:

 (85/Buruç.10)

Daha sonra Murat AYDOĞDU gösterilen tepkilere arşı Peygamberlerin mücadele biçimleri hakkındaki sunumunda ;

Kuran'da Allah Elçisinin örnekliği Usvetül Hasene/ En Güzel Örnektir, Bütün Elçilerde bunu gözlemleyebiliriz. Tüm Elçiler, hayatlarını vahye göre düzenlemiş, vahyin kılavuzluğunda yürümüşlerdir.

Kuran'da Elçilerin ortak özellikleri:

1- Önce kul, sonra Elçidirler. Hatasız değildirler. Hataları hususunda Rabbimiz tarafından düzeltilmişlerdir.

2- Ahlaki zaafları yoktur ve emin/güvenilirdirler. Müminlere karşı şefkatliydiler.

3- Hayatın içindedirler. Münzevi bir hayat yaşamamışlardır.

4- Ana gayeleri tebliğ ve davette başarıya ulaşmak değildir. Bu toplumun tercihi ile ve Allah'ın takdiri ile sonuçlanır Elçilerin asıl gayeleri sorumluluklarını yerine getirmektir.

5- Tebliğde sabırlıydılar ve aceleci davranmadılar, Allahtan ümit kesmediler. Bu durumda uyarıldılar.

6- Tümünün ortak özelliği hicreti gerçekleştirmeleridir. Hicret cahiliyeden uzaklaşmak beri olmakla eştir. Bu bazen mekânsal olarak vücut bulmuştur. İbrahm (as) da tek başına, Yusuf (as) da "Zindan beni davet edilenden daha hayırlıdır" (Yusuf 33) zindan şeklinde, Musa (sa) da bütün kavmi ile gerçekleşir.

7- Fetih, toplumların ahitlerine uyması ile Allah'ın vaadidir. Toplumlar yüz çevirdiğinde, Allah O toplumu helak eder (örneğin Lut, Ad vs kavimler), görevlerini yapmış Elçileri ve inananları ise kurtarır.

Bazı örnek elçilerin mücadele tarzları:

İbrahim;

a)      Tek başına ümmet olma, fıtrata uygun cahiliye ve şirkten uzaklaşma.

b)      Vahiy ile toplumsal uyarı

c)      Hicret

d)     Kendi ailesi ile kuşaklar boyu sürecek bir ümmet oluşturma -Fetih

Yusuf;

a)      Hicret, Ahlaksızlıktan zindanı tercih etme

b)      Allah'ın vahyi, Rüyaların yorumu, Hikmet ve İlim verilmesi (Yusuf 21-22)

c)      Müdahane ve vesayet içermeden iktidara ulaşması (Yusuf 54-55) -Fetih

Musa;

a)      Risalet, Mustazaf kitleye (İsrailoğullarına) önderlik

b)      Hicret ve Fetih

c)      Kavminde oluşan fitne ve nifaklarla mücadelesi (Samiri olayı)

Sonrasında geçilen soru cevap kısmında ;

-Peygamberlerin başarı merkezli bir mücadele yürütüp yürütmedikleri

-Peygamberlerin mesajının net ve açık olmasını nasıl anlamamız gerektiği

-Peygamberlerin mücadelelerinin günümüze uyarlanmasındaki zorluk ve sıkıntılar

-Peygamberlere gösterilen tepkilerle günümüzde gösterilen tepkilerin benzerlikleri

Konularında karşılıklı katkı ve münazaralardan sonra seminer sona erdi.

Önceki ve Sonraki Haberler