Uludağ Üniversitesi Öğrencileri Mazlum Halklar İçin Yürüdü
Bursa Uludağ Üniversitesi'nde, mazlum halklar için yürüyüş düzenlendi.
Dünyanın birçok beldesinde, başta Mısır, Suriye, Filistin, Arakan halkları olmak üzere, zulme maruz bırakılmış ve bırakılmakta olan halklar için, Uludağ Üniversitesi öğrencileri kampüste “Hama’ya, Humus’a Uludağ’dan Bin Selâm!”, “İslâmî Hareket Engellenemez!”, “Arakan Halkı Yalnız Değildir!”, “Hamas’a Selâm Direniş’e Devam!”, “Lebbeyk, Lebbeyk, Lebbeyke yâ Allah!” sloganlarını atarak tekbirler eşliğinde yürüdüler. Öğrenciler yürüyüşün ardından bir de basın açıklaması yaptılar.
İlahiyat Fakültesi öğrencisi İlyas Acar’ın okuduğu basın metninde müslüman coğrafyalarda yaşanmakta olan zulümlere ve bu zulümlere karşı gösterilen onurlu direnişlere değinildi.
Ardından Halil Bozkurt’un yaptığı dua ile eylem sona erdi.
Eylem İHH Öğrenci Komisyonu, Asır-Der Gençliği, Birlik Vakfı Gençliği ve Özgür-Der Üniversite Gençliği öncülüğünde gerçekleştirildi.
Basın açıklamasının tam metni:
Bismillahirrahmanirrahim
Bugün Suriye’de, Mısır’da, Filistin’de, Arakanda Doğu Türkistan’da zalimlere karşı İslami kimlikleriyle, onurla mücadele eden Müslüman kardeşlerimize, direnişlerinde yalnız olmadıklarını ve “Müslümanlar ancak kardeştir.” ayetini ete kemiğe büründürdüğümüzü haykırmak için toplandık.
Mısır’da halkın iradesiyle başa gelen Muhammed Mursi’ye karşı yapılan darbeye, halkın direnişi, katliamlara rağmen, meydanlarda devam ediyor. En son 14 öğrenci kız kardeşimiz cunta rejimini protesto ettikleri için 11 er yıl hapis cezasına çarptırıldılar. Bu, Mısır’daki katil cuntanın yaptığı zulümlerin küçük bir parçasıdır.
Suriye’de ise Esad rejiminin çiğnemediği hiçbir kırmızı çizgi kalmadı. Baas çetesi yüz elli binlere varan kardeşimizi çoluk çocuk, genç yaşlı, kadın erkek demeden katletmiş durumda ve hala füzelerle, varil bombalarıyla katliamlarına devam ediyor. Suriye halkı bütün imkânsızlıklarına rağmen Rabbimiz Esed değil Allah’tır diye haykırarak direnişine devam ediyor.
Budist katliamlarının devam ettiği Arakan ise seslerinin bize en zor ulaştığı kardeşlerimiz, tarihin en son gördüğü zulümlerden biriyle karşı karşıya. Ve yine Doğu Türkistan’daki kardeşlerimiz Çin zulmünün altında on yıllardır inim inim inlemekte.
Ve direnişin okulu Filistin. Emparyalizmin çirkin yüzünün açığa çıktığı ilk kıblemiz. Şu anda Gazze’de ambargo nedeniyle açlık ve tıbbi yetersizliklerden dolayı çocuk ölümleri görülmekte. Bunun yanında daha dün ağzı salyalı Siyonistler Mescidi Aksa’nın kapısına kadar gelerek Müslümanlara tehditler yağdırma cüretini göstermekte. Dikkat edildiği zaman gerek bu saydığımız gerekse Afrika başta olmak üzere coğrafyamız kanla, katliamla, zulümle anılmakta. Emperyalistler, cuntalar, katiller mazlumlara işkencenin her türlüsünü reva görmekte. Dünya suskun, özellikle Birleşmiş Milletler ve dünya insan hakları örgütleri dut yemiş bülbüle dönmüşler. Abd Rusya Çin AB bu suçun ortaklarıdır özellikle Mısır’da, Suud ve Körfez Emirlikleri; Suriye’de ise İran, baskı ve katliamların ortağı haline gelmiş durumdalar.
Bütün bunlara rağmen Mısır halkı, özellikle de üniversite gençliği ayakta; hakkı adaleti ve özgürlüğü ikame için şehitler vererek yürüyor.
Suriye halkı ise bütün imkânsızlıklara rağmen özgürlük mücadelesine devam ediyor. Ümmete direniş ve diriliş soluğu katıyor. Arakan’da ve Doğu Türkistan’da kardeşlerimiz zulme boyun eğmeyerek dik duruşlarını koruyorlar.
Bize düşen ise Mısır, Suriye ve Filistin başta olmak üzere zulüm gören kardeşlerimizin sesine ses katmak, zulme rıza göstermemek, zalimi ifşa etmektir. Biz biliyoruz ki zulme rıza göstermek zulümdür. Bizler nerede olursa olsun ve kim olursa olsun zulme uğrayanların sonuna kadar yanlarında olduğumuzu Uludağ Üniversitesi’nde okuyan kardeşleri olarak vurguluyor ve bir kez daha haykırıyoruz.
Yaşasın zulme karşı direnenlerin kardeşliği
Yaşasın tevhid adalet özgürlük mücadelemiz…
ULUDAĞLI MÜSLÜMANLAR