"ODTÜ'de Saldırıya Uğrayan Kardeşlerimizin Yanındayız!"
Özgür-Der Üniversite Gençliği, yayımladığı bildiriyle son dönemlerde üniversitelerde müslüman öğrencilere yönelik sol-sosyalist kimlikli bazı İslâm düşmanı gruplarca gerçekleştirilen saldırıları lanetledi.
Bildirinin tam metni:
ODTÜ'de Saldırıya Uğrayan Kardeşlerimizin Yanındayız!
25 Aralık 2015
Müslümanların üniversitelerdeki varlığından ve her türlü çalışmalarından rahatsız olan İslam düşmanı fanatiklerin saldırıları sürüyor. Kısa bir süre önce İTÜ'de cami talebi için bir araya gelen Müslümanlar saldırıya maruz kalmışlardı. Yine Ankara Üniversitesi mescidinde Kur'an okumak için bir araya gelen hanım kardeşlerimiz ''burada bizden başka gruplara izin vermeyiz'' diyerek mescitten dışarı çıkarmak suretiyle engellenmişlerdi. Aynı saldırgan zihniyetin İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ndeki uzantıları bu hadiseler üzerine yayınladıkları bildirilerinde tahammülsüzlüklerini ve azgınlıklarını her zaman yaptıkları gibi yine Müslüman öğrencileri IŞİD'çi diye yaftalamak suretiyle kamufle etmeye çalıştılar.
Sol-Sosyalist kimlikli bazı marjinal gruplarca gerçekleştirilen tüm bu saldırıların bundan on beş gün önce "Üniversiteli Müslümanlar" tarafından kitlesel bir eylemle Beyazıt'ta protesto edildiği gün Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde Müslüman hanımların açtığı yardım standı yine bu güruhlarca saldırıya uğramıştı. Ve durmak bilmeyen bu azgınlık en son olarak ODTÜ'de, önceki gün bahçede namaz kılan öğrencileri engellemeye kalkışma ve Müslüman öğrencilere sopalarla saldırma şeklinde bir kez daha çirkin yüzünü gösterdi.
Ne gariptir ki, bu saldırgan çeteler gerek ODTÜ'yü, gerekse de başka üniversiteleri kendi "kaleleri" veya "kurtarılmış bölgeleri" gibi görüp buralarda Müslümanların tebliğ-davet faaliyetlerini ve siyasi çalışmalarını hatta namaz kılmalarını engelleme hakkına sahip olduklarını düşünerek hareket etmektedirler.
En başta şunu ifade etmek isteriz ki hiçbir meşru izahı olmayan bu saldırganlığın ortaya çıkardığı sorunların çözümü için bu grupların İslam'a ve Müslümanlara olan tahammülsüzlüklerini, kendilerini üniversitelerin sahibi görme tavrını terk etmeleri dışında hiçbir çıkar yol yoktur. Bu sapkın ve haksız tutumlarından vazgeçmedikleri takdirde ise herkes bilsin ki, Müslümanlar bu saldırganlığa asla boyun eğmezler.
Yeryüzünün varisleri Allah'ın salih kullarıdır ve yeryüzünün tamamı Müslümanlara mescit kılınmıştır, üniversiteler de bunun dışında değildir. Oysa üniversitelerde ve hayatın her alanında sırtını bugüne kadar açıkça Kemalizm'e dayamış olan sol, tıpkı kendisine bu güne kadar vasilik yapan Kemalizm gibi Müslümanların topraklarına yabancıdır.
Müslümanlar nerede ve ne zaman bir saldırganlıkla karşılaşsalar yardımlaşırlar ve "kurşunla kaynatılmış binalar gibi saf bağlayarak" buna karşı koyarlar; son günlerde köşeye sıkışmışlık haliyle saldırganlığını artıran solcu çeteler karşısında da daima bu böyle olmuştur, Allah'ın izniyle böyle olmaya da devam edecektir. Bilinmelidir ki her daim inancımıza ve bizlere düşmanlık sergileyen; fırsat bulduğu her yerde ifsadı yaymaya ve bunun için insanlar üzerinde tahakküm kurmaya kalkan; aslında gölgesinden korktuğu halde fırsat bulduğu, güç yetirdiği her yerde "zorba" kesilen bu "zavallıların" saldırıları karşısında "misliyle mukabele" ölçüsü dâhilinde cevap hakkımız da her daim mahfuzdur.
ODTÜ'deki olay özelinde üniversite yönetiminin tavrının ise ayrıca altı çizilmesi gereken bir husus olarak görüyoruz. Söz konusu saldırı gerçekleştiğinde vazifesini yapmayan ODTÜ rektörü üstüne üstlük olayın başlatıcıları belliyken, solcu çetelerin tamamen saldırgan bir ruh haliyle hiçbir meşru gerekçe olmaksızın namaz kılan öğrencilere saldırdıkları ve olayın devamında yalnız buldukları öğrencileri linç mantığıyla darp ettiklerini görmezden gelerek sanki karşılıklı bir kavga durumu varmış gibi iki tarafla da konuşup meseleyi kapatma yolunu tutmuştur. Bu tavrıyla saldırgan çeteleri muhatap almış, adeta yaptıklarının yanlarına kâr kalmasına sebep olmuştur. Bu fahiş hatalardan sonra söz konusu rektörün, görevinde bir saniye dahi tutulmaması gerekir.
Şunu da belirtelim ki, bizler üniversitelerdeki İslami çalışmalarımızı sürdürmeye kararlıyız ve bir saldırı olduğunda kendimizi korumaya da muktediriz. Bununla birlikte bu kararlılığımız üniversitelerde yetkili ve sorumlu kişilerin görevlerini ihmal etmeleri durumunda bunun bedelini ödemeleri gerektiği gerçeğini ortadan kaldırmaz.
Sonuç itibariyle bizler "Özgür-Der Üniversite Gençliği" olarak ODTÜ'de saldırıya uğrayan kardeşlerimizin yanında olduğumuzu beyan ediyor, aynı zamanda İslami hareketin üniversitelerde de engellenemeyeceğini dost-düşman herkese bir kez daha haykırıyoruz.
Özgür-Der Üniversite Gençliği