Haksöz'de “Dünyayı ‘Durduran’ 60 Gün” Kitabı Değerlendirildi
Özgür-Der Üniversite Gençliğinin aylık olarak tertiplediği Kitap Forumunun ikincisi “Dünyayı ‘Durduran’ 60 Gün” kitabının değerlendirilmesi ile gerçekleşti.
Cemil Ertem ve Markar Eseyan’ın ortak çalışması olan kitabın sunumunu Ali Ekber Konuk ve Sümeyye Tepetam yaptı.
Program Kuran’ı Kerimden Haşr Süresinden ayetlerin okunması ile başladı. İlk konuşmacı Sümeyye Tepetam kitabın ilk bölümünü, Türkiye, Mısır, Brezilya hattında cereyan eden olayların ekonomi-politiğini anlattı. Yazarın öncelikle değişime uğrayan dünya düzenini ele aldığını belirten Tepetam, “gelişmekte” ya da “az gelişmiş” olarak nitelendirilen doğu ve güney kısımın da artık Batı’da olduğu kadar teknolojiye ulaştığını belirtti. Bu da batının buralar üzerindeki kontrolünü yavaş yavaş yitirmesine neden oluyor. Ayrıca gelişmiş ülkelerin zenginliğinin Asya’dan itibaren az gelişmiş ülkelere geçmeye başladığını belirten Tepetam, yazarın bu durumun özellikle Brezilya, Çin ve Türkiye’de gözlemlediğini vurguladı.
Ayrıca Tepetam, Gezi olaylarının arkasındaki ekonomik nedenler ile ilgili olarak, 1980’lerden sonra Türkiye’de oluşan burjuvazinin elinde sermayenin tekelleşmesi nedeni olduğunu tekelleşen bu burjuvazi sınıfını Ak partinin ortaya çıkardığını ve hızla gelişen bu sınıfın giderek memnuniyetsizliğinin artması ve daha fazlasını istemeye başlamasıyla sokaklara dökülmeye başladığının kitapta ifade edildiğini söyledi.
Son olarak Batının geziyi de Mısırdaki darbeyi de desteklediğini belirten Tepetam, bunun sebeplerinden biri olarak da Türkiye ve Mısır arasında olabilecek iyi ilişkilerin Batı için Afrika sömürgelerine ulaşma açısından tehdit oluşturduğunu ve bu yüzden iki ülkede baş gösteren karışıklıklara destek sağlandığını sözlerine ekledi.
Daha sonra sözü Ali Ekber Konuk aldı. Konuk, kitabın ikinci bölümünü, yakın tarih üzerinden gezi olaylarına bakışına değindi. Konuşmasının başında Konuk, yazarın olayları özetle, Gezi ile CHP’den umduğunu bulamayan bir toplum parçasının bizzat kendisinin bir siyasi aktör olarak sokakta boy göstermesi şeklinde değerlendirdiğini ifade etti. Konuk, yazarın gezi olaylarını daha iyi anlayabilmek için Türkiye’nin başlıca sorunlarından Kürtlerin ve azınlıkların durumunu anlattığını belirtti.
Gezi olaylarının ortaya çıkış nedenleri olarak dini hassasiyete sahip insanların ön planda ve görünürde oluşlarının ulusalcı laik kesim tarafından hazmedilemediğini vurgulayan Konuk, bu durumun sebebi olarak bu kesimin yönetim hakkını sadece kendinde görmesinden kaynaklandığını sözlerine ekledi. Ayrıca Konuk, 3 Kasım 2002’de tarihinde başlayan demokratikleşme ve eski rejimi dönüştürme hamlelerinin belli kesimler tarafından hazmedilememesinden kaynaklı tepkiler oluşturduğunu ifade etti.
Ali Ekber Konuk, ‘uzaylılar Türkiye’yi işgal etse’ yan yana gelemeyecek kesimlerin, gezi sürecinde de bir arada olmalarının manidar olduğunu belirtti. Konuk, Gezi olaylarında sık sık dillendirilen Erdoğan’ın otoriter tutumu ile ilgili Mustafa Kemal’in askerleri olmayı şiar edinenlerin bu eleştiriye bayraktarlık yapmasının gülünç olduğunu ve bunun bir ‘kılıf’ olduğunu belirtti. Bunun Laik hayat tarzını koruma mücadelesi tutumundan başka bir şey olmadığını sözlerine ekledi.
Konuk son olarak, seçim yoluyla iktidarı alamayanların sokaklarda şirretlikle iktidarı değiştirmeyi hedeflediklerini bunun nedeninin de yönetme hakkına ilişkin yaklaşım farklılığından kaynaklandığını ifade etti.
Program soru-cevap bölümünde katılımcıların katkıları ve değerlendirmelerin ardından sona erdi.
Haksöz Haber