Gençlik Kampı, Ahmet Yıldız'ın Sunumuyla Devam Etti
Özgür Üniversite Gençliğinin düzenlediği ‘Üniversiteliler Buluşuyor 8” programı ikinci gününde devam etti. Akademisyen-yazar Ahmet Yıldız, "Din ve Milliyetçilik" başlıklı bir sunum yaptı.
Programın ikinci günü de tüm coşkusuyla devam etti. Türkiye'nin çeşitli vilayetlerinden gelip Osmaniye Aslantaş Gençlik Kampından buluşan gençler, günün ışığının ilk saatlerinden itibaren kamp alanında bulunan okçuluk, el sanatları, matrak, bisiklet sürüşü ve farklı spor alanlarında eğlenerek keyifli zaman geçirdiler.
Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Murat YETİŞGİN, kıldırdığı Cuma namazında iman, tefekkür, kardeşlik, Allah'ı zikir ve tevbe başlıklarını işlediği bir hutbe okudu. Yetişgin hutbede şunları kaydetti; "Müminler, doğruluğu, sadakati kendilerine şiar edinirler. Yalandan, yalancı şahitlikten, aldatmadan kaçınırlar. Verdikleri sözden kesinlikle dönmezler. Emanete asla ihanet etmezler. Hak ve hukuktan ayrılmazlar. İffet ve haysiyetlerini korurlar. İnsanca bir yaşam uğrunda mücadeleden bir an olsun geri durmazlar. Yoklukta ve varlıkta Allah yolunda hiçbir fedakârlıktan kaçınmazlar.
Birbirlerinin dostları ve kardeşleridir müminler. Birbirlerini yalnızlığa terk etmezler. Başkalarının kötülüğünü istemezler. Şerde değil, hayırda yarışırlar. Kötülükte değil, iyilikte yardımlaşırlar. Şefkat ve merhameti elden bırakmazlar. Zulme, şiddete, vahşete geçit vermezler. Birbirlerinin saygınlığına gölge düşürmezler, hadlerini aşmazlar. Hiçbir zaman itidalden ayrılmazlar. Nazargâh-ı İlahî olan gönlü incitmezler. Hele hele Allah'ın mükerrem ve haram kıldığı bir cana asla kıymazlar."
"DİN VE MİLLİYETÇİLİK"
Akademisyen Yazar Ahmet YILDIZ'ın konuk olduğu programda 'Din ve Milliyetçilik' üzerine seminer verildi.
YILDIZ, tarihsel süreç içerisinde Türkiye ve dünyada din ve milliyetçilik kavramlarının üzerinde dururken seminerde ayrıca şu noktalara da değindi;
-Milliyetçilik modern asabiyedir. Milliyetçilik kavramının ortaya çıkardığı bağlanma biçimi, bu bağlanma biçiminin önde tutulması onu asabiyenin modern haline getirmektedir.
-Din ve milliyetçilik ikileminin tarihte ilk çıkış noktasını ararsak bu ikilemi ilk olarak İblis'te bulabiliriz çünkü kendisi ateşten yaratılmanın topraktan yaratılmaktan üstün olduğunu iddia etmişti.
-Bugün İrlanda'ya baktığımız zaman İrlanda Katoliklik ile özdeşleşmiştir. Burada dinin ülkede yer edinmesinden ziyade dinin millileştirilmesinden söz edilebilir. Burada din kimliktir.
-Beka ve bölünme korkusu bir devlette din ve milliyetçiliği bir arada tutan en temel öğedir. 2. Abdülhamit dönemi bunun en göz önünde olduğu dönemdir.
-Balkan savaşları-1914 dönemleri arasında bütün Müslüman düşünürlerince din ve milliyetçilik kavramları beraber anılmaktaydı. Milliyetçilik dinin koruyucusu kabul ediliyordu. Kemalist dönemde ise din kavramı tamamen yok sayılıp milliyetçilik hakim düşünceyi oluşturuyordu.
-1945 sonrasında ise din yavaş yavaş konuşulmaya başlanmıştır. Ancak hala yeni konuşulduğu için bu kavram milliyetçilik ile beraber zikredilmiştir. Bunun en bariz örneğini Necip Fazıl Kısakürek oluşturuyordu.
-70'lerden sonra ise İslamcılık milliyetçilikten ayrılmaya başlıyor ve gözünü dışarıya açıyor. Bunun neticesinde ise aydın bir İslamcılık düşüncesi ortaya çıkıyor. Buna rağmen bu grup hep güçsüz kalmıştır.
-Milliyetçilik suyun şişede durduğu gibi durmuyor. Müslüman'a karşı gayrimüslim, Aleviye karşı Sünni, Kürde karşı Türk gibi zıt bir karşılık alır.
Soru cevap faslının ardından seminer son bulup önceden tertiplenen futbol turnuvası için iller arası takımlar kurularak futbol maçı yapıldı.
Haber: İbrahim Beydüz
Foto: Eren Ortaç-Bilal Vural