Gençler Taksim’den Suriye Halkını Selamladı!
Özgür-Der Üniversite Gençliği Suriye’de yaşanan katliamları bugün Taksim Meydanı’nda protesto etti.
Esed diktasına karşı durmak ve Suriye halkına destek vermek için bugün 13.00’da Taksim Meydanı’nda bir eylem düzenlendi. Özgür-Der Üniversite Gençliği’nin eylem çağrısına soğuk hava ve yoğun yağışa rağmen Türkiyeli ve Suriyeli pek çok genç katılımda bulundu.
Mücahid Gökduman’ın sunduğu ve “Baas Diktasına Karşı Kanlarıyla Canlarıyla Mücadele Eden Suriye Halkının Yanındayız!” ve “Suriye Ölüyor, İnsanlık Nerede?” yazılı pankartların açıldığı eylemde “Katil Baas Ordusuna Karşı Yaşasın Suriye Halkının Özgür Ordusu!”, “Suriyeli Şehitler Onurumuzdur!”, “Allah’ın Yardımıyla Zafer Yakındır!”, “Diktatör Beşşar Esed Katliam Zulüm Fesad”, “Baas Despotizmine de, Emperyalist Müdahaleye de Hayır!” yazılı dövizler taşındı.
Eylemde konuşma yapan Esra Aydın; “40 yılı aşkın bir süredir Baas diktası altında yaşayan ve son bir yıldır katliamların hız kazandığı bir ortamda direniş gösteren Suriye halkını selamlıyoruz. Direnişe başlarken İsrail, Amerika, Çin yahut başka bir güçten izin ya da destek almayan Suriye halkını emperyalistlerin kullandığını söylemek haksızlıktır, ahlaksızlıktır. Direnişin başladığı günden itibaren ve bundan sonra da Suriye halkının yanındayız.” sözlerini kaydetti.
Daha sonra konuşma yapan Serdar Bursalı; “Tunus’ta başlayan intifada süreci aynı zamanda sistematik olarak iftiralara maruz kaldı. Amerika ve İsrail’in bir oyunu olduğu söylendi. Şimdi de aynı iddialar Suriye için üretiliyor. Ancak aradan geçen bir seneye rağmen büyük bedeller ödeyen Suriye intifadası meşruiyetinden hiçbir şey kaybetmemiştir.” İfadesini kullanırken, “Bir süre önce Antakya’da katil Esad’a destek eylemi yapan ve İHD öncülüğünde bir araya gelen sol kurumlar, Esed’in kendi halkına yönelik gerçekleştirildiği kıyımları görmezden mi geliyorlar? BDP Esed’in Suriyeli Kürtlere yaptığı zulmü ne çabuk unutuyor?” sözleriyle Esed’e destek veren çevreleri tutarsızlıkla eleştirdi.
Eylemde Emine Nur Çakır’ın okuduğu basın açıklamasında, “40 yılı aşkın bir süredir Baas diktası altında bulunan Suriye halkının, son bir yıldır on bin şehit ve on binlerce yaralı verdikten sonra silahlanması kınanamaz!” vurgusu yapılırken, “Özgür Suriye Ordusu’nun halkın kendi meşru gücü olması sebebiyle desteklenmesi gereklidir.” uyarısı yapıldı. Basın açıklamasının ardından Grup Yürüyüş kitle ile birlikte, “Unadikum” adlı parçayı seslendirdi.
Eylemde; “Suriye’ye Özgürlük Direnişle Gelecek!”, “Suriye Halkı Yalnız Değildir!”, “Ya Allah Menne Ğayrek Ya Allah!”, “Lebbeyk, Lebbeyk, Lebbeyke Ya Allah!”, “Ya Humus Senle Ölüme Varız!”, “Katil Esed Sonun Mübarek Olsun!”, “Antakya Halkı Beşşar’a Karşı!”, “La İlahe İllallah!”, “Yaşasın Suriye İntifadası!”, “Humus’a Selam, Direnişe Devam!”, “Katil Esed Suriye’den Defol!”, “Katilin Elçisi Ankara’dan Defolsun!”, “Diktatörler Yenilecek, İslami Direniş Kazanacak!”, sloganları atıldı. Eylem atılan tekbirlerle son buldu.
Haksöz Haber
Fotoğraflar: Zeynep Yolcu - Büşra Bulut
Yapılan basın açıklamasının tam metni:
Suriye’ye Özgürlük Direnişle Gelecek!
3 Mart 2012
Suriye’de Hafız Esed’in 1970 yılında darbeyle iktidarı ele geçirmesinden bugüne 42 yıl geçti. Tam 42 yıldır Suriye halkı Esed ailesinin diktası altında. 1982’de Hama’da yaşananlar bugün bütün Suriye’de tekrar yaşanıyor. Ve Baas çetesinin tüm saldırılarına, vahşetine rağmen ‘Allah’a hamd olsun’ ki Suriyeli Müslümanlar direniyor ve direndikçe özgürleşiyor.
Suriye’de Baas çetesi bir yıldır katliamlarına devam ediyor. Sadece resmi rakamlara göre yetmiş bin tutuklu, kırk bin yaralı ve on bin şehidimiz var. Şehitlerimizin aziz kanları için Esed diktasına karşı durmak ilkesel bir sorumluluktur.
Suriye’deki katliama destek verenleri ve gözlerini kapatarak görmezlikten gelenleri tarih yargılayacak. Ve katillerle birlikte hesaba çekilecekler. Bugün Suriye’yi kendi zimmetinde zanneden, bu toprak parçasında yaşayan insanları sistematik bir şekilde öldürme hakkına sahip olduğunu sanan Baas çetesinin hiçbir meşruiyeti olmadığı açıktır. Bununla birlikte bu zulme alkış tutan, bu zulme sessiz kalan tüm devletler kendi sonlarını hazırlamaktadır.
Ortadoğu’da ve Kuzey Afrika’da yaşanan intifada sürecini emperyalizmin projesi olarak görenlere, Suriye muhalefetini Amerika’nın kışkırttığını söyleyenlere şu soruyu soruyoruz: “On binlerce insan neyin karşılığında öldüler? Hangi maddi bedel, dünyalık makam insanları ölüme gideceklerini bile bile sokaklara dökebilir?” Birileri olayları böyle açıklamaya devam etsinler, biz kardeşlerimizin yanında olmaktan asla geri durmayacağız.
Ne yazık ki bir yıldır halkına karşı topyekûn mücadeleye girişen Esed, İran ve Hizbullah tarafından desteklenmeye devam ediyor. Buna karşın bugüne kadar İsrail’e tek kurşun atmamış olan Esed’in Filistin’in dostu olduğu iddiası ise apaçık bir basiretsizliktir. Filistin mücadelesi halkını katleden, Siyonistlerden dahi daha vahşice saldıran BeşşarEsed ve Baasçı çetelere bırakılmayacak kadar onurlu bir mücadeledir. Filistin Başbakanı İsmail Heniyye’nin Suriye halkının özgürlük mücadelesini selamlaması, Esed diktasının iktidarını devam ettirmek için ortaya atılan ‘direniş cephesi’ iddiasının da çöktüğünü göstermektedir.
Bir coğrafyada mücadele yürüten Müslümanlar bu mücadelenin metodunu kendileri belirler. Beşşar ve Mahir Esed’in katliamlarına karşı halkın silahlanması kınanacak bir durum değildir. Bu anlamda Özgür Suriye Ordusu hakkında yapılan ithamlar asılsız ve art niyetlidir. Büyük çoğunluğunu halkın oluşturduğu Özgür Suriye Ordusu intifadanın silahlı kanadı olan onurlu direnişçilerdir.
Katil Baas çetesinin katliamlarına karşı Suriye halkı savunmasız durumdadır. Bu sebeple Özgür Suriye Ordusu desteklenmeli, Esed yönetimine karşı yaptırımlar uygulanmalıdır. Artık faydasız kınamalardan vazgeçilmeli ve somut adımlar atılmalıdır. Bu saatten sonra reform paketi adı altında Esed’li çözüm önerileri sunmak abesle iştigaldir. Bizler Türkiyeli Müslüman gençler olarak Baas diktasına karşı kanlarıyla, canlarıyla mücadele eden Suriyeli kardeşlerimizin yanındayız.
Özgür-Der Üniversite Gençliği