Gençler İnternetin İfsad ve İmkânlarını Konuştu
Özgür Üniversiteli Buluşmaları “Bir İmkân ve İfsad Ajanı Olarak İnternet” adlı forumla devam etti.
Özgür-Der Üniversite Gençliğinin Diyarbakır'da dördüncüsünü düzenlediği Özgür Üniversiteli Buluşmaları etkinlikleri devam ediyor. Etkinlikler kapsamında bugün Suriye halkına destek eylemi ve “Bir İmkân ve İfsad Ajanı Olarak İnternet” konulu forum yapıldı.
Murat Koç başkanlığında yapılan forum, konunun bir nevi özeti olan ''Nasip'' adlı İran yapımı kısa film gösterimi ile başladı.
Selahattin Eyyubi Konferans Salonunda gerçekleştirilen forumda genel olarak, "Yetiştirdiğimiz yeni nesil kelime-i tevhidi Google'den mi öğrenecek? İnternet mi bizi dönüştürüyor yoksa biz mi onu araç olarak kullanıyoruz? Her araç gibi internet de kullanıldığı amaca göre anlam bulabilir mi?" gibi sorulara cevaplar arandı.
“Bir aracın meşruiyeti, o aracın kullanım amacına ve ölçülü kullanılmasına bağlıdır. İnternet de bu araçlar içerisindedir fakat interneti kullanmada ne amaca sadık kalınmıştır ne de ölçüsü tutturulmuştur. Bu sebeple insanlar sürekli amacı ve aracı karıştırdıkları için araçlar tarafından kuşatılıp dönüştürülmüştür” diyen Koç, çağın kendi içinde dinamik olduğunu ifade ederek, Müslümanların hareket felsefesini bu dinamizme uygun olması ve araç ile amacın arasındaki ilişkinin iyi anlaşılması gerektiğini vurguladı.
Çağımız kapitalizminin reklam, imaj ve marka üçlemesiyle ahlaki değerleri bitirdiğini ve yerine yeni bir ahlaki olgu oluşturarak, bireylere o kültürü enjekte ettiğini dile getiren Koç, internetin ifsad ajanı olarak lanse edilmesinin nedeninin dönüştürücü gücüne bağlayarak, şunları kaydetti:
“Tüketim kültürünün felsefesi ihtiyaç olmayanın temel ihtiyaç haline getirilmesi ile araçlar amaçlara dönüşür. Amaç ile araçlar arasındaki farkı iyi belirlemek gerek. Araçlar tutkuya dönüşüyor ise araç ile amaç yer değiştirmiş olur. Günümüzde neredeyse bütün işler bilişim teknolojisi ile ilerliyor veya dönüşüyor. Medya bugün gücü elinde bulunduruyor ve ciddi bir dezenformasyon oluşturuyor. ‘Ekini ve nesli ifsad ettiler’ ayeti bağlamında düşünürsek; medya ekini ve nesli ifsad ediyor. Teknolojik gelişmeler, teknolojik dünya yenilmeye mahkumdur. Çünkü yapaydır; içi boştur; içinde ahlakı ve duyguyu barındırmaz; köksüzdür... Modern dünya bugün insanlığın değerlerine en büyük düşmandır. İnsanlığın ifsadına, dönüşümüne ve araçlara kul olmasına büyük katkı sağlamaktadır.”
Koç, konuşmasına şöyle devam etti: “İslam yeryüzünü imar etmeyi öğütlüyor. Onun için insan hayatını kolaylaştıran teknik gelişmeler önemsenmelidir. Fakat toplumu çok ciddi bir eğitim merhalesinden geçirmek gerekir. İnterneti bir bütün olarak imkâna dönüştürmenin tek yolu dava bilincini oluşturmak ve kuşanmaktır. Bir propaganda aracı olan internet, egemenlerin eliyle Müslümanları çok ciddi karalama aracına dönüştürülmüştür. İnternet çoğu zaman mübalağa ve saptırıcı bir araca dönüşebiliyor. Bu durum cahiliye Mekke döneminde sık rastlanan bir vaka olmuştur. Allah Şuara süresinde mübalağalarından dolayı şairleri yerden yere vurmuştur. Çünkü Mübalağa ve abartı Müslümanın vasfı olamaz. İnternet Müslümanlar için ancak tebliğ ve ıslah çalışmalarına katkıda bulunacak bir araçtır.
Yaşadığımız çağı çok iyi bilmek ve tanımak zorundayız. Egemen güçler çok ciddi bir şekilde örgütlenmiş ve cahili bir kuşatmayı oluşturmuşlardır. Bizler de yaşadığımız çağı sorgulayarak vahyin çözüm önerilerini tarih ve tolumla irtibatlandırmak zorundayız. Çünkü çağını tanımayan, çözümlemeyen kişiler dönüştürücü etkisinden kurtulamaz.”
Koç, internetin sanal alem olmadığını vurguladı ve bunu şöyle açıkladı: “Dönüştürücü olan bir şey sanal olamaz. Sahih ve somut şeyler dönüştürme etkisinde bulunur. İnternetin de dönüştürme etkisini açıklamıştık. İnternet sahih ve somut bir âlemdir. İnsanlar üzerindeki dönüştürme etkisi bunu bize rahatlıkla göstermektedir. Tüm alemlerin Rabbi olan Allah hem gerçek alemin hem de sanal alemin rabbidir. Allah bizi hem klavye başlarında hem de işte, evde görmektedir, gözetlemektedir. Bir şey hayatı biçimlendirmişse o şey ''din''leşmiş demektir. (facebook, oyun, medya vb.) İnternetin haddi aşacak tutkulara dönüşmesi ile ifsada başlar. İnternet bir hayat tarzı boyutunu alıyorsa ve kişinin hayatını şekillendiriyorsa bu dinden bir parça olmuştur.”
“İfsadın içine düşen gençlik pasifleşir, yozlaşır bireyselleşir ve sorumluluk yüklenemez hale gelir” diyen Koç, sözü gençlere bıraktı.
Daha sonra gençler şu konuları kendi aralarında tartıştılar:
> Facebookun tutkuya dönüştürülmesi ve temel zihniyetinin yansımaları.
> İslami facebookun abes oluşu ve yersizliği.
> İnternetin dönüştürücü gücü…
> İnternet oyunlarının çocuk bilinç alt yapısında bıraktığı derin izler ve zihin yapılarının şekillenmesi üzerine etkileri.
> İnternet ortamında hiç bir sınırın gözetilmediği ve sorumluluktan uzak söylemlerin rahatlıkla serdedilmesinin gençleri haddini bilmez bir yapıya dönüştürmesi.
> Bilgi anlamında bir emeğin sarf edilmesi gerekirken internet ortamında bilginin ayaklar altında olması ve bir tık kadar yakın olması, bilginin inşa edici yönünün yok olmasına zemin hazırlanmış ve anlamdan yoksun bir boyut kazanması.
> Modern dünyanın araçlarının masumiyetinin olmadığı ve Müslümanlar tarafından alternatifinin oluşturulmasının da yersizliği...
> Orta Doğu intifadalarının sanal medya devrimleri olarak lanse edilmesinin karalamaya ve basitleştirmeye dönük oluşu ve devrimlerin İslami kazanımlarının örtbas edilmesine yönelik çabalar.
Haber: Sedat Taşdemir/ Yıldırım Bozkurt
Foto: Muhammed Kutub Aytekin