Müslüman Kadının Kimliği ve Başörtüsü
Özgür-Der Küçükçekmece Şubesinin her düzenlediği bayanlara yönelik seminerlerin ikincisi 13 Aralık 2007 günü gerçekleşti.
Özgür-Der Küçükçekmece Şubesinin her düzenlediği bayanlara yönelik seminerlerin ikincisi 13 Aralık 2007 günü gerçekleşti.
"Müslüman Kadının Kimliği ve Başörtüsü" konulu 2. seminer Özgür-Der Genel Başkanı Hülya Şekerci tarafından anlatıldı.
Hülya Şekerci konuşmasına önce başörtüsü konusunda genel bilgiler vererek başladı. Başörtüsü Rabbimizin müslüman hanımlara kesin emridir. Oysa yakın geçmişte başörtüsünün kesin emir olmadığını anlatanlar oldu. Nur Suresi 31. ayette başörtüsünün bağlanma şekli ile beraber çok net,açık kesin bir emir olduğunu görüyoruz. Başörtüsü konusu her ne kadar yeniymiş gibi gösterilse de kadim bir evveliyatının olduğu vurgulandı. Yahudilerde, Hristiyanlarda kadınların örtülü olduklarını, Aristokrat hanımların örtüsüz çıkmadığını halen rahibelerin örtüsünde de görüldüğü gibi. Zannedilenin aksine açıklığın tarihinin çok daha yeni olduğu, modern dayatmanın eseri olarak, çağdaşlık adına modalaştığı anlatıldı. Dolayısı ile başörtüsü ayeti islamla gelmiş bir ayet değil, bilakis bu konu ile ilgili bozulmalardan dolayı Ayetin "bir düzenleme" ayeti olduğu önemle vurgulandı. Hülya Şekerci konuşmasına şöyle devam etti:
Neden başörtüsü örtülür?
1) Kadının incitilmemesi için
2) Kadının tanınması için
İncitilmemesi olayı, kadının evi dışındaki tüm olumsuz dış etkenlerden korunması(yabancıların bakışından, rahatsız edici, rencide edici davranışlardan korunmak için ). Tanınması demek de müslüman kadının "kimliği" ile tanınması. Tesettürlü bir hanımefendi sokağa çıktığında "ben müslümanım" diye tebliğ ediyor. Başörtüsü Allah'ı, islamı, islamın emirlerini, doğruları, ahlaksızlığa karşı durmayı hatırlatır. İşte bu önemli hatırlatmaları imajınızla verdiğiniz için yasakçılar bu kimliğe karşı mücadele ediyor. "Başörtüsü kimliğimizdir". Bu kimlik bizi birçok şeyden korur. Başörtüsü islami kimliği temsil ettiği için, kişi üzerinde bir otokontrol oluşturur. Ve örtü kişiyi aslında özgürleştirir. Açık kadın topluma kadın kimliği ile katıldığı için cinsiyet ön plana çıkar. Oysa müslüman bir kadın örtüsü ile, önce kadın değil inanmış müslüman olarak topluma katılıyor. İslam başörtüsü ile bitmez. Nur Suresi 31. ayette gözlerimizi, bakışımızı da korumamız isteniyor. Namahreme karşı seslerin inceltilip kulağa çekici bir tarzda konuşulması da tesettüre tersdir. Ayakkabıların çok dikkat çekecek şekilde sesli vücut da bununla uyumlu cazibeli hale geliyorsa tesettüre bağdaşmaz. Her halimizle teşhirden uzak olmalıyız. Bütün bunlarla beraber ve asıl önemlisi "Takva örtüsü" dür. Takva Allah'a karşı sorumluluk bilincinde olmaktır. Örtüde takva bilincine sahip olmak gerekir. Şekil ve öz arasında bir ilişki vardır, bu ilişkiye dikkat etmeliyiz.
Seminer Hülya hanımın soruları cevaplandırması ile sona erdi.