Seminer, Rumeysa Selçuk tarafından sunuldu.

Rumeysa Selçuk, seminere insanlık serüveninin Hz. Adem'in iki oğlu arasındaki geçen kavganın iman ve küfrün ilk mücadele örneği olduğunu belirterek; Kuranın insanlara bu kıssalarla Hayatın anlamının iman ve küfür mücadelesi olduğunu söyledi.

 Konuyu Lut (as) kıssasında hanımını anlatarak imanın genetik bir şey olmadığının altını çizerek imanın bilinçli bir yönelim olduğunu coğrafya Müslümanı olunamayacağını hayatımızın her anını bilinçle ve bilgiyle geçirmemiz gerektiğini ve Müslüman bir coğrafyada doğmamızın bazı artıları olsa da Lut'un hanımının hikâyesi bizlere bir ibret vesikası olması gerekir. Okuduğumuz Kuran kıssaları hayatımızda önemli bir yer tutması gerekir. Bu kıssalar okunup geçilecek metinler olmamalı, bizleri kolaycılığa sürüklememeli."Allah inkar edenler hakkında Nuh un karısı ile Lut'un karısını misal verdi. Bu ikisi kullarımızdan iki Salih kulumuzun nikahı altında idiler. Onlara hıyanet ettiler. (Tahrim–10) Başka bir ayette ise: "Yalnız Lut ailesi suçlu değildir. Biz onların hepsini kurtaracağız. Ancak karısı hariç onunda suçlularla kalanlardan olmasını uygun gördük." (Hiçr–59–60)  Hz.Lut'un Hanımı ve Hz. Nuh'un Hanımı onlara sunulan temiz, ahlaklı, şerefli bir hayatı dışlamışlardır.

Firavunun hanımının kıssası ise tam tersine bir örnekliği bizlere resmetmektedir Zulmün, Tuğyanın, Küfrün ve istik barın zirve yaptığı insanların köleleştirildiği, büyücülüğün göz boyamanın ve sihirbazların arzı endam ettiği bir dünyada Firavunun sarayında lüksün ve rahatlığın tam ortasında yer alan bir kadının; Firavunun hanımı Musa(as) ın mesajına kulak kabartıyor. İşte o saatten sonra Allah (cc)  onu mümin kadınlara örnek olarak veriyor. Tıpkı Hz. Meryem'i verdiği gibi. Artık mümin kadınlara örnek verilen Firavunun hanımı için yeni bir hayat başlamıştır;"Allah inananlar hakkında da Firavunun karısını misal verdi. O şöyle demişti Rabbim bana katında cennetin içinde bir ev yap. Beni Firavundan ve onun kötü işinden kurtar. ve beni şu zalimler topluluğundan kurtar"(Tahrim–11)  " Firavunun hanımı bizlere iki açıdan örnektir. Öncelikle kimsesiz, sahipsizlere sahiplik etmek, sevgi, şefkat ve merhametini cömertçe sahipsiz bir yavruya Musa'ya vermiştir. O saray zenginliği içinde bile insan olduğunu unutmamış içindeki tevazu ve merhamet sevgisini hep yaşatmıştır. Herkesi öldüren firavun gibi azmamış, şımarmamış ve kibirlenmemiştir. İkincisi azgın şımarık ve sınırsız ve sorumsuz bir Firavun zulmüne ortak olmamıştır. İçinde bulunduğu olumsuz durumlara baş kaldırmayı bilmiştir. Firavunun hanımı bir anlamda Hz. Musa'ya annelik yapmıştır. Bu hayatın onun için nasıl olduğu konusunda Kuranda fazla bir bilgiye rastlamıyoruz ama bildiğimiz bir şey var ki imanın taşıyıcıları olan Peygamberlerin hayatlarının hiçte kolay geçmediğini biliyoruz. Bütün bu örneklerden almamız gereken derslerin olduğu bilinciyle okumalarımızı, araştırmalarımızı ve bilgilenmemizi artırarak sürdürmemiz gerektiğini söyleyerek okumalarımızın esasını Kuran-Kerimin oluşturmasını söyleyerek sürdürdüğü konuşmasını Bayanlardan gelen sorulara verilen cevaplarla sona erdi.

Haber: Ayla Okur