K. Çekmece'de "Ergenekon" Konferansı
Küçükçekmece Özgür-Der temsilciliğinin düzenlenmiş olduğu “Ergenekon Yargı Sürecinde Kutuplaşmaların Nedeni” başlıklı konferansı Abdurrahman Dilipak sundu. Konferans Mükremin Bayer’in okuduğu Kuran’ı Kerim tilavetinden sonra başladı.
Abdurrahman Dilipak, Ergenekon'un tarihsel sürecinden bahisle bu tür örgütlenmelerin insanlık tarihi ile başladığını ,devlet denilen aygıtın büyük bir güç olmasından gücü elinde bulundurmak isteyen gurupların gerek devlet içinde gerekse devlet dışında örgütlenerek iktidarda kalmak ve menfaatlerini kaybetmemek için illegal yapılanmalar olduğunu ve bu yapılanmanın tasfiyesi Türkiye ve ABD tarafından istenmektedir. Çünkü tavsiye edilmeye çalışılan yapılanma artık halk üzerindeki etkisini yitirmiş ve Abd'nin çıkarlarından uzaklaşmıştır. Bu yüzden Abd'e eski tarz yapılanmayı tasfiye ederek çıkarlarına uygun bir yapılanma oluşturmaya çalışmaktadır. Fakat geldiğimiz noktada sürecin tıkandığını görüyoruz. Sürecin tıkınması ve iktidarın bu noktada sürecin devamını diretmemesinin sebebi bu sürecin içinde AKP'den bazı kişilerinde çıkacağından korkmasından kaynaklanmaktadır. Aslında bu sürecin çok önceden beri bilindiği Abdullah Gül'ün başbakanlığı döneminde önüne koyulduğu fakat Abdullah Gül'ün buna cesaret edemediği bunun üzerine aynı çevrelerin bu hareketi afişe etmek için Nokta dergisinde yayınlattığını, Maalesef yargının darbe hazırlığı yapanların değil, yayınlayan dergiyi ve yazı işleri müdürlüğüne ceza vererek mahkemelerde süründürmüştür. Nihayetinde de Nokta dergisi kapanmak zorunda kalmıştır. Aynı süreç Şemdinli'de Umut kitapevinin bombalanması üzerine iddianame hazırlayan Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın meslekten ihracıyla son bulmuştur.
Ümraniye'de bir gecekonduda bulunan el bombaları Ergenekon'un ortaya çıkmasına neden olurken bu sürecin geçmişinde yaşananlar aslında daha vahimdir. Açıkça yapılmaya çalışılan darbe çalışmaları varken bu süreci Ümraniye'de bulunan el bombalarına hapsetmenin doğru olmadığından bahsetmiştir. Bugün yargı sürecinde yaşanılan tıkanıklık bu iki farklı güç odaklarının yani eski yapılanma ile yeni yapılanmayı oluşturanların arasındaki güç savaşıdır. Bu yapılanma homojen bir grubun yapılanması değil içinde, Şeyh ile fahişeden, homoseksüel ile müftünün, milliyetçi ile ulusalcı koministin vb. zıt kutupların yani halk arasında birbirlerine düşman gözüken grupların bir arada olduğu bir menfaat çetesidir. Türkiye dışındaki İtalya, Fransa gibi ülkeler Gladyo örgütlenmeleri dağıtılmıştır. Günümüzde Almanya, İngiltere ve Türkiye'de hâkim olan bu yapılanma ve eskisinin yerine yenisi getirilmek istenen yapılanmaların hepsine bir Müslümanın aynı uzaklıkta olması gerektiğini belirterek her şeyin Recep Tayip Erdoğan ve Akp hükümetine bırakılmamasını söyleyerek sözlerine son verdi.
Konferans katılanların sorularıyla son buldu.
Haber: Kürşat Okur