K.Çekmece Seminerleri Devam Ediyor
Küçükçekmece Özgür-Der şubesinde gerçekleşen Aylık Bayan Seminerlerinin konusu "Tatil Kültürü ve Tüketimde Denge" Betül Üzer'in sunumuyla gerçekleşti.
Konuşmacı Betül Üzer sözlerine İnşirah suresi 7–8. ayetlerinden alıntı yaparak başladı. "Şu halde boş kaldığın zaman durmaksızın(Dua ve ibadetle) yorulmaya devam et. Ve Yalnızca Rabbine rağbet et" diyerek ayetlerde zamanımızın boş geçirilmemekle emir olunduğundan zamanın değerlendirilmesi gerektiğinin önemini vurguladı. Boş zamanlarımızı anlamlı kılmak için vahyin ışığında Kuran-ı Kerim'e uygun olarak vakitlerimizin geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi. İslam'da amaçsız yapılan seyahatin doğru olmadığını belirterek bu konuda Kuran'dan ayetlerle örneklik gösterdi. Yusuf suresi 109. ayette "Yeryüzünde dolaşıp da, kendilerinden önce gelenlerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bakmadılar mı? Yine Rum suresi 9. , Fatır suresi 44. , Muhammed 10. , Hac suresi 46. ve Mümin suresi 21. ayetlerde benzer ifadeler kullanılmaktadır. Yapacağımız seyahatlerde, gittiğimiz yerlerde, gördüğümüz tarihi kalıntıları ya da bugüne kadar deprem, sel, fırtına gibi olaylar neticesinde gerçekleşen değişiklikleri gözlemlerken rabbimizin "Yeryüzünde dolaşıp da, kendilerinden önce gelenlerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bakmadılar mı ?" ayetine muhatap kılındığımızın bilincinde olmalı gördüklerimizden ibret almamız gerektiğini bildirdi. Konuşmacı popüler kültürle beraber geçmişte insanların tatil anlayışlarından sapmaların olduğunu belirtti. Önceden insanların tatil amaçlı memleketlerine gittiklerini zamanla bunun yerini modern tatil anlayışına dayanan lüks ve israfın merkezi olan tatil beldelerinin aldığını söyleyerek bu tür tatil anlayışlarının tasvip etmediğini belirtti. Örneğin, asgari maaşlı bir kişinin modern tatil beldelerine gitmek için imkânlarını zorlayarak hatta maddi sıkıntılara katlanarak tatile çıkmasının bir israf olduğu belirtti. Yine bu anlayışın insanların dünyevileşerek popüler tatile entegre olmaya çalışması ve başkası yaptı ben eksik kalmayayım düşüncesinden kaynaklandığını vurguladı. Müslüman olmak, hayatın her alanına her boyutuna kuşatan bir bilinçlilik ve sorumluluk halidir. Tevhidi zindeliği pratize etmenin imtihan ve Ahiret bilincini yaşamlaştırmanın merkezinde söylemlerimizle eylemlerimizi tutarlı kılacak biçimde "Allah'ı razı etme " gayret ve çabası yatmaktadır. İnancın soyut bir iddia olmadığını, hayatın her alanına bir bilinç olarak yayıldığını, Medyen halkının Hz. Şuayb'a yönelttiği şu sorusu gayet net bir şekilde açıklamaktadır. " Atalarımızın taptığı şeylere tapmayı bırakmamızı ya da mallarımız konusunda dilediğimiz gibi davranmaktan vazgeçmemizi senin namazın mı emrediyor." Tüketimde Denge Konuşmacı tüketim konusunda bazı kavramların tanımın yaptı. Bu kavramlardan biride israftı. "İsraf" iktisadın karşıtıdır. Kuran dilinde israf vasat olanı aşan, sınır tanımayan, eylemlerden biri olarak kullanılmıştır. İsraf her eylemde sınır aşmak, aşırı davranmak, nicelik ve nitelik açısından vasat olanı geçmektir. Enam suresi 141. ayette "Allah israf edenleri sevmez " buyrulmaktadır. İsra suresinde, Allah akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını vermemizi, gereksiz yere savurup saçmamamızı, saçıp savuranların şeytanların dostu olduklarını buyurmakta, ne eli sıkı olmamızı ne de büsbütün eli açık olmamız gerektiğini vurgular. İnsan zafiyetini dengeleyen en önemli mekanizma infaktır. İnfak malı bereketlendirir. Eli sıkı davranan, mala karşı haris olan, mal artımında her yolu mubah gören insan uhrevi hesabı unutmuş demektir. İnfak tüketimi dengeleyen kontrol edici bir mekanizmadır. Dünya bir sınav alanıdır ve bu alana tekrar dönme imkanı da yoktur. Bu teyakkuz hali içinde Müslümanların sürekli düşünsel ve ameli bir arınma içinde olmaları, güzel örneklikler sunmaya çalışmaları kendilerini ve çevrelerini dönüştürmeye çabalamaları gerekmektedir. Kendilerini ıslah ve ihya edemeyenler mesajı başkalarına hiç ulaştıramayacaklardır. Biriktirme, yığma, daha fazlasına sahip olma, lüks ve modaya düşkünlük, israf, tüketim ve dönüştürme zindeliğinden çok uzaklara düşecek ve İslami hayatlarında bir garnitür mesabesine indirgeme tehlikesine karşı karşıya kalacaklardır. Seminer konuşmacının katılanların sorularına verdiği cevaplarla son buldu. Haber: Ayla Okur
|