K.Çekmece Bayanlara Yönelik Seminerler
8 Ocak 2009 Perşembe günü Küçükçekmece Özgür-Der'de Aylık Bayan Seminerlerinin üçüncüsü yapıldı. Sultan Özdemir "İnsanın Yaratılışı ve Kadın " konulu sunumu yaptı.
Sultan Özdemir konuşmasına dinlerde ve felsefi akımlarda yaratılış hadisesi hakkında genel bilgiler vererek başladı. Kur'anı Kerimin tertibi içinde ele alınan Adem'in yaratılışının kıssasına değinen Özdemir, yaratılışı iki safha halinde ele aldı Kur'anı Kerimde insanın topraktan, çamurdan, süzülmüş çamurdan, yapışkan çamurdan, balçıktan, pişmiş çamurdan yaratıldığı şeklindeki ayetlere örnekler vererek, ikinci safhada ise yaratılmış olan erkek ve kadından yeni insanlar üretip yayılması yolu ile Allah'ın yaratmasını anlattı. "Ki O, yarattığı her şeyi güzel yapan ve insanı yaratmaya bir çamurdan başlayandır. Sonra onun soyunu bir özden, basbayağı bir sudan yapmıştır. Sonra onu düzeltip bir biçime soktu ve ona ruhundan üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Ne az şükrediyorsunuz (Secde 7,8,9). Daha sonra nefs ve ruh konusuna değinen konuşmacı ayetlerle konuyu açıkladı ve özelikle nefs ve ruhun Kur'anda sürekli kullanılan kavramlar olduğunu, bu kavramların peygamberin vefatı sonrasında fetihlerle gelişen islam topraklarındaki kültürlerle etkileşim sonrasında anlam değiştirmesine değinerek eski yunan kaynaklarında etkileşimin bu kavramları Kur'ani çerçeveden çıkardığı vurgu yaptı. Nefsin bugünkü tasavvufta kuranla örtüşmeyen manası değinen konuşmacı Kur'ana göre nefs sadece kötülüğü emredip insanı azgınlığa sevk eden bir unsur değil, hem iyiyi hem kötüyü belirleyebilecek insanın özüdür, benliğidir dedi. Ruh konusunda da çok önemli vurgular yapan Sultan Özdemir insanın ruhtan üfleme konusu ile ilgili olarak Allahın insan gibi bir ruhu olduğu ve bu ruhtan kendi yarattığına bir parçacık aktardığı düşüncesinin yanlışlığını, bilakis ruhun Allah'ın emrinde olduğunu ve Allah dilediği şeyi yaratmak için ona sadece "ol" emrini verdiğini birçok ayetle açıkladı. Allahın ruhundan üflemesi demek, yarattığı varlığa vahyederek "canlandırması" anlamındadır ki şu ayet de açıkça buna delildir "Doğrusu Allah katında İsa'nın (yaratılışındaki) durumu, Adem'in durumu gibidir; onu topraktan yarattı, sonra ona "Ol" dedi, oda oluverdi.(Ali İmran 59) Kalu Bela konusu da açıklayan konuşmacı konuşmasına Kur'an da insanın yaratılış özellikleri ve donanımları ile ilgili bilgiler vererek konuşmasına devam etti İnsanın Ahsen-i Takvim yani en güzel şekilde yaratıldığını, halifelik görevini, cinlerin ve insanların ancak Allaha kulluk ve ibadet etmek için yaratıldıkları, kişinin takvası ile Allah katında değerinin artacağını, fıtrata ters davrandığımızda, haddi aşıp Allahın emirlerinden çıktığımızda aşağıların aşağısı da olabileceğimizi ayetlerle izah etti.
Konuşmasına kadını yaratılışı ve Kur'an'da Kadının konumu ile devam eden Özdemir, öncelikle toplumda maalesef oturmuş ve çok itibar gören Kadının erkeğin köprücük kemiğinden yaratıldığı, cennetten kovulmanın sebebi olduğu, uğursuz olduğu, gibi konuları her birinin kitabımızda asla yer almadığını ve ayetlerle örneklendirerek tek tek çürütüp katılımcıları aydınlattı. Kur'an'da kadın yaratılışı erkeğin yaratılışı ile bir arada ele alındığını, cennette birlikte girip birlikte kovulduklarını, ayetlerde kesinlikle ikisine birlikte vurgu yapıldığı anlattı. Daha sora kadını duygusal ince naif yaratılışı ve erkeğin güçlü, kuvvetli yaratılışı ve buna göre vazifeler yüklendiklerini, ailede erkeğin kavvam özelliğinin koruyucu, ailenin geçimini temin edici vasıflarından olduğunu, ancak üstünlüklerinin kesinlikle takva ile olduğunu belirtti. Kur'ana göre kadının hakları, vazifeleri, şahitlik durumu, miras hukuku ile çok geniş bir konu yelpazesini de yine birçok ayetlerle örneklendiren konuşmacı, evlilikte dört kadın konusunun toplumda bilindiği gibi dört hanıma kadar nikah yapabiliriz şeklindeki algılamanın yanlış olduğunu, ayetin indiği dönemde çok daha fazla sayıda eşle evliliğin aslında dörde düşürüldüğünü, adaletli olanın bir tane olduğunu vurguladı. Özdemir savaş yada değişik durumlarda dul kadınların ortada kalması durumda müslüman erkeklerin dört hanıma kadar evlenebilecekleri iznine de vurgu yaptı. Katılımcıların yoğun soru ve katkıları ile devam sunum sohbetle sonlandı.