Yaşadığımız toplumda kadına biçilen rolleri,  geleneksel bakış açısını, kadının anne, eş ve  bir birey olarak toplumsal hayatta nasıl konumlandırıldığını anlatarak sunumuna başlayan Hülya Şekerci, kadının toplumsal hayattaki rolünün sadece eş ve anne olmakla bitmediğini söyledi. Bbir birey olarak Allah'a karşı sorumluluklarının ne olduğunu ve toplumun kadından ne beklediği ile Allah kadından ne istiyor sorularını açan Şekerci, konu ile ilgili Kur'an ayetlerinden örnekler verdi.  Hucurat Suresi 13. ayette Allah katında üstünlüğün kadın ya da erkek olmakla değil takvada olduğunun belirtildiğini vurgulayan Şekerci, Kur'an'daki kadın örneklerden bahsetti. Firavunun karısının bir zalim karşısında kimliği ve kişiliği ile nasıl dik durduğunu aktaran Şekerci, Firavuna rağmen inanan ve iman eden bir kadın örnekliğine karşın öte yandan Nuh'un eşinin bir peygamber hanımı olmasına rağmen iman etmeyen bir kadın olduğu gerçeğine dikkat çekti ve eşinin peygamber olmasının kendisini kurtaramayacağını söyledi. Şekerci, "Bizi eşlerimiz, çocuklarımız değil ancak kendi yaptıklarımız, takvamız kurtaracak." diyerek, özellikle geleneksel bakış açısına karşılık konunun kadın açısından önemini vurguladı. 

"Kur'an ayetlerine baktığımızda Allah, kadının da erkek gibi mücadelenin içinde olmasını ister." Diyen Şekerci, eski Arap toplumunun da şimdikine benzer geleneksel bakış açısından bahsetti ve bunların büyük çabalarla kırıldığını belirtti. Karşılaştığımız zorlukları yenecek gücün bizde olduğunu haklı mücadelemizi sürdürmemizi, sorumluluk bilincimizi unutmamamız gerektiğini söyleyen Şekerci, Peygamberimizin kadınlara nasıl değer verdiği, sorunları ile ilgilendiği ve Kur'an doğrultusunda yetişmeleri için çaba sarfettiği konusunda bilgiler verdi. Mücadele Suresi 1. ayette zıhar konusu ile ilgili Hz. Peygamber'e eşinden şikayette bulunan kadını ve Allah'ın bu konu ile ilgili indirdiği ayeti ile, kadınların mağdur edilmesinin önlendiğini belirtti. Kadına verilen önemi gören hanımların ilk Müslümanların çoğunluğunu oluşturduğuna vurgu yaptı. Sahabe hayatından güzel örnekler vererek devam ettiği sunumunda, bugün kadının hep eşine tabi olması gerektiği ve zayıf görülmesi gibi zaaflara değindi. Kadının, mücadelede etkin olabilmesi için daha çok okuması, haberlerden, gündemden haberdar olması, televizyon tuzağından bir an önce kurtulması, aslımıza Kitabımız Kur'an'a dönerek Rabbimizin istediği gibi inanan sorumluluk sahibi olması, gerektiğinde Müslüman erkek kardeşleriyle mücadele ekseninde iffetli bir şekilde iletişime geçebilmesi gerektiğini söyledi ve mücadelenin inanan Müslüman kadınlar ve inanan Müslüman erkekleri birlikte sorumlu tuttuğunu hatırlattı. 

Şekerci, "Biz hayatlarımızı sadece Allah'a adamalıyız  amaçlarımızı, değerlerimizi daha üst tutmalıyız, İslami konularda mücadele içinde olmalıyız." diyerek konuşmasını tamamladı. "Mümin erkeklerle, Mümin kadınlar birbirlerinin dostu ve velisidir. Onlar iyiliği emreder, kötülüklerden alıkoyarlar, namazı kılarlar, zekatı verirler, Allah'a ve Resulü'ne itaat ederler." (Tevbe Suresi, 71.)

Seminer katılımcıların soruları ve sıcak bir sohbetle sona erdi.

HÜLYA YILMAZ / HAKSÖZ-HABER