Kahramanmaraş'ta teravih sonrası Filistin yürüyüşü yapıldı

Kahramanmaraş'ta teravih sonrası Filistin yürüyüşü yapıldı

Kahramanmaraş Platformunun organize ettiği 50'ye yakın sivil toplum örgütünün katıldığıteravih namazı sonrası program, Zekeriya Tanrıverdi Camiinden Necip Fazıl Kültür Merkezine kadar yapılan yürüyüş şeklinde gerçekleştirildi.

Yürüyüş sırasında İsrail ve Amerika aleyhine sloganlar atıldı: Kahrolsun İsrail kahrolsun Amerika, Hamas'a selam direnişe devam, Yaşasın küresel intifada, Müslüman uyuma kardeşine sahip çık, Maraş'tan Hamas'a direnişe bin selam. Yürüyüş sonrası Necip Fazıl Kültür Merkezinde çeşitli konuşmalar gerçekleştirildi, basın bildirisi okundu ve dua yapıldı.

Kahramanmaraş Özgür-Der başkanı Celal KURŞUN İsrail'i telin eden bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında İsrail'in Filistin'de gerçekleştirdiği vahşete değinen Kurşun aynı zamanda yaptıkları eylemlerin tahfif edilemeyecek ve adil şahitlik anlamında örneklik teşkil edecek nitelikte olduğunu, bu şekildeki eylemlerin sürekli yapılması gerektiğini İsrail'in yaptığı vahşeti duyurmamız ve asla gevşemememiz gerektiğini belirtti. Kahramanmaraş Platformu adına Kahramanmaraş İHH başkanı Yusuf Bülbül basın bildirisini okudu. Programda İlyas Yıldırım tarafından Kürtçe konuşma yapılarak Hamas'ın direnişine vurgu yapıldı. Meryem KURŞUN ise çocuk dünyasından Gazze'deki vahşete İngilizce mesajlar vererek dikkat çekti. Gazzeli kardeşleri için minik yüreğinden dökülerek yazdığı şiiri okuyan Şeydanur KOZANKURT'tan sonra Celal Kurşun tarafından hep birlikte "Kudüs Ahdi" okunarak Gazze direnişine destek sözleri yinelendi.

Program Memduh Kayıklık tarafından yapılan dua ile sonlandırıldı.

Basın açıklamasının tam metni:

BASIN AÇIKLAMASI

İşgalci İsrail, yıllardır ambargo ve abluka uyguladığı Gazze’ye havadan, karadan ve denizden yaptığı saldırılarda 7 Ekim'den bu yana 13.600’ü çocuklar, 8.700’ü kadınlar olmak üzere Filistin’de şehit olanların sayısı 32.414’e ulaşmıştır. Buna binaen 74.787 yaralının en az 11.874’ü çocuklar ve 18.000’den fazla kadınlardır. Ve yine 8.000 kayıp kişinin olduğu bildirilmektedir. Savaş sebebiyle 360 bin ev hasar alırken bu evlerin 99.600 adedi tamamen yıkılmıştır. Saldırılar sebebiyle 2 milyon kişi Gazze içerisinde göçe zorlanmıştır. Saldırıların başlangıcından bugüne kadar 1 milyon 777 bin Gazzeli Birleşmiş Milletler ve devlet okullarına sığınmıştır. 130 gazeteci de bu saldırılar sonucunda hayatını kaybetmiştir. Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından alınan tüm uluslararası kararlara rağmen terör devleti İsrail hukuk tanımamakta, saldırmaya ve işgale devam etmektedir.Ne yazık ki, dünyanın gözleri önünde yaşanan bu zulmü durduracak somut adımlar atılmamaktadır. Halklar terörist İsrail’in zulümlerini yüzbinlerce kişinin katıldığı eylemlerle protesto ederken, ABD Avrupa ve İslam devletleri yaşanan zulümleri görmezden gelmektedir.

ABD ve Avrupa işgalcilere açıktan verdiği destek verirken, ne hazindir ki; askeri, ekonomik ve siyasi anlamda büyük güçlere sahip olan İslâm ülkeleri üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmiyor, zulmü görmezden gelerek, bu katliama dolaylı olarak ortak oluyorlar. Camileri, okulları, hastaneleri ve yaşam alanlarını hedef alanişgalci İsrail,2 milyon insanı da yerinden etti. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve siviller; yiyeceklerin tükenmesi ve yeterli insani yardımın ulaşmaması sebebiyle açlıkla karşı karşıya. Gazze’den ne yazık ki açlık sebebiyle yaşanan ölümler var. 7 Ekim’de başlayan saldırılar, 6. ayına girdi. Bugün 179. Gündeyiz. 179 gündür, yapılan tüm çağrılara rağmen, ABD ve Batı dünyası işgalci rejime olan desteğini açıktan sürdürüyor ve bölgede bir ateşkes sağlanmasına engel oluyorlar. Şu anda Gazze’de çok acil bir şekilde ateşkese ve hastaların tahliyesine ihtiyaç var. Bizler buradan Mısır hükümetine de çağrıda bulunuyoruz. Gazze’ye yalnızca 45 kilometre mesafede bulunan Refah hattında 27 binden fazla konteyner bekletiliyor. Gazze’ye insani yardımın girişi engellenmemelidir. Mısır makamları hızlı bir şekilde Refah Sınır Kapısını açarak insani yardım koridoruna müsaade etmelidir. Filistin’de insani durum her geçen gün daha da kötüleşiyor. İsrail, Gazzelilerin temel insani ihtiyaçlara dahi ulaşmasına engel oluyor. Hastanelerin bombalanması ve elektrik olmaması sebebiyle hastalar, yaralılar tedavi göremiyorlar. Gazze’ye günde bine yakın insani yardım TIR’ının girmesi gerektiği hâlde bazı günler 20’nin altında insani yardım TIR’ı giriyor. Yaşanan tüm bu acılar, vicdan sahibi herkesi büyük bir üzüntüye sevk ettiği gibi, her birimizin üzerine de sorumluluklar yüklüyor. Bizler sivil insanlar olarak Gazze’deki mazlumlar için yardım kampanyaları düzenliyor, eylemler yapıyor ve İsrail mallarını ve İsrail’e destek veren firmaları boykot etmeye devam ediyoruz. Ancak devletlerin de atması gereken somut adımlar var. Bizler Sivil toplum kuruluşları olarak başta Türkiye olmak üzere İslam dünyasının İsrail ile ticaretini tamamen durdurması ve ilişkilerini askıya alması ve acilen harekete geçmesi için çağrıda bulunuyoruz. İsrail ile yapılan ticaret asla meşru değildir. Yoksa bu ateş hepimizi yakacak Allah korusun. Bütün bu eylemlerin dışında İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından organize edilen çok kıymetli bir eylem var. Çok sayıda uluslararası sivil toplum kuruluşu ve aktivist ile birlikte çok yakında Gazze’ye hareket edecek olan Özgürlük Filosunda Kahramanmaraş’tan da 3 kardeşimiz gemide olacak inşallah. Bu gemiler; Amerika’dan, Avrupa’dan ve Türkiye’den yola çıkacak. Filo ile soykırım güçlü bir biçimde uluslararası yöneticilerin, devletlerin gündemine getirilerek, İsrail saldırılarının sonlanması ve bölgedeki ambargonun kaldırılması, deniz ablukasını kırılması ve Gazze’nin ihtiyaç duyduğu insani yardım koridorunun açılması sağlanacak inşallah. Farklı din, dil ve ırktan yüzlerce insani yardım gönüllüsü Uluslararası Özgürlük Filosu ile Nisan ayı ortasında Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için Akdeniz’e açılacak.

Mavi Marmara’daki ruhla yola çıkacak olan bu insani yardım filosuna, vicdan sahibi herkesi, hepimizi destek olmaya davet ediyoruz. Gemi yola çıktığında da inşallah basın açıklamalarımıza, eylemlerimize devam edeceğiz. Mescid-i Aksa'nın, Kudüs'ün, Filistin'in ve dünyanın özgürlüğü, İsrail zulmünün ve işgalin sona ermesi için, yapılan tüm eylemleri desteklemek, elini taşın altına koyanlara omuz vermek hepimizin görevidir. Bizler Kahramanmaraş Sivil Toplum Kuruluşları ve halkı olarak Kudüs, Mescid-i Aksa ve Filistin özgür oluncaya kadar mücadelemizi tüm gücümüzle sürdürmeye devam edeceğiz. Yaşasın Gazze’nin kutlu direnişi, yaşasın özgür Filistin, Yaşasın özgür Kudüs…

1-043.jpeg2-020.jpeg3-017.jpeg4-015.jpeg5-013.jpeg6-012.jpeg7-011.jpeg8-010.jpeg

 

Önceki ve Sonraki Haberler