Batman Hürriyet'te "Namazla Diriliş" Semineri
Özgür-Der Batman / Hürriyet Temsilciliğinde Abdullah Gündüz Namazla Diriliş başlıklı bir seminer verdi.
Batman Özgür-Der Hürriyet temsilciliğinde gerçekleştirilen Namazla Diriliş konulu seminerde Abdullah GÜNDÜZ özetle şöyle ifade etti:
“Namaz son peygamber olan Hz. Muhammed (s.s) has bir ibadet olmadığını tüm peygamberlerin ortak bir ibadeti olduğunu görmekteyiz o yüzdende çoğu peygamberlerin duasında namazı tavsiye etiklerini görmekteyiz.
Rabbimizin Kur’an’da 70 kez emrederek en çok önem verdiği ibadet olan namaz, Peygamberimizin (s.a.v.) ifadesiyle, ahirette hesaba çekileceğimiz ilk amelimizdir.
Ne var ki, yüzde 99’u Müslüman olan ülkemizde beş vakit namaz kılanların oranı yüzde 25’tir. Bunların da ara sıra kazaya bırakmak, aceleye getirmek, gereken önemi vermemek gibi problemleri var.
Müslümanların yüzde 75’i niçin namaz kılmadıklarını açıklarken, birçok bahane ileri sürüyorlar. “Kılmasını bilmiyorum.”, “Benim kalbim temiz.”, “Yaşlanınca kılarım.”, “Çok yoğunum, zamanım yok.”, “İş yerinde veya okulda fırsat bulamıyorum.”, “Hastayım.”, “Yolcuyum.” gibi bahanelerle kendilerini kurtardıklarını sanıyorlar.
Namaz en faziletli, en kapsamlı ibadettir: Allah’ı tesbih ve tekbir etme, O’na hamd, şükür, tevbe ve istiğfar, O’ndan yardım dileme, dua, niyaz ve zikirdir.
Tertemiz bir kalp, tertemiz bir beden ve elbise ile Allah’ın huzuruna çıkan kul, yönünü kıbleye yani Kâbe’ye döner. Allah’ın evi olan Kâbe’ye yönelen mümin, kalbini ve düşüncelerini Allah’a odaklar; diğer kıblelerden yüz çevirir. Herkesin bir kıblesi vardır?
Ümmet olarak içinde bulunduğumuz olumsuzluklar, sadece namazların terkinden değil, aynı zamanda onların hayatımıza yeterince etki etmeyişindendir.
İslâmi faaliyetlerimizin, tebliğ çalışmalarımızın ağır yürümesi, neticeye ulaşamaması, namazı terk ettiğimizden değil; namaz kıldığımız halde onu şuurlu olarak ve dosdoğru kılamayışımızdandır. Kısaca hareketlerimizdeki bereketsizlik buna bağlıdır. Başarılı olanlar ise, namazlarından gereken güç ve kuvveti elde edenlerdir.
Namazlarımız şuurlu ve gereği gibi kılınmazsa, Allah’a olan itaatimizde bir zayıflama, bir gevşeme olur. Her an Allah’ın emirlerine hazır olma duygusu kaybolur. Allah korkusu ve Allah sevgisi tesirini göstermez. Dolayısıyla Allah’ın emirlerine, O’nun kanunlarına karşı vurdumduymaz ve kayıtsız kalınır. Ama her namazda neler okuduğumuzun, Allah’ın bizden neler istediğinin farkında olursak, namazı gereği gibi kılmadaki esas maksat gerçekleşmiş olur. Hz. Ali (r.a.): “Anlaşılmayan bir ibadette hayır yoktur” diyor. Namazların bizdeki tesiri, onun anlaşılmasına bağlıdır. Böyle olmadığı takdirde, Müslümanlar bugün olduğu gibi uyumaya, uyutulmaya devam ederler.
Namazlar dosdoğru kılınmadığı zaman, namazla dirilme söz konusu olamaz. Âdet yerini bulsun cinsinden bir ibadeti, ne Allah-u Teâlâ emretmiş, ne de Resulullah (s.a.v) bize öğretmiştir. Mü’minlerin de böyle bir ibadete ihtiyacı yoktur. Çünkü anlaşılmadan yapılan ibadetin, hayatımıza tesiri olmaz.
Bir vali, milletvekili, bakan, başbakan veya cumhurbaşkanıyla görüşmek için can atanlar, nasıl olur da Allah’ın, kulunu namazla huzuruna kabul ettiğinin bilincinde olmazlar?
Her şeyi bırakıp namaza koşması gereken insan, niçin namaz kılmakta tembellik eder? Hangi iş, namaz kılmak kadar önemli ve öncelikli olabilir? Faydayı, zararı bilen insan nasıl olur da namaza koşmaz? Namazın sayısız fayda ve hikmetlerini niçin görmezlikten gelir?”