Sakarya Başörtüsü Platformu bu hafta Pakistan'ın Lal Mescidinde yapılan katliamı protesto etti. Geçen yıl bu zamanlar İsrail'in Lübnan'a karşı yaptığı saldırılara karşı direnen Hizbullah'ın zaferinin hatırlatıldığı eylemde, mücadeleleriyle Müslümanlara güzel örneklik sergileyen Macide Göç ve Özlem Özyurt rahmetle anıldı.

Sakarya Başörtüsü Platformu 96.'sını gerçekleştirdiği Başörtüsü eyleminde işbirlikçi Müşerref hükümeti tarafından 'militan' yetiştirildiği iddiası ile Pakistan'ın Lal mescidinde yapılan katliam protesto edildi. Eylemde ayrıca Hizbullah'ın geçen yıl bu vakitlerde İsrail'e karşı kazandığı zafer hatırlatılırken, mücadeleleriyle Müslümanlara güzel örneklik sergileyen Macide Göç ve Özlem Özyurt, şehadetlerinin yıldönümünde rahmetle anıldı.

Basın açıklamasını SBP adına okuyan Özgür-DER Geyve Temsilcisi Mustafa Özer,Pakistan'ın Lal mescidinde gerçekleştirilen katliamı şu sözlerle protesto etti: "ABD'nin kuklası Pakistan Devlet başkanı Pervez Müşerref  bir süre önce ABD istihbaratlarına dayanarak Pakistan'daki medreselerde "militan" yetiştiriliyor iddiasıyla yedi ayrı mescidin bağlı bulunduğu Lal mescidini yıkmak istemiş müslümanlar ise bunu kabul etmeyerek mescidlerini yıktırmamak için direniş başlatmış, özellikle kız öğrenciler günler süren oturma eylemleri yapmışlardı.Bunun üzerine ağır silahlarla mescide saldıran Pakistan devlet güçleri 73 Müslümanı hiçbir suçları yokken katlettiler.73 Şehidin cenaze törenlerine binlerce Müslüman katılarak bu katliamın hesabının sorulacağını haykırarak intikam yeminleri etti.İslam coğrafyasının her tarafında kan döken haksız yere insanları katleden ABD,İsrail ve onların işbirlikçiliğine soyunmuş yerli katilleri protesto ediyoruz."

Özer, Hizbullah'ın geçen yıl bu vakitlerde İsrail'e karşı kazandığı zaferi şu sözlerle  hatırlattı: "Ayrıca bu hafta  geçen yıl Siyonist İsrail'in Lübnan'a yapmış olduğu vahşice saldırı ve bombardımanlarda şehit olanlara Rabbimizden rahmet ve mağfiret ; bu saldırılara karşı şanlı bir direniş gerçekleştiren ve katiller sürüsü İsrail ordusuna teslim olmayıp onlara ağır kayıplar verdirip yenilgiye uğratan Hizbullah'a selamlarımızı göndermek  istiyoruz."

Mücadeleleriyle Müslümanlara güzel örneklik sergileyen Macide Göç ve Özlem Özyurt'un şehadetlerinin yıldönümünde rahmetle anıldığı eylem şu vurgularla son buldu: "Bu ülkede adaleti tesis edebilmek için muhtıralara İdari eylem kararı verilmemesi lazım geldiğini , her taraftan mantar gibi çıkan emekli veya muvazzaf asker kökenli çeteci yapılanmaların üzerine sonuna kadar gidilerek yargılanmalarının sağlanmasının şart olduğunu , çetecilerin liyakat nişanları ile ödüllendirilmesinin onları cesaretlendireceğini , darbelere ve darbecilere destek veren  resmi veya sivil tüm unsurların bir kez daha kendilerini sorgulayıp ne yapıp ettiklerini gözden geçirmelerini  ve İslami Kimliğe , İslami hak ve taleplere karşı yapılan baskı yasak ve dayatmalara son verilmesini söylüyoruz."

"Başörtüsü İslam'ın Emri, Müslüman Kadının Kimliğidir" ve "Tevhid, Adalet, Özgürlük" yazılı pankartlar taşıyan platform mensupları eylem boyunca "Direne Direne Kazanacağız","Uyan, Diren, Özgürleş" ve "Yaşasın Başörtüsü Direnişimiz" sloganlarını attılar. Eylemde "Zulme Karşı Direneceğiz", "Yaşasın Başörtüsü Direnişimiz" , "Yasakçılar Yenilecek;Direnenler Kazanacak", "Hepimiz Macide;Hepimiz Özlem" yazılı dövizler de taşındı.   

Sakarya Başörtüsü Platformu 96. Basın Açıklaması Tam Metni:

Lal Mescidi Şehitleri,Hizbullah,Macide Göç-Özlem Özyurt:Şahitlik

İktidar neredeyse ; direniş oradadır

Bu haftaki açıklamamıza Pakistan Lal Mescidinde şahid olanları hatırlatarak başlamak istiyoruz. ABD'nin kuklası Pakistan Devlet başkanı Pervez Müşerref  bir süre önce ABD istihbaratlarına dayanarak Pakistan'daki medreselerde "militan" yetiştiriliyor iddiasıyla yedi ayrı mescidin bağlı bulunduğu Lal mescidini yıkmak istemiş müslümanlar ise bunu kabul etmeyerek mescidlerini yıktırmamak için direniş başlatmış, özellikle kız öğrenciler günler süren oturma eylemleri yapmışlardı.Bunun üzerine ağır silahlarla mescide saldıran Pakistan devlet güçleri 73 müslümanı hiçbir suçları yokken katlettiler.73 Şehidin cenaze törenlerine binlerce müslüman katılarak bu katliamın hesabının sorulacağını haykırarak intikam yeminleri etti.İslam coğrafyasının her tarafında kan döken haksız yere insanları katleden ABD,İsrail ve onların işbirlikçiliğine soyunmuş yerli katilleri protesto ediyoruz.Lal Mescidinde şehid olanlar ölümsüzdür ve onlar Rableri katında rızıkladırılacaktır.

Ayrıca bu hafta  geçen yıl Siyonist İsrail'in Lübnan'a yapmış olduğu vahşice saldırı ve bombardımanlarda şehit olanlara Rabbimizden rahmet ve mağfiret ; bu saldırılara karşı şanlı bir direniş gerçekleştiren ve katiller sürüsü İsrail ordusuna teslim olmayıp onlara ağır kayıplar verdirip yenilgiye uğratan Hizbullah'a selamlarımızı göndermek  istiyoruz.Ayakta kalmaya, eğilmemeye, bükülmemeye, direnmeye, temsil ettikleri kitlenin hakkını, hukukunu, onurunu korumak için mücadele edenleri saygıyla selamlıyoruz.Mücadeleyi güçlü ve donanımlı silahlara sahip olanların değil, direnen, azmeden ve yılmayanların kazanacağını ispatlayan Hizbullah'ın Siyonist işgalci İsrail'e karşı vermiş olduğu mücadeleyi destekliyoruz.

Yine bundan dört yıl önce hayatlarıyla adanmışlıklarının şahitliğini ortaya koymuş olan Macide Göç ve Özlem Özyurt kardeşlerimizin  aramızdan ayrılarak Rabbimize kavuşmalarının yıldönümünde bizler bir kez daha Macide Göç ve Özlem Özyurt kardeşlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.Onları ve onların kutlu mücadelelerini unutmuyoruz , unutmayacağız.Vahye tanıklık yaparak ve bizzat mücadeleyi mücadele içinde yürüterek kazanmaya aday olduklarını ispatlayan bu kardeşlerimiz doğru bilgiyi amelleştirmenin yükümlüğünün , namaz kılmak kadar bir sorumluluk olduğunun bilincindeydiler.Nasıl ki ; layıkıyla kılınan namaz insanı hayatın içindeki kötülüklerden arındırırsa , doğru kavranmış vahyi bilginin ve ölçünün ve yaşamdaki sapma ve bozulmalara karşı adaleti ikame etmeye ve vahyi olanı sosyalleştirmeye çalışmanın da ; şüphesiz mutlak kurtuluş yoluna iletici olduğunu biliyorlardı.Onlar tevhidi uyanış ve mücadele sürecinin taşıyıcıları ve öncüleriydi.Onlar Kur'an çağının mirasçılarıydılar. Rabbimiz sehadetlerini kabul buyursun.

Ülke gündemi ise bilindiği gibi. Fazla gürültülü olmayan bir seçim sürecini yaşıyor.Hepsi birbirini karalamakla meşgul politikacılar her gün başka bir  ilde veya ilçede miting düzenliyorlar.Aynı gün birkaç farklı yerde miting düzenleyenler dahi oluyor.Kırk derece sıcağın altında kitleleri meydanlara toplayıp onların hissiyatlarını oya tahvil etmeye çalışan politikacılar bu şekilde ülkenin yönetimine yani iktidara talip olduklarını iddia ederlerken rejimin ve siyasetin asıl sahibi ve belirleyicisi Askeri Bürokrasi Gökova'da özel yatlarının içinde muhtıranın tadını çıkartıyorlar.Politikacılar toz duman içinde oy mücadelesi verirken sorgulanamayan yargılanamayan hatta bulaşanın başının dertten  kurtulmadığı Şemdinli Olayının baş aktörleri serin sularda tatilin keyfini çıkartıyorlar.

Biz Sakarya Başörtüsü Platformu olarak yapmış olduğumuz bu 96.basın açıklamamızda son olarak  şunu vurgulamak istiyoruz; bu ülkede adaleti tesis edebilmek için muhtıralara İdari eylem kararı verilmemesi lazım geldiğini , her taraftan mantar gibi çıkan emekli veya muvazzaf asker kökenli çeteci yapılanmaların üzerine sonuna kadar gidilerek yargılanmalarının sağlanmasının şart olduğunu , çetecilerin liyakat nişanları ile ödüllendirilmesinin onları cesaretlendireceğini , darbelere ve darbecilere destek veren  resmi veya sivil tüm unsurların bir kez daha kendilerini sorgulayıp ne yapıp ettiklerini gözden geçirmelerini  ve İslami Kimliğe , İslami hak ve taleplere karşı yapılan baskı yasak ve dayatmalara son verilmesini söylüyoruz.

Yaşanan gelişmeleri basiretle ve ferasetle okuyabilmek, baskı ve yasağın kaynağının nerede olduğunu anlayabilmek için Rabbimizden basiretimizi artırmasını diliyoruz.

SAKARYA BAŞÖRTÜSÜ PLATFORMU adına ÖZGÜRDER Geyve Temsilciliği