Suriye'de devletin Der'a'ya tanklarla girerek yaptığı müdahaleye İstanbul'dan da tepki geldi. Dün gece saat 21:00 sularında Teşvikiye'deki Suriye Konsolosluğu önünde toplanan bazı İslami kuruluşlar Baas diktatörlüğünü protesto ederek Türkiye hükümetine Suriye ile her türlü ilişkiyi dondurması çağrısında bulundular.

İslami kuruluşlardan Özgür-Der ve Mazlumder'in birlikte organize ettiği ve İHH ile Gençlik Derneği'nin de destek verdiği eylemde Maçka Meslek Lisesi önünde buluşan topluluk burada "Baas Diktasına Hayır! Suriye'de Katliama Son!" yazılı bir pankart açarak ve Türkçe-Arapça-İngilizce "Suriye'de Katliama Hayır!", "Suriyeli Kardeşlerimizin Yanındayız!", "Suriye'de Diktatörlüğe Son!", "Suriyeli Kardeşlerimizin Direnişine Bin Selam!" yazılı dövizler taşıyarak konsolosluğun bulunduğu mevkie doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca topluluk Suriye intifadası ile dayanışmalarını dile getirmek üzere "Suriye Halkı Yalnız Değildir!", "Diktatörler Yenilecek, İslami Direniş Kazanacak!", "Uyan, Diren, Özgürleş!", "Mazlumların Kanı Zalimleri Boğacak!", "Kahrolsun Amerika, Kahrolsun İsrail, Kahrolsun Esed-Baas!", "Zulme Seyirci Kalma, Katliama Karşı Çık!", "İntifada Ateşi Tağutları Yakacak!", "Mazlumlar Tutsak, Ateş Altında; Yaşasın Küresel İntifada!" vb. sloganlar attılar.

Yöneticiliğini Murat Özer'in yaptığı eylemde Suriye kökenli Dr. Halid Hoca, Mazlumder İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar, Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, yine Suriye'den Ömer Abdullah Ali ve Dr. Hamdi Osmanoğlu söz alarak topluluğa hitaben kısa birer konuşma yaptılar.

Der'a Hama Olmasın!

Baas diktatörlüğünün Der'a'daki müdahalesiyle yeni bir Hama'ya daha imza atmak üzere olduğuna dikkat çekilen konuşmalarda vicdan sahibi insanlara ve medyaya duyarlılık çağrısı yapılırken Türkiye hükümetinden de Suriye ile ilişkilerini gözden geçirmesi istendi.

Olaylarda şu ana kadar tespit edilebilen ölü sayısının 850 civarında olduğuna dikkat çekilen eylemde, Der'a'ya yapılan müdahale sonucunda halkın artık Esed yönetimine güveninin kalmadığı belirtilerek gençlerin boyunlarına kefenlerini geçirerek direnmeye ahdettikleri ifade edildi. Ayrıca kendi halkına karşı kıyıma girişen bir devletin anti-emperyalistlik ve anti-siyonistlik iddiasının inandırıcı olamayacağının altı çizildi ve İran devleti ile Hizbullah hareketinin diktatörlüğün yanında yer almayı çağrıştıran tavır ve tutumlardan sakınmaları istendi.

Öte yandan Türkiye hükümetine de Suriye ile ilişkileri dolayımında çağrılarda bulunularak hükümetin diplomatik kanallardan yürüttüğü çabalar varsa bunların sonuç getirmediği ve dolayısıyla yapılması gerekenin işbirlikçilik zilletine düşmemek için Suriye Baas diktatörlüğüyle ilişkilerin dondurulması olduğu söylendi.

Fotoğraf: Afgani Türkmen / Haksöz-Haber