Özgür-Der: Zorunlu Askerliğe Hayır!
Özgür-Der, İslami kimliğini gerekçe göstererek askerlik yapmayı reddeden Enver Aydemir’in askeri cezaevinde maruz kaldığı işkenceyi ve zorunlu askerlik dayatmasını protesto etti.
Özgür-Der'in çağrısıyla bugün 13.00'te Fatih Saraçhane Parkı'nda zorunlu askerliği ve Enver Aydemir'in tutuklanması ve işkence görmesini protesto eylemi yapıldı. Özgür-Der mensuplarıyla birlikte konuya duyarlı insanların da katılım gösterdiği eylemde İslami kimliğe, halkın inançlarına ve değerlerine savaş açan bir ordunun; zorunlu askerliği dayatmasının zulüm olduğuna dikkat çekildi. İslami kimliğinden ötürü askerlik yapmayı kabul etmeyen, üniforma giymeyi ve silah altına alınmayı reddeden ve bu tercihinden ötürü sistematik işkenceye maruz kalan, başka pek çok vicdani retçi gibi zorunlu askerlik dayatmasının, zulmünün mağduru Enver Aydemir'in yalnız olmadığının vurgulandığı eylemde Kemalist düzeni Kemalistlerin koruması gerektiği ifade edildi.
Askerliğe İmanî Ret Desteklenmeli!
Eylemde konuşan İLKAV Başkanı Mehmet Pamak, imani, ilkeli ve onurlu tavrından ötürü Enver Aydemir'i desteklemenin insani bir sorumluluk olduğunu belirtti. Türkiye'deki egemen sistemin İslam'ı düşman ilan eden, laik, pozitivist, ulusalcı, kapitalist kimliğine işaret eden Pamak, "iç düşman" tanımıyla namlusunu halka çeviren TSK'nın, sürekli darbeciler, cuntalar, çeteler ürettiğini; halkı darbeler, muhtıralar, infazlarla "terbiye" ettiğini belirtti. Emperyal projelere, NATO gibi işgal güçlerine destek veren bir orduda askerliği reddetmenin başta Müslümanlar, anti-emperyalistler, silaha ve savaşa karşı olan vicdani retçiler, ırkçılığa ve militarizme karşı olanlar olmak üzere bu sistemi benimsemeyen herkesin hakkı olduğunu belirten Pamak, askerlik dayatmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti. Enver Aydemir'in direnişinin değerine de dikkat çeken Pamak, bu kardeşimizi yalnız bırakmamak gerektiğini söyledi. Pamak sözlerini şöyle noktaladı: "Bir gün bu ülkede İslami bir adalet sistemi kurulursa Kemalistler de dahil tüm gayrimüslimler askerlikten muaf olacaklar. Can ve mal güvenlikleri, Müslümanlarca korunacak. İnanmadıkları bir ideoloji adına savaşmak, ölmek, öldürmek zorunda kalmayacaklar."
İşkenceyi Cezaevi Müdürü Yaptı!
Eyleme katılan Enver Aydemir'in babası Ahmet Aydemir de Enver'in yaşadığı hukuksuzluk sürecini anlattı. Enver'in tutuklandıktan sonra askerde annesi ve eşine uygulanan başörtüsü ve pardösü zulmüne ve uygulanan namaz yasağına değinen Aydemir, tüm bu yaşadıklarından sonra oğlunun davasında haklı olduğunun açık bir şekilde ortaya çıktığını vurguladı. Enver'in İstanbul'da tutuklandıktan sonra getirildiği Maltepe Askeri Cezaevi'nde günlerce işkenceye maruz kaldığını belirten babası, Eskişehir Cezaevi'nde görüştüğü oğlunun, kendisinden Maltepe'deki yaşanan işkencelerin kamera kayıtlarıyla tespit edilebileceğini ve avukatların bu hususta harekete geçmesi gerektiğini söylediğini aktardı. Bizzat Maltepe Askeri Cezaevi Müdürü Halil İbrahim Çakır'ın Enver'i falakaya yatırdığını da aktaran babası, oğlunun maruz kaldığı zulme karşı sessiz kalmayanlara teşekkür ederek konuşmasını bitirdi.
Askerlik Süreci Kimliksizleştirme Sürecidir!
Eylemde söz alan Özgür-Der Genel Başkanı ve Haksöz Dergisi yazarı Rıdvan Kaya ise Türkiye'de askeriliğin bütün toplum için sorun olduğunun altını çizerek başladığı konuşmasında, tüm vatandaşların zorunlu askerlik sürecinde devletin kimliksizleştirme ve kişiliksizleştirme operasyonuna maruz kaldığını; saç tıraşından üniformaya, aşırı disiplinden resmi ideolojik doktrinasyona kadar türlü araçlarla devletin güç gösterisinde bulunduğunu vurguladı. Son günlerde ortaya çıkan kirli eylem planları ile darbecilik hastalığı ve halk düşmanlığı vasfı daha da netleşen ordunun, savaş açtığı değerlere sahip insanlara askerliği dayatarak toplumu iyice ezmeye çalıştığını ifade eden Kaya, hükümetin darbeci ve militarist yapıyı tasfiye etme sorumluluğuna dikkat çekti. Sadece Rabbimize kul olması gereken bizlerin bu uygulamaları bütünüyle ortadan kaldırmaya güç yetiremesek de zihnen, kalben bu zulme teslim olmamamız gerektiğini söyleyen Kaya, her fırsatta askerlik adı altında icra edilen zulmü teşhir etmek ve Enver Aydemir örneğinde olduğu gibi bu uygulamanın mağdurlarıyla dayanışma içinde olmak gerektiğini hatırlattı.
Akıl Sahibi Olanlar Sessiz Kalmamalı!
Son olarak konuşan Mazlum-Der Genel Başkan Yardımcısı Cüneyt Sarıyaşar da ordunun merkezinde yer aldığı illegal işlerin tüm toplumun gözü önünde cereyan ettiğini vurguladığı konuşmasında apoletlilerce toplumun sindirilmeye çalışıldığını söyledi. Aklı olan, erdem sahibi insanların bu dayatmalara karşı sessiz, tepkisiz kalmaması gerektiğini vurgulayan Sarıyaşar, "Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki "asil kan" değil, aklımızda yer almaktadır." dedi.
Kemalizm'in Değil, Rabbimizin Kuluyuz!
"Zorunlu Askerliğe Hayır; Enver Aydemir'e Özgürlük!" yazılı pankartın açıldığı eylem boyunca topluluk tarafından sık sık "Zorunlu Askerlik Hukuksuzluktur!", "Militarist Bataklık Kurutulsun!", "Enver Aydemir Yalnız Değildir!", Kemalizm'in Değil, Rabbimizin Kuluyuz!", "Kemalist Düzeni Kemalistler Savunsun!", "Militarizm Yenilecek İnsanlık Onuru Kazanacak!", "Başörtüye Uzanan Eller Kırılsın!", "Enver'e Selam Direnişe Devam!", "İnanca Saygı, Düşünceye Özgürlük!", "Uyan Diren Özgürleş!", "İnsanlık Onuru İşkenceyi Yenecek!", "Üzülme Gevşeme Allah Bizimle!" şeklinde sloganlar atıldı ve tekbirler getirildi.
Eylem, M. Ali Aslan'ın, inancımıza, kimliğimize, değerlerimize dahledenlere karşı boyun eğmeyeceğimiz ve Enver Aydemir'i yalnız bırakmayacağımız vurgusuyla sona erdi. Hükümetin de askeri cezaevlerindeki işkenceleri soruşturması ve bu cezaevlerini denetim altında tutması sorumluluğu olduğunun altı çizildi.
HAKSÖZ-HABER
Fotoğraflar: Sabiha Çimen / Haksöz-Haber