Sarıyer'in CHP'li Belediye Başkanı Şükrü Genç tam bir despotluk örneği sergileyerek 30'dan fazla kişiyi işten çıkarttı. Eğitim personeli olarak çalışan bu kişiler farklı siyasi görüşe sahip olup, bayan personelin çoğu da başörtülü... "Resmi ideoloji savunucusu CHP'nin halkla ve halkın kimliğiyle barışması imkansızdır! Laiklik adına İslam düşmanlığı, ulusalcılık adına şovenizm anlayışı CHP kimliğinin ayrılmaz parçasıdır." diyen Özgür-Der, yasa, yönetmelik, mevzuat vb. gerekçelerin ardına sığınarak insanların en temel haklarını yok saymaya kalkmanın despotluk, zalimlik, açık bir insanlık suçu olduğunu belirtti.

Özgür-Der Genel Merkezi'nden yapılan açıklama:

SEÇİM BİTTİ, MASKE DÜŞTÜ: CHP'NİN DESPOT YÜZÜ AÇIĞA ÇIKTI!

12 Mayıs 2009

Yerel seçimler öncesinde kamuoyuna "açılım" adı altında farklı mesajlar veren ve halkın diniyle, diyanetiyle bir sorunu olmadığını söyleyen CHP gerçek kimliğiyle icraata geçmiş durumda. Seçimler sonucunda CHP'nin kazandığı belediyelerde faşizan rüzgarlar esmekte. Kimi yerlerde çalışanlar baskıyla sendika değiştirmeye zorlanırken, siyasi görüşlerinden ötürü personel kıyımına gidilmekte; bilhassa başörtülü çalışanlar doğrudan hedef alınmakta. Öyle ki, sınır tanımayan CHP tahammülsüzlüğü doğrudan belediye yönetimine hakim olmadıkları yerlerde dahi CHP'li üyelerin seçilmiş başörtülü Meclis üyelerine yönelik tacizkar tutumlarıyla öne çıkmakta.    

Sarıyer Belediyesi'nde yaşananlar CHP zihniyetinin bu ceberut niteliğini net biçimde ortaya koyuyor. Göreve başlayalı ancak bir ayı bulan Sarıyer'in CHP'li Belediye Başkanı Şükrü Genç tam bir despotluk örneği sergileyerek 30'dan fazla kişiyi işten çıkartıyor. Belediyeye bağlı Bilişim Gençlik Evleri (BİGEV) çalışanı bu kişiler diplomaları bulunmadığı gerekçesiyle işten çıkartılıyorlar. Oysa bu düpedüz bir yalan. BİGEV'de eğitim personeli olarak çalışan bu kişilerin diplomaları var. Sorun bu kişilerin farklı siyasi görüşe sahip bulunmaları ve bayan personelin bir kısmının da başörtülü olması.

Ne yazık ki, seçimler sürecinde sarf edilen onca sözün, açılım sadedinde dillendirilen mesajların, halkla barışma, dindar insanlarla kucaklaşma ve benzeri söylemlerin ucuz, basit bir politik propaganda malzemesi olduğu gerçeği bir kere daha ispatlanmış oluyor. Bunca lafın, vaat ve yalanın ardından gelinen yer çok açık: Resmi ideoloji savunucusu CHP'nin halkla ve halkın kimliğiyle barışması imkansızdır! Laiklik adına İslam düşmanlığı, ulusalcılık adına şovenizm anlayışı CHP kimliğinin ayrılmaz parçasıdır.

İnanıyoruz ki, bugün Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç'in icraatında ortaya çıkan bu despotluk ve tahammülsüzlük CHP'nin karar verici pozisyonda olduğu her yere bir virüs gibi yayılacaktır. Bu baskıcı kafa yapısının yasakçılık konusunda ne kadar "üretken" olduğu malumdur. Bu noktada başta baskıcı uygulamalara muhatap olan personel olmak üzere insan hak ve özgürlüklerinden yana herkesin bu dayatmacı tutuma karşı tepki vermesi, baskı ve haksızlıklara karşı harekete geçmesi önem arz etmektedir. Yasa, yönetmelik, mevzuat vb. gerekçelerin ardına sığınarak insanların en temel haklarını yok saymaya kalkmak despotluktur, zalimliktir, açık bir insanlık suçudur! Bu suçu işleyenlere karşı sessiz kalmayalım; her zeminde hakkımızı arayalım, hakkını arayanlara sahip çıkalım!

ÖZGÜR-DER