Özgür-Der: Kemalist öğütüm sistemini tartışmadan atılacak hiçbir adım yeni olmayacaktır!
Özgür-Der, yeni bir müfredat hazırlığı içinde olan Milli Eğitim Bakanlığı'na yayınladığı basın açıklaması ile çağrıda bulundu.
Basın açıklamasının tam metni:
Yeni Müfredat Hazırlığı İçindeki Eğitim Bakanlığı’na Çağrımızdır:
KEMALİST ÖĞÜTÜM SİSTEMİNİ TARTIŞMADAN ATILACAK HİÇBİR ADIM YENİ OLMAYACAKTIR!
10 Mayıs 2024
Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni müfredat hazırlığı ile ilgili çalışmaları kamuoyuna açık bir şekilde tartışılmaya devam ediyor. Öncelikle, gelecek nesillerin yönlendirilmesine, şekillendirilmesine yönelik bir alanın doğrudan toplumun değişik kesimlerinin tartışmasına, katkısına açılmış olmasını elbette olumlu bir gelişme olarak görmek gerekir. Militarist mantıkla ve bürokratik bir mekanizma içinde tepeden eğitim düzeninin belirlendiği günlerden buraya gelinmesi şüphesiz vesayet düzeninin geriletilmesi açısından önemli bir kazanımdır.
Yeni müfredat çalışmaları çerçevesinde pek çok alanda önemli adımlar atıldığına şahitlik etmekteyiz. Bilhassa öğrencileri donuk, niteliksiz bilgi yığınına maruz bırakma şeklindeki anlayıştan araştıran, sorgulayan, kendini geliştirmeye açık bir yaklaşımın yaygınlaştırılmasına dönük çabalar eğitimde önemli adımlar olmuştur.
Ne var ki tüm yenilenme, gelişme çabalarına rağmen halen Türkiye’de eğitim alanının resmi ideolojik dayatmaların en yoğun sergilendiği zemin olma özelliği maalesef yeni müfredat arayışlarında da değişmiş, aşılabilmiş değildir. Gerek köhnemiş yasal mevzuatın etkisiyle, gerekse de kalıplaşmış zihniyet ve alışkanlıkların baskısıyla eğitim alanının Atatürkçülük dayatması ve Atatürk putlaştırılmasından kurtarılamadığını üzülerek gözlemlemekteyiz. Oysa okullar çocuklarımıza resmi ideolojinin ve idollerinin ezberlettirildiği ve kutsandığı değil, fıtri ve teknik bilgilerin, becerilerin ve tahlil gücünün kazandırıldığı bir platform olmalıdır.
Tabularını tüm topluma dayatma hastalığından bir türlü kurtulamayan çevreleri ikna etme, onları kızdırmama, ürkütmeme endişesiyle atılan adımlar sonuç vermeyecek, anlamsız düzenlemeler olmaya mahkumdur. Fincancı katırlarını ürkütmeme kaygısıyla takınılan bu tavırlar haktan ve adaletten uzak olduğu gibi, söz konusu fanatik kesimleri razı etmeye de yetmeyecek, sonuçta kimsenin memnun olmadığı düzenlemeler olarak kalacaktır.
Konu hakkında bugüne dek çokça söz sarfedildi; çokça talep ilettik, eleştirilerde, itirazlarda bulunduk. Burada bunları tekrar etmeye gerek görmüyor; sadece haklı, insani, İslami talebimizi ve uyarımızı bir kez daha yineliyoruz. Yapılması gereken şey öncelikle ve acilen eğitim zemininin Kemalist dayatma alanı olmaktan çıkartılmasıdır. Ana okuldan başlayarak tüm okul ve eğitim aşamalarında çocuklarımızı, gençlerimizi Atatürkçü olarak yetiştirme dayatmasından vazgeçin!
Biz Müslümanız, Rabbu’l-Alemin’in verdiği kimlikten başkasının bize zorla, baskıyla, şartlandırmayla dayatılmasını kabul etmiyoruz. Bu tutumun farklı anlayışlara, inançlara sahip insanlara yapılan bir haksızlık ve zulüm olduğuna inanıyor ve bu cahili, totaliter, zalimane anlayışı reddediyoruz. Devlet bizim rabbimiz değildir. Bırakın çocukların, gençlerin fikri planda nasıl yetiştirilmesi gerektiğine aileleri karar versin!
Bu anlayışla yeni müfredat hazırlığı içindeki Eğitim Bakanlığı’nı ve daha genelde de iktidarı daha cesur ve adil bir tavır almaya, resmi ideolojik dayatmalarla hareket etmekten vazgeçmeye ve nihai tahlilde artık Türkiye’yi mezardan yönetilen bir ülke olma görüntüsünden çıkarmaya çağırıyoruz.
Rıdvan Kaya
Özgür-Der Genel Başkanı