Özgür-Der, İşgalin Yıldönümünde ABD Saldırganlığını Protesto Etti
4. yılını tamamlayan Irak işgali Fatih Saraçhane’de Özgür-Der mensupları tarafından protesto edildi. Eyleme İslami camiadan bazı yazarlar da destek verdi.
İşgalin olanca şiddetiyle sürdüğü Irak'ta ABD ve müttefiklerinin vahşet ve katliamlarının yanı sıra emperyalistlerin körüklediği kardeş kavgası, direnişe destek verdikleri için haklarında idam cezası verilen Iraklı direnen kadınlar ve ABD'nin İran'a saldırı planları da eylem gündemine alındı ve "Müslüman Halklar Kardeştir!" sloganıyla işgale karşı İslami direnişle dayanışma mesajları verildi.
Katılımcıların "Katil ABD Irak'tan Defol!" ve "İran'ın Kuşatılmasına Hayır!" yazılı iki pankart açtığı eylemde, "ABD Defolsun, Üsler Kapatılsın!", "İşgale Direnmek Şereftir, İdamlar Durdurulsun!", "Direnen Kadınlarımız Zeyneb, Vassan, Liqa: Müslümanların Onurudur!" yazılı dövizler ve Özgür-Der flamaları taşındı.
"Irak direnişi emperyalizmin ilerleyişini durdurmuştur"
Güney Uzun'un sunduğu eylemde ilk sözü alan Haksöz Dergisi yazarı Oktay Altın, klasik sömürgecilerin "medenileştirme" adı altında Asya ve Afrika halkalarına getirdikleri vahşet ve sömürünün ABD'nin Irak'ı "özgürleştirme" adına getirdiği vahşet ve sömürüyle aynı olduğunu söyledi. ABD'yi ve müttefiklerini Bağdat'ı, kütüphaneleri yakıp yakan, yağmalayan Moğol istilacılarına benzeten Altın, Irak'ın işgal öncesi durumdan daha kötü bir duruma getirildiğini söyledi. ABD'nin bu topraklardan defolacağını ve yenilgi tarihine Küba ve Vietnam'dan sonra Irak'ı da ekleyeceğini ve inşallah Irak'ın ABD için Vietnam'dan daha zorlu bir bataklık olacağını söyledi. ABD'nin verdiği ağır kayıpları da aktaran Altın, mezhep ya da etnik Irak'taki tüm sorunların sebebinin işgal olduğunu söyledi. Son olarak Irak direnişinin, Suriye ve İran gibi ülkelere de saldırı planları yapan ABD emperyalizminin ilerleyişini durdurduğunu söyleyen Altın, direnişçilere selam gönderdi ve emperyalizme karşı mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.
İran halkı yekvûcut
Daha sonra söz alan yazar Yıldız Ramazanoğlu, küreselleşmenin adaletsizlik ve yoksulluk getirdiğini ve insanları duyarsızlaştırdığını ifade ederek İslam dünyasının düşürüldüğü ağır ve acı yaşam koşullarına atıfta bulundu. Yeni geldiği İran'daki izlenimlerini aktaran Ramazanoğlu, İran halkının dimdik ayakta olduğunu söyleyerek, inançlı olsun ya da inançsız ve devrim karşıtı olsun tüm İranlıların ABD tehdidine karşı yekvûcut olduklarını ifade etti. Kendilerinin de Irak halkının olduğu gibi İran halkının da yanında, işgalcilere karşı varlık göstereceklerini söyleyen Ramazanoğlu, İranlı yetkililerden kardeşlik mesajları aktararak emperyalistlerin umduklarını bulamayacaklarını; kardeşliğimizi ve dayanışmamızı engelleyemeyeceklerini belirtti. Ramazanoğlu'nun konuşması "Yaşasın İran'la Dayanışmamız" sloganıyla karşılık buldu.
Amerika yenildi
Yazar Nureddin Şirin de eylemde söz alarak, Irak işgalinin sadece ABD'nin Irak yenilgisini değil, tüm bölgede, Ortadoğu yenilgisini getirdiğini söyledi. ABD gibi Siyonist İsrail'in de bölgeden sürüleceği bir sürece girildiğini belirten Şirin, Büyük Şeytan Amerika'ya kurtuluş yolu kalmadığını vurguladı. Saldırılarına 11 Eylül eylemini mazeret gösteren ABD'nin karşılaştığı hezimet karşısında binlerce 11 Eylül'ü yaşamayı tercih edeceğini ve bunun üzerine bölgesel ve uluslararası zaferi kutlayacaklarını söyleyen Şirin, ABD'nin İran'ı saldırı planlarının da başarısızlığa uğrayacağını belirterek ABD emperyalizminin kendi sınırlarına çekildiği İsrailsiz bir dünyanın inşa edileceği temennisiyle konuşmasını noktaladı.
İslami cihad ve tevhidi uyanışı tecrübe edindik
Vakit Gazetesi yazarı Sibel Eraslan da, Irak'ta 1 milyondan fazla kişinin katledildiğini aktararak, tüm insani değerleri çiğneyen emperyalist bir olguyla karşı karşıya olunduğunu söyledi. Zeyneb, Vassan ve Liqa'nın onurlu direnişlerine de değinen Eraslan, Özgür-Der'le dayanışmaktan duyduğu onuru katılımcılarla paylaştı. İşgalcilerin Müslüman halkalar arasında mezhebi, meşrebi, etnik ayrımcılıkları körüklediğini söyleyen Eraslan da İran izlenimlerini aktararak Şii-Sünni alimler arasındaki yakınlaşma ve diyalogun ümit verici olduğunu söyledi. İnsanlık dışı işgali lanetlediklerini söyleyen Eraslan, bu süreçte İslami cihada, İslami uyanışa ve İslami birliğe dair tecrübe edindiklerini ifade etti. Eraslan, konuşmasını, "Cihadımız ve kararlılığımız bir arada yürüyecektir. Biz bu cihadi bilince, tevhidi uyanışa, uyanışçı İslami duruşa bütün insanları davet ediyoruz." diyerek bitirdi.
Emperyalizme karşı çıkmak, insan olmanın gereğidir
Son olarak söz alan Van Başörtüsüne Özgürlük Platformu temsilcilerinden Fuat Değer, Van'dan selam getirdiğini söyleyerek başladığı konuşmasında, başörtüsü yasağına karşı çıkmak gibi işgale karşı çıkmanın da İslami kimliğin bir parçası olduğunu belirtti. Bugünün düzeninin batılı aydınların dediği gibi "uluslararası yasallaştırılmış korsanlık sistemi" olduğunu söyleyen Değer, iki asır önce zihnimizi kirlettikleri gibi işgalcilerin şimdi de topraklarımızı kirlettiklerini açıkladı. Değer, son olarak "Bulanmış zihinlerimizle bizi kardeş kavgasına sürükleyen işgalcilerin oyununa gelmeyeceğiz. İşgale ve ABD emperyalizmine karşı çıkmak, insan olmanın gereğidir. Duyarlı, erdemli tüm insanları işgale tavır almaya çağırıyoruz." dedi. Değer'in konuşması "Yaşasın Başörtüsü Direnişimiz!" sloganıyla karşılık buldu.
Eylem boyunca katılımcılar "Emperyalizm Yenilecek, İslami Direniş Kazanacak!", "Katil ABD Ortadoğu'dan Defol!", "İşgale Değil, Direnişe Destek Ol!", "Üsler Kapansın, ABD Defolsun!", "Irak'a Özgürlük Direnişle Gelecek!", "Yaşasın İran'la Dayanışmamız!", "Mazlumlar Tutsak, İşgal Altında, Yaşasın Küresel İntifada!" gibi sloganlar attılar ve sık sık tekbir getirdiler.
İşgale karşı özgürlük ve kardeşlik şarkıları
Eylem, her zaman meydanlarda direnişin yanında şarkılar, marşlar söyleyen Grup Yürüyüş'ün mini bir dinletisiyle sona erdi. Grup Yürüyüş, Iraklı Müslümanlar için "Ben İnsanım" adlı ezgiyi söylerken "Yolunda İslam'ın" marşına katılımcılar yumrukları sıkılı eşlik ettiler.
HAKSÖZ-HABER
Eylemde Özgür-Der adına okunan basın açıklamasının tam metni:
KATİL ABD IRAK'TAN DEFOL!
Irak'ta işgal 5. yılına girerken halkın çektiği acılar katlanarak büyüyor. İşgal güçleri Irak'ı bir yangın yerine, korkunun ve sefaletin kol gezdiği bir diyara, büyük bir mezarlığa dönüştürmüş halde. Bir türlü Irak'ta istedikleri statükoyu tesis etmeyi başaramayan sömürgeciler öfke ve çaresizlik içinde saldırıyorlar, yakıp yıkıyor, katlediyorlar. Irak'ta tam dört yıldır hukuk, ahlak ve insanlık değerleri en azgın biçimde çiğnendi. Bu süre zarfında on binlerce Iraklı öldürüldü; sayısız insan cezaevlerine kapatıldı; yine pek çok kişi kaçırılıp, kaybedildi. Ne var ki, tüm bu zulümlere rağmen Irak'ta direniş kırılamadı, bilakis güçlenerek, yayılarak sürdü, sürüyor.
Emperyalistler Irak'ta sadece katliam yapmıyorlar; izledikleri politikalarla Irak halkını etnik ve mezhebi temelde ayrıştırmaya ve birbirlerine düşman etmeye de çalışıyorlar. Irak halkının direnişi karşısında çaresiz kalan emperyalistler bir yandan işkence ve katliam politikalarını vahşice sürdürürken, bir yandan da ülkeyi mezhepler ve kavimler arası bir savaşa sürüklemek için ellerinden geleni yapıyor, Müslümanlar arasında fitne tohumları yeşertmeye çalışıyorlar.
Savaşı ve işgali meşrulaştırmak için önce kitle imha silahları yalanına sarılan, ardından terör demagojisine başvuran, bilahare kendisine demokrasi ve özgürlük getirme misyonu bahşeden işgalci ABD'nin ve işbirlikçilerinin Irak'ta nasıl bir demokrasi ve özgürlük ortamını tesis ettikleri bugün tüm çıplaklığıyla açığa çıkmıştır.
Irak bugün büyük bir kargaşa ve kaos içindedir. İşgalcilerin Irak'a getirdikleri sadece daha fazla kitlesel kıyım, işkence ve sefalet olmuştur. Demokrasi adına Irak'ta öyle bir diktatörlük tesis edilmiştir ki, insanlar ağızlarını açmaya dahi korkmaktadırlar. İşgale karşı çıkan ülkenin saygın alimleri, aydınları faili meçhul cinayetlere kurban gitmektedirler. Cezaevlerinde muhalifler türlü işkencelere uğratılmaktadır. Tutsaklara karşı cinsel saldırganlık ve tecavüz işgalcilerin en sık başvurdukları yöntemler arasındadır. Ebu Gureyb'ten yansıyan kareler Irak'ın bütününde işgalcilerin yarattığı manzaranın bir yansımasıdır sadece. Kısacası Irak bugün korkunun, açlığın, sefaletin ve ölümün pençesindeki bir ülke konumuna düşmüştür.
Ve ne gariptir ki, tüm bu zulümlere ve insanlık suçlarına karşı direnenler ise terörist olarak suçlanmaktadır. Zulme karşı mücadele eden, ülkelerini, onurlarını, geleceklerini savunan insanlar terörist; işgale karşı direniş ise terörizm olarak yaftalanmaktadır. Oysa tüm dünya biliyor ki, en büyük terör işgaldir! Asıl teröristler ise işgalciler ve onların işbirlikçileridir!
Bugün dünyanın dört bir yanında Irak'ta süregelen işgali ve emperyalist-siyonist saldırganlığın yeni hedefi olacağı gözüken İran'a karşı sürdürülen küresel kuşatmayı protesto amacıyla insanlar sokaklara çıkıyorlar. Bizler de, emperyalist güçlerin Irak'ta işledikleri suçlar karşısında sessiz kalmanın tarih ve insanlık önünde bir vebal; Irak halkının direnişini desteklemenin ve Iraklı kardeşlerimizle dayanışma içinde olmanın ise bir sorumluluk, kaçınılamaz bir görev olduğuna inanıyoruz. Tüm dünyadaki hak ve adalet taraftarlarıyla birlikte sesimiz çıktığınca, gücümüz yettiğince Iraklı kardeşlerimizin mücadelesine destek olacağımızı tekrarlıyoruz.
Bu vesileyle İran İslam Cumhuriyeti'ni hedef alan emperyalist saldırganlığın ülkemizi bir sıçrama tahtası olarak kullanma girişimlerinden duyduğumuz rahatsızlığı da bir kere daha ilan ediyoruz. ABD ve Avrupalı emperyalistler nükleer kapasitesini gerekçe göstererek İran'a karşı saldırganca, düşmanca bir politika izlemekteler. Dün Irak'ta olduğu gibi yarınlarda İran'a yönelik bir saldırganlık girişiminde Türkiye toprakları ve hava sahasının kullanılmak istendiği biliniyor. Buradan bir kere daha kamuoyunu emperyalist-siyonist saldırganlık planlarında Türkiye'nin imkanlarının kullandırılması çabalarına karşı duyarlılığa çağırıyoruz. Ülkemiz egemenlerinin işgalcilerle işbirliği ve dayanışma anlamına gelebilecek tutumları karşısında sessiz kalmayacağımızı bir kere daha ilan ediyoruz.
Özgür-Der