Haksöz-Haber

Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, kaleme aldığı basın açıklamasında, Başbakan Erdoğan'ın Gazze'ye yapmayı planladığı ziyaretle ilgili ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin yaptığı açıklamayı değerlendirdi. Erdoğan'ın Kerry'nin açıklamasından sonra Gazze gezisini ertelememesinin daha da önemli olduğunu vurgulayan Kaya, Kerry'nin barış sözleri arkasında büyük bir yalan yattığını ifade etti.

***

BAŞBAKAN ERDOĞAN GAZZE ZİYARETİNİ

KESİNLİKLE ERTELEMEMELİDİR!

22 Nisan 2013

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın uzun süredir gündemde olan Gazze ziyareti konusu, ABD Dışişleri Bakanı’nın dünkü açıklaması üzerine çok daha önem ve aciliyet kazanmıştır. Başbakanın Gazze’ye yapmayı planladığı ziyaret, bu açıklamanın ardından sadece Gazze halkı ve Direnişle dayanışma bağlamında değil, Türkiye’nin dış politikası ve bağımsızlığı açısından da belirleyici bir kriter olma boyutuna taşınmıştır.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry elbette T.C. Başbakanının kendi programını kendisinin belirleyeceğini ama Ortadoğu’da geliştirmeye çalıştıkları “barış süreci”nin dış etkilerden korunması için bu ziyaretin ertelenmesini tavsiye ettiklerini söylüyor. Gayet masum ve de olağan görünen bu sözlerin ardında koca bir yalan ve koyu bir istikbar ruhu mevcuttur.

Ortadoğu’da barış süreci adı verilen gündemin işgal gerçeğini örtmeye yönelik bir tutum olduğu açıktır. Filistin halkının haklarını yok sayan ve Siyonist işgali her şartta destekleyen Amerikan yönetimlerinin barışın tesisine yönelik herhangi bir olumlu çaba içerisinde olmaları beklenemez. Ayrıca sürecin doğru yönde ilerleyebilmesi için tarafların dış etkilerden uzak tutulması söylemi de açıkça Hamas yönetimini tecrit etmeye yönelik şeytani programın bir dışa vurumudur.

ABD yönetimi bir yandan Mavi Marmara ile kopma noktasına gelen Türkiye-İsrail ilişkilerini geliştirme ve karşılıklı bağımlılık ilişkisi tesisine yönelik çabalarını hızlandırmıştır. Bu çerçevede Türkiyeli yöneticilerle Siyonist çete mensupları arasında iletişimin, irtibatın ve ziyaretlerin gerçekleştirilmesini teşvik etmektedir. Ve aynı zamanda Filistin halkının gerçek temsilcisi olan Hamas, İslami Direniş Hareketini ise zayıflatmaya, tecrit etmeye yönelik politikalar izlemektedir. Kerry’nin sözleri, bu aşamada Başbakan Erdoğan’ın Gazze’yi ziyaretinin Hamas’a yönelik tecridi zayıflatacağını, Siyonistler karşısında tavizkar bir tutum izleyen Fetih yönetimi karşısında ise Hamas’ın elini güçlendireceğini düşünen ABD politikasının ilanı olmuştur.   

Tam bu noktada Başbakan Erdoğan’a, daha önce Mayıs ayında yapacağını ilan ettiği Gazze ziyaretini daha fazla geciktirmeden gerçekleştirmesi çağrısına bulunuyoruz. Türkiye’nin, Filistin halkının gerçek ve de seçilmiş temsilcisi olan Hamas’a bugüne kadar verdiği destek adaletin gereği, Türkiye halkının da talebidir. Başta ABD ve İsrail olmak üzere uluslar arası merkezlerden gelen tüm baskı ve yönlendirme çabalarına karşı Türkiye bu tutumunu sürdürmeli, bir takım beklentiler, ekonomik ve siyasi vaatler karşılığında adaletten yana tavrını terk etmemeli ya da gölgelememelidir.

Bugün hiç kimse “Ne acelesi var, Gazze birkaç ay sonra da ziyaret edilebilir.” diye düşünemez! Bu yaklaşım tarzı açıkça baskıya, şantaja boyun eğmek anlamına gelir. Bir erteleme kararı sadece Filistin halkını derinden üzmeyecek, ayrıca Türkiye’nin dış politikasının da emperyalistlerce vesayet altında tutulduğu mesajını ortaya çıkaracaktır.

Bu kaygılarla Başbakan Erdoğan’ı vakit kaybetmeden Gazze ziyaretini gerçekleştirmeye, Siyonist çetenin ve hamisi ABD’nin baskılarına karşı dik durmaya çağırıyoruz! 

Rıdvan Kaya

Özgür-Der Genel Başkanı