Özgür-Der Eğitim Seminerlerinde Bu Hafta
Özgür-Der eğitim seminerlerinde bu hafta Mustafa Eğilli tarafından ‘Rabbimizin Öğüdü ve Sorumluluk’ konusu sunuldu ve Metin Önal Mengüşoğlu tarafından da ‘Malatya Fikir Kulubü, Kriter ve Talebe Dergileri’ anlatıldı. Mengüşoğlu ayrıca anlattığı konularla i
Ayetler Işığında Hayat başlıklı birinci dersin konusu Nahl Süresi'ndeki 90. ayetin açılımıydı. "Rabbimizin Öğüdü ve Sorumluluk" başlıklı konuyu Mustafa Eğilli sundu.
Eğilli sorumluluğumuzu ifade eden ve aynı zamanda Rabbimizin öğüdünü ifade eden bu ayetteki 'adalet', 'ihsan' ve 'infak' kavramları üzerinde durdu. Bu kavramların açılımlarını anlatırken, ihsan kavramının 'birr' (2/177) kavramıyla, infak kavramının 'yakınlar' ile bağını kurdu. Yakın'ın akrabalar kadar, inanç birliği çevresindeki insanlarla da alakalı olduğunu belirtti.
Mustafa Eğilli, bu ayatte geçen ve insanı fıtrat ve vahiyle buluşturan kavramlar yanında, yine aynı ayette geçen ve insanı fıtrattan ve vahiyden uzaklaştırın-kopartan 'fahşa', 'münker' ve 'bağy' ifadelerinin de açılımını yaptı.
İkinci derste Metin Önal Mengüşoğlu, Malatya Fikir Kulubü'nün oluşumunu ve Kriter dergisiyle Talebe dergisinin yayım sürecini anılarıyla katılımcılara aktardı.
Osmanlı'nın son döneminde toplumun yaşadığı infiallerle, Mehmet Akif, Kamil Miras, Babanzade Ahmet Naim, İzmirli İsmail Hakkı, Said Halim Paşa gibi münevver Müslümanların sayısındaki artışın Cumhuriyetin ilk yıllarından II. Dünya savaşına kadar olan süreçte bir duraklama ve fetret devrine girdiğini ifade ederek söze başlayan Mengüşoğlu, 1940'lı yılların baskıcı ortamında Necip Fazıl'dan ve Said-i Nursî'den başka ses yokken, 1960'lı yıllarda Said Çekmegil'in faaliyetleriyle birlikte Türkiye'de Malatya merkezli İslam düşüncesinde bir hareketlenme meydana geldiğini belirtti. Çekmegil'in İslami perspektifini; babasından, Musa Carullah ile Rusya'da bir dönem hapiste tanışan "Dayı"sından (Topal Hoca), İsmail Hatip Erzen ve Keşşaf Hoca'dan aldığını çeşitli anekdotlarla aktardı.
Kültürel, siyasi hatta sanatsal faaliyetlere bile izin verilmeyen Milli Şef döneminde Malatya'da CHP milletvekili Nüvit Yetkin'in de içinde bulunduğu bir grup Malatyalı tarafından kurulan Malatya Kültür Derneği'nin müdavimi olan Said Çekmegil'in bu düşünce derneğini İslamîleştirdiğinden bahsetti. 27 Mayıs darbesiyle Malatya Kültür Derneği'nin kapatılmasının ardından İslami faaliyetleri sebebiyle hapse atılan Çekmegil'in serbest kaldığında dernek açma teşebbüsünde bulunduğunu belirtti. Bu olaydan sonra Çekmegil'le tanışma süreçlerinden bahseden Mengüşoğlu, Çekmegil'in terzi dükkânının arkasında küçük bir bölümde her hafta düzenli toplantılara iştirak ettiğini anlatan Mengüşoğlu bu toplantıların işleyen usulünü açıkladı. Her toplantıda yeni bir oturum başkanının seçildiğini, konuşma sürelerinin ve konunun oylandığını aktardı.
Tüm İslamî dergileri takip eden ve yaşatmak için abone olan Çekmegil'in kazancını bu işlere harcadığını, düzenli olarak 40-50 öğrenciye ücretsiz İslami kitaplar verdiğini ifade eden Mengüşoğlu, Çekmegil'in Malatya'daki İslami faaliyetlerin merkez şahsiyeti olduğunu söyledi. Tevhid, adalet ve emri bi-l ma'ruf nehy-i anil münker konusunda temelli bir İslam telâkkisi olan Çekmegil'in hoşgörü yerine îkaz felsefesinin üzerinde durduğunu ve tenkidin bir ibadet olduğunu vurguladığını ifade etti. Malatya Fikir Kulübü'nün bir gayesinin de "Doğru düşünmenin metodlarını öğrenme" olarak belirtildiğini dinleyicilere aktardı. Mengüşoğlu, Mehmet Said Çekmegil'in klasik ulemâ sınıfı gibi halktan kopuk olmamasının, ilkokul mezunu olmasına rağmen halkın içinden bir terzi olmasının davetinde ve mesajında başarılı olması açısından önemli olduğunu vurguladı.
Mengüşoğlu, kendisinin ve Çekmegil'in oğlu Selami Çekmegil'in çabalarıyla Said Çekmegil'in fikirlerinin merkeze taşınması için Kriter dergisi Ankara'da kurulduğunu, Said Çekmegil ayda birkaç kez Ankara'ya gelerek ve sık sık da yazı göndererek Kriter dergisinin temelini oluşturduğunu söyledi. Derginin Said Çekmegil'den ibaret olduğunu da ifade eden Mengüşoğlu, Çekmegil'in içtihadın öneminden bahsettiğini, fakat oluşabilecek tepkilerden çekindiği için içtihat kelimesini kullanmadığı "Fikri Cehd" yazısından da bahsetti. Yine aynı dönemde Sait Çekmegil'in Sünnet-i Seniyye adlı eserini de yazdığını söyledi. Mengüşoğlu kendi şiirlerini Kriter dergisinde Ebu Yasir müstear ismiyle yazdığını söyledi. Kriter Dergisi'nde Said Çekmegil, Necip Fazıl'ın "sahici münevver" dediği Cemil Meriç'i Hz. İsa ile ilgili sözlerinden dolayı münevver değil cahil olduğunu yazdı.
Metin Önal Mengüşoğlu, Kriter dergisinde bir takım tasarruflara gidildiğini, dergide Çekmegil'in tevhidî çizgisiyle tam uyuşmayan yazarların yazıları ve bazı reklamları alınmak zorunda kalındığını da belirtti.
Mengüşoğlu; Kriter dergisiyle Ankara'da başlayan kıpırdanmanın, Mehmet Bekaroğlu, Cahit Koytak, Şakir Kocabaş gibi isimlerin Talebe dergisini çıkartmasıyla başladığını belirtti. Talebe dergisinde Cahit Koytak'ın "Fitnenin Maliyetine Giriş" adlı yazısında Malatya Fikir Kulubü ile direk teması olmayan fakat bu düşünce sistemiyle yetişen Koytak'ın muhafazakarlıkla sahih İslam'ın mücadelesini, Osmanlı medrese ve tekke ekolüyle sahih İslam anlayışını kıyaslamasının önemini vurguladı. Bu yazının yankı koparttığını ama bu yankının kısa sürdüğünü ve devamının gelmediğini ifade etti.
Metin Önal Mengüşoğlu, yoğun bir ilgiyle izlenen konuşmasını anekdotlarında da dile getirdiği yaşanan çelişkileri kast ederek "Ne yapmalıyız" sorusuyla bitirdi.
Haber ve Fotoğraf: Hüseyin Zeyd Koytak