Özgür-Der: “Balbay’ın Dostları, Dürüst Olun!”
Madem “Hepimiz Balbay’ız!” diyorsunuz; öyleyse kaçak güreşmeyin! Çıkıp arkadaşınız, yoldaşınız Balbay’ı ve bu ülkede darbeci faaliyetlerin gerekli olduğunu dürüstçe savunun! Zihninize, ruhunuza sinmiş darbeci mantığı açık yüreklilikle savunmaktan çekinmey
Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay'ın "Sivil Darbe Günlükleri" olarak nitelendirilen ve generallerden medya patronlarına, yüksek yargı mensuplarından rektörlere kadar kirli ilişkiler ağını ortaya koyan notlarının ortaya çıkmasıyla hala "düşünce özgürlüğü" tellellığı yapanlara Özgür-Der'den dürüstlük çağrısı geldi.
"Darbeci propaganda ağı tarafından topluma "saygın yurtsever kişilikler" şeklinde takdim edilen zevatın nasıl birer hukuk ve ahlak yoksunu, faşizan zihniyetli, komplocu tipler oldukları belgelenmekte. Buna rağmen hiç utanmadan, sıkılmadan bu çevrelerin hala üst perdeden konuşmaya devam etmeleri, darbeci zihniyet ve ilişkileri sürdürme gayreti içinde olmaları ve üstelik de mağdur edebiyatıyla bir de hesap sormaya kalkmaları inanılmaz bir yüzsüzlük örneği teşkil etmektedir. Bir parça utanma duygusu, bir nebze hukuk kaygısı olsa yerin dibine girmesi, insan içine çıkamaması gereken kişiler tehditler savurmaya, hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam ediyorlar." ifadelerine yer verilen Özgür-Der bildirisinde, Ergenekoncu ve darbeseverlerin, tüm darbeci faaliyetlerin Kemalist resmi ideolojinin sürdürülmesi için gerekli olduğunu ve bu ülkede siyasetin halka bırakılmasının göze alınamayacağını dürüstlükle savunmaları çağrısında bulunuluyor!
Özgür-Der Genel Merkezi'nden yapılan açıklamanın tam metni:
Darbe Günlüğü Tutmak Gazetecilik Faaliyeti mi?
ERGENEKONCU BALBAY'IN DOSTLARI, DÜRÜST OLUN!
17 Mart 2009
Darbecilik Türkiye'de resmi ideoloji savunucusu çevrelerin iflah olmaz bir hastalığı. Toplum on yıllardır içine sokulduğu darbe bataklığından kurtulmak için çare arayışında. Buna karşın halkın tercihleri ve iradesini hakimiyetleri önünde engel gören bu ulusalcı Kemalist çevreler ise bağımlılık boyutlarına vardırdıkları darbecilik suçunu sürdürme, ne pahasına olursa olsun kirli düzenlerini muhafaza peşindeler.
Ergenekon dosyası çerçevesinde her gün ortaya çıkan yeni belgeler, yeni ifşaatlar bu çetecilerin kirli ilişkilerini, sapkın ruh hallerini açığa vurmakta. Darbeci propaganda ağı tarafından topluma "saygın yurtsever kişilikler" şeklinde takdim edilen zevatın nasıl birer hukuk ve ahlak yoksunu, faşizan zihniyetli, komplocu tipler oldukları belgelenmekte. Buna rağmen hiç utanmadan, sıkılmadan bu çevrelerin hala üst perdeden konuşmaya devam etmeleri, darbeci zihniyet ve ilişkileri sürdürme gayreti içinde olmaları ve üstelik de mağdur edebiyatıyla bir de hesap sormaya kalkmaları inanılmaz bir yüzsüzlük örneği teşkil etmektedir. Bir parça utanma duygusu, bir nebze hukuk kaygısı olsa yerin dibine girmesi, insan içine çıkamaması gereken kişiler tehditler savurmaya, hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam ediyorlar.
İşte Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ın günlükleri! Buyurun yine lafı dolandırmaya, konunun özünü gizleyip demagojiyle gerçekleri örtmeye girişin! Darbecileri savunma mevzilerinize geçin ve her defasında başvurduğunuz "mahrem bilgilerin basına servis edilmesi", "özel hayatın gizliliği", "soruşturmayı yürütenlerin kanuna aykırılıkları" vb. demode olmuş plaklarınızı çalmaya başlayın! Ve yine ne yapıp edip, darbecilere toz kondurmayın; oligarşinin darbe yapma hakkının zayıflatılmasına asla müsaade etmeyin!
Balbay'ın notları Özden Örnek'in günlükleriyle çakışan pek çok husus içeriyor. İsimler, eylemler, tutumlar örtüşüyor. Aydın Doğan'dan Mehmet Emin Karamehmet'e, ADD'den Üniversite Rektörlüklerine kadar kimlerin bu bataklıkta ne tür pisliklere bulaştıklarını, darbeci yapılanmada ne tür roller üstlendiklerini ayrıntılarıyla ortaya koyuyor. Bununla birlikte tüm bu notlar arasında yer alan tek ve kısa bir cümlenin pek çok şeyi özetlemeye yeteceğini düşünüyoruz. En üst düzeydeki komutan Org. Eruygur, darbe tellallığı ile yanıp tutuşan gazeteci Balbay'a şunu söylüyor: "TSK sizin kafanızdaki şeyleri düşünüyor."
Fazla söze ne hacet! Birileri istediği kadar başını kuma gömsün, bu ülkenin nasıl yönetildiği gerçeği ortada. Militarist mantık ve yapılanma halkı tehdit etmeye devam ediyor.
Bu yüzden Genelkurmay Basın Sözcüsü Tuğgeneral Metin Gürak'ın hiç üstüne vazife olmadığı halde tipik bir ihtilal sözcüsü edasıyla Meclis eski Başkanı Bülent Arınç'ı azarlamaya ve haddini bildirmeye kalkışması, darbecilikten yargılanan çete mensuplarını savunması şaşırtıcı sayılmıyor.
Bu yüzden bunca kirli ilişkiler ağı içinde yer aldığı açığa çıkmasına rağmen YARSAV adlı derneğin düzenlediği uyduruk bir toplantıya, tam da Ergenekon çetesinin yargı üzerinde etkinliğinin tartışıldığı bir ortamda yargı erkini temsil eden kişilerin en üst düzeyde katılmaları doğal karşılanabiliyor.
Bu yüzden darbeci kimliğiyle maruf gazeteci tutuklandığında medya mensuplarının Cumhuriyet'e doluşup, çete mensubu olmakla suçlanan kişiyi düşünce suçlusu ilan etmeye kalkışmaları ve "Hepimiz Balbayız!" mesajı vermeleri ne yazık ki ikiyüzlülük değil, mesleki dayanışma tutumu sayılabiliyor.
O zaman açık olun diyoruz! Madem hepiniz Balbaysınız, öyle kaçak güreşmeye falan kalkmayın; "soruşturmanın gizliliği", "mahrem bilgiler" gibi gerekçelerin ardına sığınmayı bırakın! Çıkıp arkadaşınız, ortağınız, yoldaşınız Balbay'ı dürüstçe savunun! Tüm bu darbeci faaliyetlerin Kemalist resmi ideolojinin sürdürülmesi için gerekli olduğunu, bu ülkede siyasetin halka bırakılmasının göze alınamayacağını söyleyin! Gizleseniz de, inkar etseniz de zaten böyle düşündüğünüzü biliyoruz; bari dürüst olun, zihninize, ruhunuza sinmiş darbeci mantığı açık yüreklilikle savunmaktan çekinmeyin!
ÖZGÜR-DER