OHAL yetkilerinin uzatılmasına değil, hukuk devletinin etkinleştirilmesine ihtiyaç var!
AK Parti’nin hazırladığı ve OHAL yetkilerinin 3 yıl daha sürdürülmesini öngören tasarı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi. Özgür-Der’den konuyla alakalı eleştirel bir açıklama geldi.
AK Parti’nin hazırladığı ve terörle mücadele kapsamında kamu görevlilerinin görevden uzaklaştırılması, ihracı, rütbelerinin geri alınması gibi birtakım tedbirlere ilişkin düzenlemelerin süresinin 3 yıl daha uzatılmasını öngören teklif TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi.
Konuyla alakalı bir açıklama yapan Özgür-Der, OHAL yetkilerinin uzatılmasına değil, hukuk devletinin etkinleştirilmesine ihtiyaç olunduğuna dikkat çekti.
Basın açıklamasının tam metni:
OHAL YETKİLERİNİN UZATILMASINA DEĞİL,
HUKUK DEVLETİNİN ETKİNLEŞTİRİLMESİNE İHTİYAÇ VAR!
14 07 2021
Türkiye 15 Temmuz darbesinin yıldönümünde hala olağanüstü hal cenderesinden çıkamamanın sancılarını yaşıyor. İktidar meşum darbe girişiminin hemen ardından darbeci çeteyle daha güçlü ve kalıcı bir mücadele adına olağanüstü bir uygulama olarak OHAL yasasına ve yetkilerine ihtiyaç duyulduğunu ilan etmiş ve 20 Temmuz 2016 tarihinde bu düzenlemeler Mecliste kabul edilmişti. OHAL anlaşılacağı üzere iktidar erkine normal dönemde sahip olmadığı birtakım yetkiler sunmuş, genel manada hukuk devletinin gerektirdiği birtakım hakların askıya alınmasını getirmişti. Bu çerçevede 18 Temmuz 2018 tarihinde OHAL uygulamasına son verilmesine rağmen getirilen bir düzenlemeyle bazı OHAL düzenlemeleri hususunda iktidara 3 yıl süreyle daha yetki verilmişti.
Şimdi bu süre de dolmak üzere ve Meclise sunulan yeni bir uzatma yasasıyla memurlara mahkeme kararı olmaksızın ihraç, gözaltı sürelerinin gerek görüldüğünde 12 güne kadar uzatılması ve el konulan şirketlere kayyum atanması gibi bazı OHAL uygulamalarının tekrardan 3 yıl daha uzatılması gündemde.
Türkiye’nin kamu düzeninin içeriden ve dışarıdan birtakım tehditlerle karşı karşıya olduğu inkar edilemez bir gerçektir. Bu manada ülkenin güvenliği ve toplumun huzuru adına iktidarın birtakım tedbirlere yönelmesi de anlaşılabilir bir uygulama, daha ötesi bir zorunluluktur. Ne var ki alınması gereken bu tedbirlerin olağan hukuk düzeni içinde rahatlıkla karşılanabilme imkanı varken, ısrarla olağanüstü yetkilere sahip olma çabası kabul edilebilir bir şey değildir.
Bu durum güvenlik adına bir zorunluluktan öte hukuki engellere takılmadan devleti istediği gibi yönetme anlayışının bir yansıması, özetle keyfiliğin hukuk düzeninin yerini alması eğiliminin neticesidir.
Somut suç kriteri olmaksızın birtakım şüpheler üzerine memurların kamudan ihraç edilebilmesinin, yargılanan şahısların tüm mal varlıklarına, ailelerinin ortak varlığı olan mallarına el konulmasının, bunca teknik imkana rağmen gözaltı sürelerinin uzatılmasına ihtiyaç hissedilmesinin güvenlik endişesiyle açıklanabileceğini sanmıyoruz. Tüm bu uygulamalar ne yazık ki geçmiş dönemde kaldığı düşünülen güvenlikçi devlet anlayışına geri dönüşü simgeleyen düzenlemeler olup AK Parti iktidarının önceki vaadleriyle çelişen bir tutumu yansıtmaktadır. Ayrıca da yapılmak istenen bu düzenleme son dönemlerde kamuoyuna büyük müjde olarak sunulan hukuk reformu paketleriyle taban tabana zıtlaşan bir mantığı temsil etmektedir.
Türkiye’nin daha fazla olağanüstü düzenlemelere, yetkilere, keyfiliğe yol açtığı kesin olan otoriter yaklaşımlara değil, daha fazla özgürlük ve hukuk devleti mantığına ihtiyaç duyduğu inancıyla iktidarı hukuk devleti olma iddiasını biraz daha yaralayacak bu düzenlemeden vazgeçmeye ve Meclise sunulan yasa tasarısını geri çekmeye davet ediyoruz.
Rıdvan Kaya
Özgür-Der Genel Başkanı