Keyfi Gözaltılara Son Verilsin!
Son günlerde ivme kazandığı görülen keyfi operasyonlar yeni mağdurlar üretmeye devam ediyor
Son günlerde ivme kazandığı görülen keyfi operasyonlar yeni mağdurlar üretmeye devam ediyor. Bugün sabah erken saatlerden itibaren, İstanbul ve Bursa başta olmak üzere çeşitli illerde polisin yine İslami hassasiyet sahibi kişilere yönelik yeni bir operasyon başlattığı ve çok sayıda kişiyi gözaltına aldığı öğrenildi.
Gözaltına alınanlar arasında geçen yıl Afganistan'da Taliban saflarında savaşırken işgalci Amerikan askerleri tarafından şehid edilen Osman Özkan'ın eşi Zehra Özkan'ın da bulunduğu bildirildi. Bursa'da ikamet etmekte olan Zehra Özkan'ın ne maksatla gözaltına alındığına ilişkin henüz bir bilgi alınabilmiş değil. Bununla birlikte polisin son dönemlerde adeta kampanyaya dönüştürdüğü gözaltılara bakıldığında özellikle cihad bölgelerine giden ya da bunlarla irtibatlı Müslümanları hedef aldığı görülmekte.
Somut herhangi bir suç isnadı olmaksızın gözaltılarla taciz edilen, sindirilmeye çalışılan bu insanların maruz kaldıkları hukuksuzluğun her zaman yapıldığı gibi yine "el-Kaide" ile ilişkilendirilmek suretiyle örtülmeye çalışılacağı tahmin edilmekte. Oysa bu isnadı doğrulayacak bir delil bulunmadığı ama soyut ve mesnedi bulunmayan şüphelerden hareketle çok sayıda insanın mağdur edildiği biliniyor. Nitekim aynı suçlamayla bu yılın Ocak ayında Konya merkezli olarak yürütülen operasyonlar neticesinde gözaltına alınıp bilahare tutuklanan 37 kişi hakkında aradan beş ay geçmesine rağmen hala dava açılmış değil. Bu durumda çoğu kez keyfi gözaltılarla kamuoyuna "terörist" olarak lanse edilen insanlar hem karalanmış oluyorlar hem de mesnetsiz tutuklama kararları ile fiilen mahkum edilip, cezalandırılıyorlar.
ABD'nin dostu ve stratejik müttefiki Türkiye devletinin Irak ve Afganistan'da sürmekte olan işgal karşıtı direnişe destek olunmasından neden bu kadar gocunduğunu anlamakta güçlük çekmiyoruz. Mamafih eğer ortada bir hukuk devleti iddiası varsa devlet erkini kullanan güçler eğilimlerine, kaygılarına göre değil yasalarına göre hareket etmeye mecburdurlar. Mevcut yasalardan hareket edildiğinde ise yapılan bu operasyonların hukuki temeli bulunmayan, keyfi tutumlardan ibaret olduğu açıktır. Başta hükümet ve iç işleri bakanlığı olmak üzere tüm sorumluları kamuoyunda İslami kimliğiyle tanınan insanları sindirmeye yönelik bu hukuksuz uygulamalara son vermeye çağırıyoruz.
Özgür-Der Genel Merkezi