Katil Zanlısı İle Birlikte Objektife Yansıyan "Derin Devlet"in Resmidir!
Hırant Dink cinayetinin zanlısı Ogün Samast’ın Samsun otogarında yakalanmasının ardından Jandarma görevlileriyle çekilen fotoğraf ve görüntüler olayın arka planında hangi zihniyetin ve kurumların olduğunu göstermesi açısından önemli bir olaydır.
Hırant Dink cinayetinin zanlısı Ogün Samast'ın Samsun otogarında yakalanmasının ardından Jandarma görevlileriyle çekilen fotoğraf ve görüntüler olayın arka planında hangi zihniyetin ve kurumların olduğunu göstermesi açısından önemli bir olaydır. Cinayeti işlediği açık olmasına rağmen Ogün Samast yakalanıp jandarma karakoluna götürüldüğünde bir alnından öpülmediği kalmış adeta. Tv ve gazetelere yansıyan görüntüler cinayet zanlısı Samast'ın jandarma ekipleri tarafından "kahraman"lara layık bir şekilde karşılandığını gösteriyor. Jandarma görevlilerinin katil zanlısı Samast ile "hatıra fotoğrafı" çektirmek için sıraya girmesi manidardır. Söz konusu fotoğraf en başta toplumsal yapıda oluşturulmuş olan şovenist zihniyetin, ulusalcı histerilerin izdüşümünün boyutlarını gösteriyor. Bu fotoğrafın ikinci anlamı ise mezkur cinayette olduğu gibi bazı "eylemlerin" devlet nezdinde memnuniyet ve takdirle karşılanmasıdır.
Jandarma karakolunda çekilen bu görüntülerin ortaya koyduğu zihniyet ile Şemdinli bombacısı Astsubay Ali Kaya hakkında dönemin KKK Org. Büyükanıt'ın "tanırım kendisini iyi çocuktur " sözü arasında bir fark yoktur. Susurluk'tan Şemdinli'ye, Atabeyler'den Sauna çetesine ve son olarak da Hırant Dink cinayetinin arkasındaki çete mevcut militarist sistemin işleyiş biçimini göstermektedir. Bütün bu organizasyonlar işlenen suçların bireysel ya da küçük ölçekli oluşumlar olmadığını, tersine devletin despotik-militarist yapısına paralel bir şekilde ortaya çıktığını gösteriyor.
Katil zanlısı ile Jandarma ekiplerini bayraklı posterli pozlar eşliğinde kamuoyunun önüne düşen görüntüler Hırant Dink cinayetinin neden engellen(e)mediğinin de cevabıdır. Neredeyse cinayetin işleneceği gün dahi istihbarat yetkililerin elinde olmasına rağmen emniyet birimleri hiçbir şey yapmamıştır. Jandarma ve polis, muhalif yapılara ilişkin en ufak bir şüphe ile operasyonlar yapıp terör estirirken Hırant Dink olayında elinde yeterli bütün bilgiler olmasına rağmen harekete geçmeyerek cinayetin birinci dereceden ortağı durumunda olduğunu göstermiştir.
Hırant Dink cinayetinin üzerine kararlılıkla gideceğini ifade eden Hükümet ve Başbakan Erdoğan ortaya çıkan görüntülerin takipçisi olmalıdır. CHP Lideri Baykal'ın da Dink cinayetinin siyasal sorumluları hakkında gösterdiği hassasiyeti askeri üniformalı sorumluları hakkında da göstermeye davet ediyoruz. Bu bağlamda Jandarma Genel Komutanlığı'ndan yapılan açıklama geçmiş dönemlerdeki çete olaylarında askeri zihniyetin klasik tutumunu yansıtmaktadır. Bir katille sarmaş dolaş hatıra fotoğrafları çektiren personelini değil de görüntüleri yayınlanan medya organlarını suçlayan Jandarma Genel Komutanlığı gayrı meşru ve gayri hukuki icraatlarını örtemez.
Askerin kendini temize çıkaran açıklamaları karşısında hükümet geri adım atmamalıdır. Başbakan Erdoğan son dönemlerde çokça şikayet ettiği "derin devlet"in üzerine gitmekle, faillerini teşhir etmekle ve tüm hukuk dışı fiillerinin hesabını sormakla mükelleftir.
Hülya Şekerci Özgür-Der Genel Başkanı