İstanbul’da Kudüs Günü Kutlandı!
Bugün Ramazan ayının son Cuması. Bugün günlerden Kudüs! Siyonist işgale karşı direniş çağrısının yankılandığı bir gün bugün! İşgale, katliama, zillet ve yılgınlığa karşı İntifada ruhuyla ayağa kalkma, kardeşlik bilinciyle zulme ve sömürüye karşı haykırma
Dünya Müslümanlarının Filistin'le dayanışma amacıyla Ramazan'ın son Cuma'sında ilan ettikleri Kudüs Günü bugün İstanbul Fatih Camii avlusunda kutlandı. Filistin Dostları'nın organize ettiği ve İslâmî kuruluşların katıldığı etkinlikte Türkiyeli Müslümanlar olarak Kudüs'e olan ahdimizi bir kez daha yineledik.
Cuma namazının ardından en ön safta açılan "Kudüs Günü İslam'ın Diriliş Günüdür!"," İşgal 100 Yıl da Sürse Direneceğiz!", "Aksa'ya Bin Selam!", "Siyonist Elçilik Kapatılsın!" ve "Siyonist Çete İle İlişkiler Kesilsin: İsrail İle İşbirliği Suçtur!" yazılı pankartlar eşliğinde gerçekleştirilen etkinlikte ABD ve İsrail ile birlikte işbirlikçi politikalar da protesto edildi.
Filistin Dostları adına etkinliği yöneten Kenan Alpay, İslam coğrafyasının içerisinde bulunduğu duruma ve direniş çabalarına dikkat çekerek Kudüs gününün anlam ve önemi üzerinde durdu. Kudüs bilincinin Müslümanların zihninde ve yüreğinde canlı ve diri tutulması gerektiğini belirten Alpay şunları söyledi:
"Kudüs Günü, Siyonist işgali unutmadığımızı ve unutturmayacağımızı bir kez daha beyan etme günüdür.
İslam ümmeti için işgale, katliama, ırkçılığa ve işkencelere direnmenin, Allah yolunda cehdetmenin adıdır Kudüs Günü.
Mescid-i Aksa'ya, Kudüs'e, Filistin'e Allah'ın emri ile verdiğimiz sözü yineleme günüdür Kudüs Günü.
Kudüs Günü katillere karşı mazlumların, Siyonist çetelere karşı İslami direnişin yanında olduğumuzun beyanıdır."
Etkinlikte söz alan gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak da Kudüs Davasının anlam ve önemine dikkat çekerek şunları söyledi:
"Mekke'ye döndüğünüzde aynı zamanda Kudüs'e de dönmüş olursunuz. İstanbul mekânsal açıdan kıbleteyn konumundadır. Her iki kıbleye birden bakmaktadır. Kudüs, bütün öneminin yanı sıra bizim imanî davamızdır. Sadece işgal altında olduğu için değil bu yönüyle de önemlidir."
Konuşmasında Kudüs'ün Müslümanların bugünkü varoluş mücadelesindeki önemi üzerinde de duran Dilipak şu görüşlere yer verdi:
"Kudüs'ün değil, Müslümanların geleceğinden kaygılanmamız gerek. Biz Kudüs'ün özgürlüğü davasına talip olmazsak kaybeden Kudüs değil, biz oluruz. Bugün vesilesiyle Kudüs'ü ayna yapıp ümmetin zaaflı durumuna ışık tutmamız gerek."
Konuşmasında Kudüs'ün özgürlük mücadelesinin İslam dünyasının uyanış ve dirilişi ile mümkün olabileceğinin altını çizen Dilipak konuşmasını şu şekilde tamamladı:
"Kudüs'ün özgürlüğü aynı zamanda Yahudilerin, Hıristiyanların, insanlığın özgürleşmesidir. Kudüs biz Müslümanlar için bir amblemdir. Ümmetin halini gösteren bir turnusol kâğıdıdır. Saflarımızı sıklaştırdığımız ve topluca Allah'ın ipine sımsıkı sarıldığımız gün Kudüs'ün, Mekke'nin ve diğer mukaddeslerimizin işgalden kurtulacağı gündür."
Etkinlikte söz alan HAMAS'ın Siyasi Büro Sorumlularından Ziyad Ebu Zeyd de katılımcılara dönük bir selamlama konuşmasında bulundu. Konuşmasında Kudüs'ün önemi üzerinde duran Zeyd şunları söyledi:
"Kudüs ümmetin bir ölçüsü, terazisidir. Kudüs özgür ve bağımsız olursa ümmet de özgür ve bağımsız demektir. Yok, eğer Kudüs işgal altında tutsaksa ümmet de işgal altında ve tutsak demektir. Kudüs'ü özgürleştirmek İslam dininin yüklediği ibadî bir görevdir. Namaz kılıyor, oruç tutuyor, hacca gidiyor da Kudüs için bir şey yapmıyorsanız imanınız henüz kemale ermemiş demektir."
Konuşmasında ayrıca Filistin'deki mevcut insanî duruma da dikkat çeken Zeyd İslam ülkelerinin en az kendi başkentleri kadar Kudüs'e önem vermelerini gerektiğini belirterek Müslümanlara, âlimlere, devlet yöneticilerine ve insanlığa duyarlılık çağrısında bulundu.
Son olarak etkinlikte kısa bir konuşma yapan İHH başkanı Bülent Yıldırım da Siyonistlerin Kudüs'ü, Mescidi Aksa'yı tahrip çabalarına dikkat çekerek Müslümanların her zamandan daha fazla uyanık ve dayanışma halinde olması gerektiğini söyledi. Bu meyanda başta Türkiye hükümeti olmak üzere Ortadoğu liderlerine de sorumluluk çağrısında bulunan Yıldırım, ayrıca gelinen aşamada bütün zulüm ve baskılara rağmen direniş iradesinin Siyonistlere korku yaşattığını söyledi. Bu bağlamda Büyük İsrail idealinin artık bir hayal olduğu yönündeki itirafları da hatırlatan Yıldırım, Filistin halkıyla dayanışma ve direnişe destek vermenin önemini vurguladı.
Yıldırım İsrail Parlamentosunda alınan ve yürürlüğe konulan mescid-i Aksa'nın kapılarını yıkma kararını da hatırlatarak Siyonist çetenin gün geçtikçe Mescid-i Aksa'yı yıkmaya daha bir cesaretlendiğini belirtti. İsrail'in Filistin mahallelerini yıkmaya ve Mescid-i Aksa'nın etrafına Siyonist yerleşkeler kurmaya çabaladığına dikkat çeken Yıldırım konuşmasını şu sözleriyle tamamladı:
"Buradan bir kez daha ilan ediyoruz ki bütün Filistinlileri öldürseniz Aksa'yı biz savunacağız ve bunun için gerekirse Kudüs'e dayanacağız! Kendinize gelin! Eğer dünyada barışı istiyorsanız gerçekten şu halde Kudüs'ün hiçbir taşına dokunmayın!"
"Kudüs'ün Özgürlüğü Ümmetin Şiarıdır!", "Unutma! Kudüs İşgal Altında! Unutturma!", "Aksa Canımız, Feda Olsun Kanımız!" vb. dövizlerin taşındığı etkinlikde katılımcılar da Kudüs'e olan ahitlerini coşkulu sloganlarla dile getirdiler. Etkinlik boyunca tekbirler getiren katılımcılar sık sık şu sloganları attılar: "Kahrolsun İsrail, Kahrolsun Amerika!", "Katil İsrail Filistin'den Defol!", "Katil ABD Ortadoğu'dan Defol'", "Direnen Filistin Kazanacak!", "Her Yer Kudüs, Hepimiz Kudüslüyüz!", "Şehitlerin Yolunu Sürdüreceğiz!", "Yaşasın Küresel İntifada!", "Emperyalizm Yenilecek İslami Direniş Kazanacak!" vd.
Etkinlik yapılan toplu dua ile sona erdi.
Haksöz Haber
Fotoğraflar: Sabiha ÇİMEN