İstanbul’da ABD Başkanı Obama’ya Protesto!
Özgür-Der mensupları yarın Türkiye’ye gelecek olan ve Afganistan’da daha fazla kan isteyen Barack Obama’yı ve ABD emperyalizmini protesto ettiler. Saraçhane Parkı’ndaki protestoda Türkiye’nin Afganistan’daki işgal suçuna ortak olmamasını istediler.
Bugün Özgür-Der Genel Merkezi'nin çağrısı üzerine Fatih Saraçhane Parkı'nda toplanan Özgür-Der üye ve gönüldaşları renkler değişse de ABD emperyalizminin sürdüğünü belirttiler ve Afganistan için suç ortağı arayan ABD Başkanı Obama'yı protesto ettiler.
"Afganistan'da İşgal Suçuna Ortak Arayan Amerikan Emperyalizminin Şefi Obama Türkiye'den Defol!" ve "NATO'ya ve Afganistan'da Suç Ortaklığına Hayır!" yazılı pankartların açıldığı eylemde "Afganistan Obama'nın Vietnamı Olacak!", "Irak ve Afganistan'da ABD İşgaline Son!", "Obama Get Out Of Afghanistan!", "Stop The Occupation In Afghanistan!", "Obama Don't Forget Iraq!", "Free Iraq, Free Afghanistan; Yes We Can!" yazılı dövizler taşındı.
Özgür-Der adına eylemi sunan Murat Özer, başkanının rengi değişse de ABD'nin işgal politikalarını derinleştirdiğini söyleyerek Obama'nın Afganistan'daki işgal gücü NATO'ya Türkiye'nin desteğini istemek için geldiğini belirtti. Obama'nın kirli planlarını görmek istemediklerini belirten Özer, Türkiye hükümetinden daha önce Türkiye'nin ABD için gönderdiği askerleri hatırlatarak yeniden böyle bir suça ortak olmamasını istedi. "Müslüman halklardan emperyalizme ve işgal politikalarına karşı sıktıkları yumruklarını açmalarını isteyen Obama başkanlığındaki ABD emperyalizmine karşı, biz emperyalist politikalar devam ettiği müddetçe sıkılı yumruklarımızla direnmeye decam edeceğiz." diyen Özer, sözü Özgür-Der yöneticilerinden ve Haksöz dergisi yazarı Rıdvan Kaya'ya bıraktı.
"Renkler Değişse de ABD'nin Emperyalist Politikaları Sürüyor!"
ABD Başkanı Barak Obama'nın kökeninden ve renginden dolayı dünyada sempati ile karşılandığını belirten Rıdvan Kaya, "Gerçekten de vahşi bir ırkçılık geleneğine rağmen Amerikan başkanlık koltuğuna siyahî birisinin oturması önemliydi. Ama ABD'nin sömürücü, katliamcı geleneği liderin rengine göre belirlenmiyor elbette. Bu yüzden işgal politikaları aynen devam etmekte." diyerek ABD'nin emperyalist politikalarındaki sürekliliğe dikkat çekti.
Obama'nın Irak'tan geri çekiliş sürecini başlatmasının Obama'nın olumluluğundan kaynaklanmadığını belirten Kaya, ABD'nin hezimete uğradığı için Irak'tan çekilme süreci başlatmak zorunda kaldığını söyledi. Guantanamo'nun da artık yıpranmış olmasından dolayı Amerikan imajının daha fazla katlanamayacağı bir noktaya geldiği ve bu nedenle kapatılmasının gündeme geldiğini ifade etti.
Rıdvan Kaya, Obama ile birlikte ABD politikalarında ciddi bir değişiklik olmadığının en önemli göstergesi olarak Afganistan'la ilgili yeni planları gösterdi ve şöyle sordu: "Afganistan'da Obama ile birlikte işgal politikaları konusunda ne değişti?" Afganistan'da işgal ve katliamın sürdüğünü vurgulayan Kaya, "Afgan-Pakistan sınır bölgesinde uçaklarla, füzelerle işlenen cinayetlere 2 gün evvel bir yenisi eklendi. ABD Afganistan'a daha fazla asker yığarak işgali derinleştirme peşinde. Bunun için Avrupa'dan destek istedi ama alamadı." dedi ve asker talebinin, Türkiye ziyaretinin de başlıca gündem maddesi olduğunu belirtti.
"Türkiye'nin Kirli Planlara Ortak Olmasına Karşıyız!"
Türkiye'nin 2001 Ekim'inden itibaren Afganistan'da sürmekte olan işgale çeşitli biçimlerde katkı sunmakta olduğunu hatırlatan Rıdvan Kaya, hava sahasını açmaktan lojistik desteğe, İncirlik'in Guantanamo'ya taşınan Müslümanların transferi için kullanılmasına kadar ABD'ye destek verildiğinin altını çizdi. Ayrıca Kabil'de çatışma bölgesinde olmasa da zaten Türkiye askerlerinin bulunduğunu söyleyen Kaya, ABD'nin şimdi Afganistan'da İslami güçlerle savaşacak ordular aradığını belirtti. "Türkiye'ye verilen büyük önemin, bunca övgünün ardından kirli planlara alet etme niyeti var." diyen Kaya, buna karşı çıkacaklarını bildirdi.
"Amaç barışın tesisi ise Bush politikalarını devam ettirmekle olmaz." diyen Kaya, işgal sürerken, Siyonistlerin hamiliği sürerken Müslümanların ABD emperyalizmine bakışının değişmeyeceğini ifade etti. "Obama dürüst olsaydı, önce işgallere son verir, tarumar ettikleri halklardan özür diler, İsrail isimli saldırgan köpeğini dizginlerdi." diyen Kaya, tüm bunlar ortadayken, ne Obama'nın renginin ne de süslü mesajlarının inandırıcı olacağını söyledi! Kaya, konuşmasını "Bizler burada Amerikan propaganda mekanizmasının yalanlarını haykırmak ve katledilen, mağdur edilen kardeşlerimizle aynı safta olduğumuzu ifad etmek için toplandık." diyerek noktaladı.
"İşgale Direnen Kardeşlerimizin Yanındayız!"
Kaya'nın ardından söz alan Grup Yürüyüş elemanı M. Ali Aslan, "Biz ABD'yi kızılderililere yönelik soykırımı, yakın tarihe kadar siyahîlere karşı icra ettiği ırkçı politikaları, dünyanın birçok ülkesinde tezgahladığı darbeleri ve kontr-gerilla faaliyetleri ile tanıyoruz." diyerek emperyalizmin kişiler ve renklerle değişmeyen bir sistem olduğunu ifade etti ve tüm dünya insanlığının vizdanında mahkûm edilen Bush döneminin şahin politikacısı Rice'ı hatırlattı. 3 ay önce Gazze'de yaşanan soykırıma Obama'lı ABD'nin tutumunu da hatırlatan Aslan, sempatik, gülümseyen Obama imajına heyecanlananları eleştirdi. Obama'nın, Türkiye'den Afganistan'daki kardeşlerimize karşı kiralık katil olmasını istediğini belirten Aslan, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Türkiye askerinin de kiralık katil gibi muharip bir güç olarak kardeşlerimize karşı savaşması istenecek. Bu kirli pazarlığa evet demek işgal suçuna ortak olmaktır. Türkiye bu taşeronluğu reddetmeli ve kardeşlerimizin kanına elini bulamaktan kaçınmalı. Nitekim kardeşliğin tesisi ve halkların özgürlüğü emperyalizmin Ortadoğu'dan ve işgal ettiği, üs kurduğu tüm topraklardan çekilmesiyle mümkün olacaktır. Bu nedenle Türkiye'nin işgale desteği derhal geri çekmesini; başta İncirlik olmak üzere tüm NATO üslerini kapatmasını istiyoruz. Kardeşlerimizin kanının dökülmesi suçuna ortak olunmasına karşı asla susmayacağız; asla durmayacağız! Ve işgal suçuna karşı direnen kardeşlerimize tekbirlerle destek vermeye devam edeceğiz."
Eyleme destek veren sinema sanatçısı ve yönetmen Gani Rüzgar Şavata da söz alarak, ABD'nin özgürlük söylemlerinin kof olduğunu ve ABD emperyalizmine karşı mücadele etmenin gerekliliğini hatırlattı. Şavata, tıpkı Filistin'de işgale karşı canlarını ortaya koyan, tanklara ve savaş uçaklarına, korkunç bombalara karşı bedenleriyle direnen kardeşlerimiz gibi onurlu ve özgür yaşamayı tercih ederek işgal politikalarını geriletebileceğimizi söyledi. Şavata, aptığı ABD karşıtı filmin de sansürlendiğini aktararak ABD'nin Hollywood sinema endüstrisi eliyle gerçekleri nasıl tersyüz ettiğini anlattı. Ancak sinema yolula yaşan ABD vahşetini anlatmaya devam edeceğini söyledi.
Eylemde Özgür-Der adına hazırlanan ve aşağıda tam metnini yayınladığımız basın bildirisini Nurten Şerbetçi okudu.
Sık sık "Katil Obama Türkiye'den Defol!", "NATO'ya Hayır, Katillere Geçit Yok!", "Siyah-Beyaz Farketmez; Kahrolsun Emperyalizm!", "Katil ABD Afganistan'dan Defol!", "İncirlik Üssü Kapatılsın!", "Asker Yollama, Suça Ortak Olma!", "Yaşasın Afganistan Direnişimiz!", "Katil ABD Ortadoğu'dan Defol!", "Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi!", "Afganistan Halkı Yalnız Değildir!" sloganlarının atıldığı eylemde tekbirler getirildi. Eylem hep birlikte atılan "Emperyalizm Yenilecek, İslami Direniş Kazanacak!" sloganıyla sona erdi.
HAKSÖZ-HABER
Fotoğraflar: Sabiha Çimen / Murat Kurt
***
BASIN AÇIKLAMASININ TAM METNİ:
Obama'nın Afganistan'da İşgal Suçuna
Türkiye Ortak Olmamalıdır!
4 Nisan 2009
Katil Bush'un halefi Barak Obama özellikle siyahî rengi ve kökeni ile işgal, işkence ve cinayet politikalarında zirve yapan ABD emperyalizmine ilişkin yeni bir imaj çalışması ile dünya kamuoyuna takdim edilmek istendi. Obama'nın ezilmiş, itilmiş ve dışlanmış ırkdaşlarının özlemlerini ABD politikası haline getireceğine dair bütün dünyaya pembe hayaller pompalandı. Adeta Obama'nın seçilmesiyle birlikte kapitalist sömürü, işgal, işkence ve katliamlar bitecek ve Amerikan rüyası devir teslim töreninin ardından gerçek olacaktı. Ama Hollywood senaryolarına taş çıkartan bu "Mesih Obama" propagandalarının ne kadar büyük bir aldatmaca olduğunu anlamak için fazla bir zaman geçmesine gerek kalmadı.
Küresel mali krize reçeteler sunmak üzere görevi devralmayı beklemeden gayet konuşkan bir profil sunan Obama aynı günlerde Siyonist İsrail'in Gazze'de 22 gün süren vahşi saldırıları karşısında dut yemiş bülbül rolü oynuyordu. Kapitalizme konuşkan, Siyonizm'e suskun destek sunan Obama her ne kadar Irak'taki işgal gücünü kademeli olarak azaltacağını beyan etmekle birlikte, NATO üzerinden Afganistan'daki işgal ve cinayetlerine hız vereceğini açıkladı. Obama bu politik manevra ile selefi Bush ve neo-con'lar için bir kan ve ceset bataklığı haline gelen Irak'ta daha fazla tutunamayacağını kabul etmektedir.
ABD'nin Irak ve Afganistan cephelerinde her geçen gün kan kaybettiğini, bütün insanlık nezdinde lanetlendiğini gören Obama yönetimi, Afganistan üzerinde yoğunlaşmanın ve oradan ABD adına bir zafer elde etmenin hesaplarını yapıyor. Ancak 8 yıldır Afgan halkının üzerine yağdırılan binlerce ton bombaya, yakılıp yıkılan binlerce yerleşim merkezine, katledilen sayısız insana rağmen ABD ne Taliban'ı yok edebiliyor ne de el-Kaide örgütünün lider kadrosunu yakalayabiliyor. Taliban ve el-Kaide'ye diz çöktürebilmek bir tarafa her türlü desteğini sunduğu kuklası Karzai yönetiminin geleceğini bir türlü garanti altına alamayan ABD yönetimi NATO müttefiklerinden ilave destek arayışlarına girmiş durumda.
Afganistan işgalini sürdürebilmek ve başarıya ulaşmış bir işgal politikası ile bütün bir bölgeyi hizaya sokmak isteyen ABD halen 70 bin civarında olan ISAF/NATO askerlerinin sayısını 100 bine çıkartmak istiyor. Afganistan'ı ABD üssü olarak tahkim edebilmek, Pakistan'daki İslamcı kitleleri kontrol altına alabilmek, İran ve Rusya'yı abluka altına alabilmek için işbirlikçiler, taşeron işgalciler ve kiralık katiller arıyor. Diplomatik ve mali destekte sorun yaşamadığı AB ülkeleri ve Japonya'dan yeteri kadar asker alamayan ABD'nin Türkiye'den yüksek sayıda muharip asker talebinin olduğu biliniyor. Her ne kadar şimdiye kadar Afganistan'a muharip asker göndermekte çekimser davranmış olsa bile Türkiye hükümetinin yeni baskı ve vaatlerle karşı karşıya olduğu saklı değil. ABD ve NATO, Türkiye'den işgale, işkenceye ve cinayete ortak olmasını talep etmektedir.
Obama'nın başkan seçildikten sonra İslam dünyasına ilişkin yapacağı demokrasi vurgulu "beklenen" konuşmasını Türkiye'de yapacağını "müjdelemiş" olması Türkiye'de birilerini zafer ve ganimet paylaşımı havasına soktu bile. Oysa İslam ve Batı medeniyetini demokrasi ve kapitalizm ortak paydasında buluşturan projelerin nasıl bir sonuç ürettiğini anlamak için uzun yıllar kan banyosu yaşatılan Irak, Afganistan, Filistin tablolarına bakmak yeterli olacaktır. Obama'nın seleflerinden farklı bir şey icra edemeyeceğini görmek için kâhin olmaya gerek yok. İşgal altındaki Afganistan'a ABD talepleri doğrultusunda siyasi, mali veya askeri destek vermek mazlum ve mustazaf halkların emperyalizm adına katledilmesine, esir edilmesine onay vermek anlamına gelecektir.
Katil ve işgalci ABD'nin Başkanı Obama'nın taşeron işgalci ve kiralık katil aramak için topraklarımıza gelmesini kabul etmiyoruz. ABD ve NATO'nun işgal ve katliam politikaları son bulmalıdır! Bu ziyaret vesilesiyle bir kere daha emperyalistlerin düzenlerini tahkim etmek için oluşturdukları saldırganlık örgütü NATO'nun karşısında; mazlum ve mustazaf halkların yanında olduğumuzu haykırıyoruz.
Emperyalizm Yenilecek, İslami Direniş Kazanacak!
ÖZGÜR-DER