İslami Kuruluşlardan Hükümet-Cemaat Gerilimi Açıklaması
Ali Emiri Kültür Merkezi'nde düzenlenen basın açıklamasında İslami Kuruluşlar Hükümet-Cemaat gerilimini değerlendirdi.
Aralarında Abdurahman Dilipak, İnsani Yardım Vakfı, Özgür-Der, Araştırma Kültür Vakfı, Medeniyet Derneği ve İnsan ve Medeniyet Hareketi temsilcilerinin bulunduğu İslami Kuruluşlar son günlerde Hükümet ve Cemaat arasındaki kavgada hükümetin yıpratılmaya çalışıldığını söylediler. Timeturk'te yer alan habere göre Türkiye ve Dünya müslümanlarının bu kavgadan rahatsız olduğu vurgulandı.
Toplantıdan bazı satırbaşları:
İHH Başkanı Bülent Yıldırım:
-Buradan soruyorum 'Niye bütün şahsi bilgiler Amerika'nın elinde?'
-Sizi tehdit eden uluslararası güçleri terk edin. Herkese bir ders vermiş olur, milleti yeniden kazanabilirsiniz.
-Sadece Erdoğan değil, devletin bütün kurumlarına saldırı var.
-Hoca Efendi'nin bu saatten sonra Amerika'da kalmasını içime sindiremiyorum.
-Milletimize sesleniyorum dik durun, bu iş sadece Tayyip beyle alakalı değil, tüm Müslümanlara yönelik taşeronlara uymayın”
-İsrail, İHH'yı büyük bir tehlike olarak algılıyoruz, demeden önce maalesef burada bizimle alakalı el-Kaide dosyası hazırlandı.
-Çağrıda bulunuyorum 'Bunlara ders vermek lazım. Yoksa şu anda ülke kaosa gidiyor'
-Şu anda Türkiye'de bir suikast timi var ve biz nereden geldiklerini biliyoruz. Bizi öldürüp kaos ortamını büyütmek için geldiler.
-Bizler sizin yardım kuruluşunuzun yeleklerini giyerek Gazze'de yardım dağıtmadık mı? Bu hırs ve düşmanlık neden?
Araştırmacı-Yazar Abdurrahman Dilipak:
-Halkımıza şunu söylemek istiyorum. İmtihan oluyoruz. Ye'se kapılmaya gerek yok.
-Gerçeğin ortaya çıkarılması gerekir, o yüzden herkesin üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz.
-Gerçeklerin ortaya çıkarılmasına evet, ama gerçeklerin tahrif edilmesine hayır.
Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya:
-Yaşananları sadece yolsuzluk operasyonu ya da bir hukuki mesele olarak görmek yanlış olur, siyasi iradenin gölgede bırakılması söz konusu.
-Bu noktada Erdoğan'ın hedef alınması ve yıpratılmaya çalışılması hem Türkiye'deki İslami camiayı hem de dünya müslümanlarını rahatsız ediyor.
-Cemaat Erdoğan'a karşı hamlede bulunurken ümmetin maslahatını gözetmiyor.
-Özgür-Der olarak dersanelerin kapatılması tartışmasında hükümeti eleştirmiştik, yolsuzluk durumuna karşı da tavrımız hep nettir. Fakat bu yaşananlar, yolsuzluk operasyonu ya da dersane tartışmasını geçmiştir.
-Türkiye ve dünya müslümanları bu yaşananları haklı ve meşru olarak görmeyecektir.
Araştırma Kültür Vakfından Cevat Özkaya:
-Hiç kimse yolsuzlukları savunmaz, savunamaz. Yolsuzlukların üzerine gitmek herkesin görevidir ve bu konuda yapılan yanlışlardan temizlenmek için son gelişmeleri AK Parti bir fırsat olarak değerlendirmelidir.
-Bununla birlikte operasyonların siyasi nitelik kazandığı görmezden gelinemez. Geçmişte de benzeri olaylar yaşanmış, siyasileri karalamak için çeşitli güçler bu tür argümanları kullanmış, darbe politikaları bu tür operasyonlarla güçlendirilmişti.
-Yolsuzluk operasyonu olarak sunulan şeyin hukuki açıdan son derece şaibeli olduğu görülmekte. Savcılar açıkça dosya biriktirerek, ilgisiz dosyaları bir araya toplayarak olayı hukuki zeminden çıkartıp, siyasi operasyona alet etmişlerdir.
Ramazan Kayan:
-Müslümanlar kafirlere karşı izzetli, Müminlere karşı merhametli olmakla emrolunmuşlardır.
-Bugün yaşananları Müslümanları hedef alan küresel bir dizayn çabasının yansımaları olarak okumak yanlış olmaz.
-Birileri Müslüman halkın parasını çalan haramilerin üzerine gitme iddiasındalar. Böyleyse mesele yok ama bunu yapanlar Ümmetin direniş enerjisini çalacak, tüketecek girişimlere alet olmuşlarsa burada durup düşünmek gerekir.
-Küresel operasyonların piyonlarına dönüşmek hiçbir Müslümana yakışmaz, hiç kimseye izzet kazandırmaz.